SEN İLK BAŞTA TEDBİRİNİ AL

Gazetelerden birkaç başlık ;3 yaşındaki çocuk kamyon altında kaldı,200 km ile giden motorsiklet sürücüsü öldü,emniyet kemeri takmayan sürücü ağır yaralandı,yürüyen merdivenden düşen çocuk öldü,evde bırakılan silahla oynayan çocuk arkadaşını vurdu,alkollü sürücü ölüm saçtı,aşı olmadı diye doğuda yüzlerce çocuk felci hastalığı görüldü,iyi kaynatılmayan sütten öğrenciler zehirlendi… Bunlar gibi daha bir çok olay okuyoruz yada duyuyoruz.Bütün bu olanları kader işte deyip geçiştiremeyiz.Sen (daha&helliip;)

NİYE BEN DİYENLERE

Efsane Wimbledon tenis oyuncusu Arthur Ashe AIDS`den ölmekteydi. Dünyanın her köşesindeki hayranlarından mektuplar yağmaktaydı. Bunlardan bir tanesi şöyle soruyordu: “Neden Tanrı böylesine kötü bir hastalık için seni seçti?” Arthur Ashe buna şu cevabı verdi: Tüm dunyada… 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar, 5 milyon tenis oynamayı öğrenir, 500,000 profesyonel tenisi öğrenir, 50,000 yarışmalara girer, 5,000 büyük turnuvalara erişir, 50`si Wimbledon`a (daha&helliip;)

BİLİMİ DİNE TERCİH ETMEK

Allaha inanmayan herseyı bılımle acıklamaya calısan ınsanlar bırcok soruya yanıt bulsalar da yanılmaktadırlar.Bakıldığında şu koca evrenin tamamiyle bir hiçten varolamayacağını bilmeleri gerekmektedir.Evrenin varlığını tamamen bilimle açıklamaya kalkışmak aslında cok dogru gıbı gorunse de bızı anlamsızlıga goturur.O zaman insan kendine sormalı:Pekı ya bu bılımın kaynagı nedır?En kucuk maddeyı olusturan güç nedir?Kuskusuz bunlara cevap veremeyeceklerdır.Cevap buldukları hersey bır noktada düğümlenir.Allah bize beynimizi,kendımızı (daha&helliip;)

Kendimi günahtan alamıyorum!

Sıkça tekrarlanan bir itiraftır bu. Başkasına yapılmasa da kendimize yaptıklarımızdan. İnsan doğruyu, yanlışı bildiği halde neden yanlşı seçmekten alıkoy(a)maz kendini? Oysa Kuran`da belirtildiğine göre insan seçimlerini kendisi yapmaktadır. Şeytan sadece bize tavsiyede bulunur. Onu dinleyip dinlememek bize kalmıştır. Bu durumda bir seçim yaparken seçtiğimiz günahı Allah`ın rızasına tercih ettiğimizi unutmamalıyız. Mesela bir içkiyi, kadını-erkeği, faizi ve benzerlerini, Evrenleri ve bizi (daha&helliip;)

Kalp bölünmeyi kabul etmez!

Kalp bölünmeyi kabul etmez.( Allah , bir adamın içinde iki kalp yaratmamıştır.- Ahzab 4 ) Bölünen kalp hiçbir zaman tatmin olamaz. Kalbin huzuru tekliktedir yani teslimiyettedir. Hiçbir kalp bir gün iyiyi isteyip ertesi gün kötü şeyler istiyerek huzurlu olamaz. İki arada bir derede kalan kalp hastalıklı bir kalptir.( Kalblerinde hastalık bulunanların: “Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz” diyerek onların arasına koşuştuklarını (daha&helliip;)

DİNDEN KORKAN AİLELER

Şöyle bir etrafımıza baktığımızda görüyoruz ki insanların bir kısmı inançlı, bir kısmı ise bu kesimden çekiniyor. Bazı aileler ki genelde modern aile olarak tanımlanıyorlar, çocuklarını dinden uzaklaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Çocuklarına Müslümanları adeta öcü gibi gösteriyorlar. Kara çarşaflı, el sıkışmayan kadınları, cüppeli Hacca gitmiş ama üçkağıtçı amcaları, dini kullanarak para kazanan insanları, beyin yıkayıp insanları istedikleri gibi kullanan, kendilerini (daha&helliip;)

Huzur

* Üç türlü insan vardır: 1. Allah’ı bulanlar ve O’na hizmet edenler; 2. O’nu aramakla meşgul olup, henüz bulamayanlar; 3. O’nu, ne arayan, ne de bulanlar, zaten bunlar arayıp bulma çabası da göstermezler. İlk gruba girenler, akıllı ve mutlu, Ortadakiler ise mutsuz ve/fakat akıllıdır. Sonuncu grubun insanları ise, aptal ve mutsuzdur. (Blaaise Pascal) Ben ücüncü tür Insalardandim. Hep Huzuru arardim, (daha&helliip;)

Çağımız ve Zaafımız

Çağımızın en büyük karışıklıklarından biri de insanın Allah`ı yeterince hatırlamaması. Hatırlıyamaması. Malesef günlük hayatın koşuşturması içinde insan akledemez bir mahluka dönüşmekte. Oysa insan aklettiği sürece insandır. Allah`ı anmaya vakit bulamıyorsak, vakit üretmeliyiz. Kendimiz için önemli olan şeylere öncelik vermeliyiz. Faydasız işlerden uzak durup, Allah`ın ipine sımsıkı sarılmalıyız. Allah`ı bir an bile olsun aklımızdan çıkartmamalıyız. Unutmayalım ki her yaptığımızı gözeten Allah (daha&helliip;)