İslam`da canlıların ruhu-hayaleti yoktur(2. bölüm)

İslam`da(Kuran`da) ruhlar alemi diye bir inancın olmadığını açıklamıştım: http://77.79.79.180/~diniyazilar/dy/oku/1425/islamda-canlilarin-ruhu-hayaleti-yoktur.htm Kuran`a göre beden ötesi ve ölümden sonra yaşamını sürdüren bir tanrısal parçamız(ruhumuz) yok. Ahiret yaşamı da yeniden beden olarak yaratılmamız sayesinde gerçekleşecektir ve ahiret evreni de (Rabbin Katı) tamamen maddi bir dünyadır yine. Bunları anlatmıştım. Şimdi ruhlar-hayaletler inancının yaptığı bozgunculukları maddeler halinde saymak istiyorum: 1. İnsana ait tanrısal parça ruh inancı (daha&helliip;)

Allah Affeder Düşüncesi İle Kendilerini Kandıranlar

İbadete ilişkin konularda çevrenizdeki insanların tevillerine mutlaka şahit olmuşsunuzdur. Bazısı henüz çok genç olduğunu, şu an hayatını yaşayıp, ileriki yaşlarda tevbe ederek ibadet etmeye başlayacağını söyler, bazısı da cehennemin şu ana kadar yaşayan bütün kötü insanları alamayacağını düşünüp, nasılsa Allah affeder diye kendisini avutur. Kimi ölümden sonraki ahiret hayatına inanmaz, kimi de ölümün kendisinden çok uzak olduğunu zanneder. Bütün bu (daha&helliip;)

HİÇ ÖLMEYECEKMİŞ GİBİ DÜNYA MI YOKSA YARIN ÖLECEKMİŞ GİBİ AHİRET Mİ?

Halk arasında kullanılan ve çok yaygın olan dinle alakalı bir takım sözler aslında Kuran’ın hiçbir yerinde geçmemektedir. Daha kötüsü bu sözlerin bir kısmı din konusunda kulaktan dolma, aileden gelme bilgiye sahip, Kuran okumamış Kuran’ı bilmeyen halkın çoğunu oluşturan kesimde yanlış davranışlara da neden oluyor ve bunların telafisi de doğruların insanlara anlatılması de oldukça zor oluyor. Bu sözlerden biri de hemen (daha&helliip;)

Namazda Huşu İçinde Olmak

‘Namaz, mü`minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır. ’ (Nisa Suresi, 103) ve insanlara hayatları boyunca sürdürmeleri emredilen çok önemli bir ibadettir. Bu önemli ibadet üzerinde titizlikle durulmalı ve vakti geldiğinde huşu içinde uygulanmalıdır. Allah Kuran’da müminler için, ‘Onlar namazlarında hûşû içinde olanlardır. ’ (Mü`minun Suresi, 2) buyurmaktadır. Allah’ın huzurunda bulunulan bu özel anda yalnızca O’nun gücünü ve kudretini düşünerek, saygıyla (daha&helliip;)

Kuran Ahlakından Uzak Yaşayan Toplumlar

İnsanların Kuran’ı okumadıkları ve Allah’ın emir ve yasaklarından habersiz oldukları gerçeğine her gün biraz daha şahit olmaktayız. Kuran’da tavsiye edilen güzel ahlak ve imandan uzak yaşayan insanların oluşturduğu toplumlarda hırsızlık, dolandırıcılık, fuhuş, uyuşturucu, cinayet, zina ve pek çok suç ve eylemler yaygın halde görülmektedir. Allah korkusu olmayan insanların şeytanın telkiniyle hareket etmesi sonucunda ortaya çıkan bu vahim tablonun, son yıllarda (daha&helliip;)

Boş İşlerden ve Sözlerden Kaçınmak

Allah’a iman etmeyen insanlar, yaşamlarının dünya hayatıyla sınırlı olduğunu düşündüklerinden dolayı ahiret hayatı için herhangi bir şey yapma gereği duymazlar. Ahireti düşünmeyen bu insanlar zamanlarını boş sözlere dalarak, ne kendilerine ne de çevresindekilere fayda sağlamayacak konuşmalarla ve boş işlerle oyalanarak harcarlar. “Onların kalpleri tutkuyla oyalanmadadır… ” (Enbiya Suresi, 3) Ancak oyalanmayla geçen bu hayatın sonunda; her davranış, her söz, her (daha&helliip;)

ŞEYTANIN OYUNU: DUYGUSALLIK

Duygusallık dünyada milyarlarca insanı etkisi altına almış bir cahiliye kültürüdür. Şeytanın insanları Allah’ın yolundan alıkoymak amacıyla kullandığı bu etkili silah, insanların duygularının esiri olmalarına ve akıllarını kullanamamalarına neden olmaktadır. Bilindiği gibi şeytan, Allah’ın büyüklüğünü düşünemeyen, takdir edemeyen insanlar ortaya çıkarmak ve insanları Allah’ın yolundan saptırmak için ant içmiştir: ‘Madem öyle, beni azdırdığından dolayı onları ( insanları saptırmak) için mutlaka Senin (daha&helliip;)

4 KADIN MESELESİ

Geçen günlerde yine bir tv kanalında… bir gazeteci ve tv ya da radyo yöneticisi iki eşi olduğunu iddia ederek yayına gelmişti ve Allah`tan, Kuran`dan, islamiyetten bahsedip çok eşliliğin bir hak olduğunu savunup kendini haklıya çıkarma gayretinde idi ve ne üzücü ki Kuran araştırmacısı olduğunu söyleyen bir abimiz ona yeterli yanıtı vermekten aciz kalmıştı. Çok üzülmüştüm ve 4 kadın ya da (daha&helliip;)