•Allah, iman edenlerin velisi (dostu ve destekçisi)dir. Onları karanlıklardan nura çıkarır; inkar edenlerin velileri ise tağut’tur. Onları nurdan karanlıklara çıkarırlar. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda süresiz kalacaklardır.
•… …. Onlar ateş halkıdır, onlar orada sürekli kalıcıdır.
•… …. İşte onlar cehennemliklerdir, hep orada kalacaklardır.
•… …. Bunlar cehennemin dostlarıdır. Orada uzun süre kalacaklardır onlar.
Aynı meal içinde, farklı iki ayette, aynı arapça kelime kullanılmasına rağmen bir “uzun süre” bir de “sürekli” şeklinde çeviriye dikkat çekmek istiyorum şimdi de:
•Allah iman sahiplerinin Veli’sidir; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Küfre sapanlara gelince, onların dostları tağuttur ki, kendilerini nurdan karanlıklara çıkarır. Bunlar cehennemin dostlarıdır. Orada uzun süre kalacaklardır onlar. (Bakara 257)
•Bir mümini kasten öldürene gelince, onun cezası içinde sürekli kalmak üzere cehennemdir. Allah gazap etmiştir böylesine, lanetlemiştir onu; çok büyük bir azap hazırlamıştır ona. (Nisa 93)
Ve diğer ayetlerden örnekler:
•Şüphesiz inkar edenler ve zulmedenler var ya Allah onları asla bağışlayacak ve doğru yola iletecek değildir. Allah onları ancak içinde ebedi kalacakları cehennemin yoluna iletir. Bu ise Allah’a çok kolaydır. (Nisa 168-169)
•Bilmediler mi ki, her kim Allah’a ve resulüne kafa tutarsa ona, içinde sürekli kalacağı cehennem ateşi vardır. Büyük rezillik işte budur. (Tevbe 63)
•Suçlular ise cehennem azabının içinde sürekli kalacaklardır. (Zühruf 74)
•Allah’a ve onun resulüne isyan edenler için cehennem ateşi vardır. Sürekli içinde kalacaklardır. (Cin 23)
Farklı çevirilerden olmak üzere Kur’an’ın tamamını inceleyecek olursanız hâlidûne kelimesinin daha çok “ebedi, süresiz, sonsuz” anlamlarını ifade ettiğini anlayacaksınız. Daha dehşet verici olanın bu sonsuzluğun sadece Allah’ı inkar etmekle değil, isyan etmekle, zulmetmekle, kısacası Allah’ın katında suçlu konumuna gelmekle başımıza gelebilecek olmasıdır. Ne olacağını net olarak bilemiyoruz yani. Sadece inanıp rahat rahat günaha bulanmak açıkça çok büyük bir risk. Cezamı çektikten cennete girerim nasılsa gibi bir düşünce bu incelemeden sonra kalmamalı akıllarda kısacası. Hiç bir şey garanti değil ve sonumuzu yalnızca Allah bilir. Hangi günahları ne şekilde bağışlayacağı Allah’ın bileceği iştir ve hüküm ona aittir. Bize düşen her ne kadar inanırsak inanalım, hayatta yaptıklarımızdan dolayı cehennemde sürekli kalacak olanlardan da olabilme ihtimalini aklımızdan hiç çıkarmayarak, bu dehşeti tekrar tekrar hissetmeye çalışarak Allah’ın rızasını kazanma yolunda çabalamaktır.
Yazar : zeynep t.
Reply to Baybora Cancel reply