Kuran’dan Namazın Nasıl Kılınacağı Anlaşılır mı?

Kuran’dan Namazın Nasıl Kılınacağı Anlaşılır mı?

İnsanlara öğüt,hatırlatıcı, yol gösterici (ali-imran 138, yunus 57), ayrıntılı (enam 114),eksiksiz (enam 38),şifa ve rahmet ( İsra 82, neml 77) olarak indirilen Kuran yüzyıllarca  yeterince okunmamış, öğüt alınmamış 7 kat bohçalara sarılıp raflara kaldırılmıştır. Böylece din hurafelere, gelenek göreneklere, mezhepçi zihniyetlere terk edilmiştir. İnsanlar dinin tek kaynağı Kuran’ın yanına mezhepçi zihniyeti temsil eden hadis, icma, kıyas’ı koyarak dini hükümlerde bir karmaşıklığa sebebiyet vermiştir.

Arkadaşlarımla din ile ilgili yaptığım sohbetlerde genelde onlara şunu öğütlerim.

1.Dini anlamadaki metodu belirlemek.

2.Dini ona göre anlamak ve uygulamaktır.

Dinin kaynağı belli olduktan sonra metot; dinin kaynağını önümüze alıp namazı, orucu, ahlakı ve din adına her şeyi bu kaynaktan anlamamızdır.

Yukarıda mezhepçi zihniyetten bahsetmiştim ya, arkadaşlarımdan bir tanesi beklenen soruyu sordu “Sırf Kuran’dan dini anlarsak, namazı nasıl kılacağız? Namazı sırf Kuran’a bakarak kılamayız.” Arkadaşım Kuran’ı okuyup anlamadığı için o da din ile ilgili bilgileri camideki hocalardan, büyüklerinden, okuldaki din hocalarından öğrenmişti. Cuma vaazlarında genelde hocalar da namazın sırf Kuran’a bakılarak kılınamayacağını söylerler. Dini anlamadaki metodumuz dinin tek kaynağı olan Kuran’dı. Arkadaşıma hemen Kurandan namazla ilgili ayetleri gösterdim( teknolojiyi kullanıp telefondan internette girip bir Kuran meali açtım.) ve kendisine madde  madde Kuranda namazla ilgili nelerin olduğunu anlatmaya başladım.

 

  1. 1. Kıyam ruku, secde ( bakara 238, bakara 43, ali-imran 43, hac 26, tevbe 112)
  2. 2. Abdest ve boy abdesti ( maide 6, nisa 43) (arkadaşım abdestin Kuranda geçtiğinden habersizdi.)
  3. 3. Kıbleye dönmek ( bakara 115, 144, 149-150)
  4. 4. Kıyafet, temizlik ( araf 26,31)
  5. 5. Namaz vakitleri

(sabah namazı : nur 58, hud 114 isra 78)

(akşam namazı: nur 58, isra 78)

(vusta orta namazı: bakara 238)

Arkadaşıma namazın Kuranda 3 vakit olarak belirtildiğini 5 vakit namazın Miraç olayına dayandırıldığını, namazın vaktinde farz olduğunu (nisa 103) bu farzın hayat boyu sürekli gözetilmesi gerektiğini (meariç 23), Kuranda kaza namazı diye bir kavramın olmadığını , namazı kılmayanın ve ya kaçıranın bunun için Allah’a tövbe edebileceğini ve daha sonra namazlarına titizlikle devam edebileceğini söyledim. Nisa suresi 102  ayette savaş zamanında müminlerin nasıl namaz kılacağı açıklanır.” Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleri arkalarında beklesinler. Sonra namaz kılmamış olan diğer grup gelip seninle birlikte kılsınlar. Dikkatli olsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kâfirler isterler ki, silahlarınızdan ve teçhizatınızdan habersiz olasınız da üstünüze bir çullanışla çullanıversinler. Eğer yağmurdan gelen bir sıkıntı varsa yahut hasta-yaralı iseniz silahlarınızı bırakmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Ama tedbirinizi alın, dikkatli olun. Allah, kâfirler için rezil edici bir azap hazırlamıştır.” Kaza namazı olsaydı müminler tehlike geçtikten sonra namazlarını kaza ederlerdi.

Tabi ki üç vakit namaza itiraz geldi.  Amacım namazın farzını, farz olmayandan ayırmaktır. Allah’ı anmak, hatırlamak için kılınan her namaz makbuldür. Namaz günde beş vakit de kılınır, on vakit de kılınır, kırk vakit de kılınır. Namazın farz olan vakitleri bize mecbur olduğumuz alt sınırı belirtir, üst sınır ise serbesttir. Tahminimizce mezhepler bu üst sınırın serbestiyetinden dolayı fazladan namaz kılan sahabeleri görüp; ikindi namazını, yatsı namazını, vitir namazını farzlaştırmışlardır, vacipleştirmişlerdir. Eğer Kuran’dan namazın farzlarını anlama yerine, şahısların hareketlerinden farzları anlamaya kalksaydık, o zaman karşımıza evvabin namazı, kuşluk namazı, küsuf namazı gibi bir sürü ilave namazlar daha çıkardı.

Miraç olayına da olabilir dedi. ( Bir hadise göre  Peygamberimiz miraçta Allah’ın huzuruna çıkar ve Allah namazı elli vakit farz kılar, daha sonra Hz. Musa’ya rastlayan Peygamberimiz’i Hz. Musa, bu kadar namazın çok olduğu, ümmetin buna güç yetiremeyeceği şeklinde uyarır, sonra Peygamberimiz Allah’tan indirim ister, Allah da namazın sayısını indirir. Yolda Hz. Musa yine bu kadar namaz vaktinin de çok olduğunu söyler. Bu git gel böylece namaz beş vakte inene kadar dokuz kez gerçekleşir. Nitekim namazın sayısı beşe gelince Hz. Musa yine indirimi tavsiye etse de Peygamberimiz artık utandığı (!) için namaz indirimi durur. Bu hadise göre Allah insanların kaç vakit namaza güç yetireceğini bilmez, Peygamberimiz ise hiçbir şeyden haberi olmayan bir garibandır. Hz. Musa ise hem Peygamberimiz’in akıl hocası, hem Allah’ın hükmünün düzelticisi, hem de bizim kurtarıcımızdır. Namazın beş vakit farz kılınmasının hikayesi işte böyle kabul edilemez bir hadise dayanır. Namazın beş vakit olduğu Kuran’a değil işte böyle izahlara özellikle de bu hadise dayandırılmaktadır. Allah ve Peygamberimiz’e iftira olan böyle hadisler yerine Kuran’da doğruyu arayanlar, namaz hakkında gerekli bilgiye kavuşacaklardır. Kuran’la yetinmeyip dini pratiklerini uydurma hadislere dayandırmaya çalışanlar ise örneğini gördüğümüz gibi mantıksızlıklar, iftiralar, çelişkiler içinde kalacaklardır.

Miraç olayı isra suresi 1. ayete dayandırılmıştır.” 1. Bazı ayetlerimizi kendisine göstermek için kulunu geceleyin (Mekke’deki) Kutsal Mescitten, çevresini kutlu kıldığı en uzak mescide (secde yerine) alıp götüren çok Yücedir. O kuşkusuz İşitendir, Görendir” Fakat Miraç olayında gözden kaçan bir ayet var ki bu ayet üzerinde mutlaka durulmalıdır. O da İsra suresi 93. ayet. Dikkat edilirse 1. ayette peygamberimizin göğe yükseldiği anlatılmaktadır. Hep beraber 90-93 arasındaki ayetlere bakalım.

 

90 Dediler ki: “Bizim için yerden bir pınar fışkırtmadığın sürece sana asla inanmayacağız!”

91 “Yahut senin, hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olmalı. Onların aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmalısın.”

92 “Yahut iddia ettiğin gibi göğü, parçalar halinde üzerimize düşürmelisin, yahut Allah’ı ve melekleri karşımıza dikmelisin.”

93 “Yahut altından bir evin olmalı, yahut göğe yükselmelisin. Ancak senin göğe çıktığına, okuyacağımız bir kitabı bize indireceğin zamana kadar, asla inanmayız!” De ki: “Rabbimin şanı yücedir. Ben, insan bir resulden başka neyim ki?”

Yukarıdaki ayetlerde küfre sapmış insanlar peygamberimizden bazı mucizeler görmek istemektedirler. Miraç olayında anlatılan hadiste insanlar peygamberimizin göğe yükseltildiğini isra suresinin  1. ayetine dayandırarak  iddia etmektedirler. Ne ilginçtir ki aynı surenin 90-93. ayetlerinde küfre sapanlar peygamberimize inanabilmek için bazı mucizeler sergilemesini istemektedirler. Bunlardan bir tanesi de 93. ayette küfre sapanlar,  peygamberimizin göğe yükselmesi gerektiğini anca bu şekilde kendisine inanılabilineceğini söylemektedirler. Peygamberimizde kendisinin bir onlar gibi insan olduğunu extra mucizeler gerçekleştiremeyeceğini söyler. Miraç olayında Peygamberimizin göğe yükseldiğini iddia edenleri Peygamberimiz 93. ayette kendisi yalanlamaktadır.

Kuranda namaz ile ilgili ayetlere bakmaya devam edelim.

6. Namaz Allahı zikretmek , hatırlamak için yapılır.( taha 14)

Kuran’da, namazda Kuran okunmasına dair bir ifade geçmez. Fakat Kuran bize tanıtılırken, Kuran’ın “zikir” yani hatırlatma olduğu söylenir. Böylece biz namaz kılarken, edeceğimiz duada, Allah’a yakarışta, rehberimizin Kuran olduğunu anlarız. Örneğin Allah’ın bağışlayıcılığı, merhameti, her şeyi yaratması, cenneti, cehennemi, bilgisinin sonsuzluğu hep Kuran’dan öğrenilir. Namazda da merhametli, bağışlayıcı bir Allah’ın karşısında olduğumuzu bilir, ona göre Allah’ı zikreder(hatırlar), ona göre Allah’a yöneliriz.

Arkadaşım annesinden duymuş. Namazda fatiha suresini okumak farzmış. Namazda illaki Fatiha Suresi’ni okumak farz değildir. Fakat Kuran’ın ilk suresi olan Fatiha’yı, Kuran’ın bu bölümünü, namazda okumak tabi ki güzeldir. Yani namazda şunu yapmak farz değildir diye belirtmek, o hususa karşı olmak değildir. Sadece Kuran’da geçmeyen bir mecburiyetin farzlaştırılması yanlıştır. Yukarıdaki örneğimizi düşünürsek yanlış, Fatiha Suresi’ni okumak değil, Fatiha Suresi’nin her ayağa kalkışta okunmasının farz olduğunu söylemektir.

Ettehiyyatu duasının Kuran ayeti olmadığını, miraç olayında Allah ile Peygamberimiz arasında geçen konuşmaya dayandırıldığını söylediğimde ise sarsıldı. Bu duanın ilkokuldan beri kendisine öğretildiğini, ayet ve sure numaralarının olduğunu savundu.Metodumuz belliydi.Kuran’ı açtık ve hiçbir ayette ettehıyyatu duasına rastlamadık.Peki “allahumme sallı-barik duaları? “ dedi. Onlarında Kuran ayetleri olmadığını söyledim.

7. Savaş durumunda bile namaz kılınır.( nisa 102)

Madem kaza namazı var! Savaşta peygamberimiz namazları neden kazaya bıraktırmamış?

8. Kuranda namazın İbrahim peygamberden beri gelen bir ibadet olduğu anlatılır. ( İbrahim 40)

Arkadaşım Namazın 5 vakit olarak bildirildiğini ve hareketlerin Cebrail as. Tarafından Peygamberimize öğretildiğini savunuyordu. Yukarıda 1. maddede namaz hareketlerinin hangi ayetlerde geçtiğini belirtmiştim. Sunu bilmek gerekir ki Peygamberimiz zamanında namaz dendiği zaman namazın ne olduğu, nasıl kılındığı zaten biliniyordu. Çünkü namaz  İbrahim Peygamberden beri gelen bir ibadetti. Peki, Peygamberimiz zamanında namaz bilinmiyordu da İbrahim peygamberimiz nasıl namazı kılıyordu? O’na namaz kılmayı kim öğretmişti? Tabiî ki Allah, Kuran’ın birçok ayetinde Müslümanlara kıyam, rükü, secde etmelerini, bu şekilde Allahı anmalarını belirtmiştir. Peygamberimiz de bu ayetler ısığında namazı öğrenmiş ve tatbik etmiştir. Günümüzde bile namaz dediğimizde namaz kılmayan bir kişi namazdaki hareketleri bilir.

 

9. Namazda ses tonu( isra 110)

10. Cuma namazı ( Cuma 9-11)

11. Korku namazı (bakara 239)

12. Cenaze namazı (tevbe 84)

13. Namaza çağrı,ezan ( Cuma 9)

14. Namazdan sonra Allahı hatırlamak ( nisa 103)

Sonuç olarak Kuran’da namazın tüm detayları verilmiştir ve bu, Allah’ın farzlaştırdığı namazdır. Namaz ile ilgili bu kadar detay verilmişken, namazın Kuranda geçmediğini nasıl söyleyebiliriz. Namazın vakitleri, namaz için abdest alınması, kıyam, rüku, secde, namazın Allah’ın hatırlanması için kılınması,  gibi gerekli olan her şey açıklanmıştır. Açıklanmayan konular Allah’ın unuttuğu değil, Allah’ın farzlaştırmak istemediği konulardır. Allah namazı övmüştür. Şu anda camilerde kılınan namazlarda şeklen Kuran’daki tüm unsurlar yerine gelmektedir.

 

H.Durmaz

 

 


About the Author
Author

HDurmaz

Comments (33)
Leave a reply

Name (required)

Website