Kadın Giyebildiği Her Kıyafet İle Namaz da Kılabilir…

Ülkemizde yapılan dini tartışmaların pek çoğunda merkeze kadınların ve onlarla ilgili kuralların oturduğunu görüyoruz. Kadınların uygulamaları gereken kılık kıyafet kuralları, bilhassa başörtüsü, tüm bu tartışmaların başını çekerken unutulan, gözlerden kaçan ya da en azından hak ettiği önemi bulamayan benzer bir konu da kadınların namazda örtünmeleridir.

Geleneksel İslam anlayışında çok önemli yer tutan, birçok kadının çantasında farklı farklı örtüler, giysiler taşımasına neden olan bu inanışa göre kadınlar gündelik hayatlarında tesettür – bu noktada mutlaka belirtilmelidir ki Kuran’da tesettürden, kadınların kapanmasından söz edilmez- kurallarına uymasalar da namaz kılarken vücutlarının elleri dışında kalan bölümlerini örtmek zorundadırlar.

Konuya geleneksel İslam’ın kadınlara giydirdiği namaz kıyafeti ile ve bunun Kuran’da yer almayışıyla devam etmeden önce kadınların giyim kuşamıyla ilgili Kuran’da geçen kurallara yani ayetlere kısaca değinelim. Tesettür tamamıyla geleneksel anlayışın ürünü bir uygulamadır. Allah Kuran’da kadının başını örtmesinden, etek boyundan, bluzunun kolunun uzunluğundan söz etmez. Kuran’da kadının giyinmesi ile ilgili geçen ayetler sadece şunlardır;

Ey âdemoğulları! Şu bir gerçek ki size, edep yerlerinizi örtecek giysi de indirdik, süs ve gösterişe yarayacak giysi de… Ama korunup sakınmaya yarayan giysi en hayırlısıdır. İşte bu, Allah’ın ayetlerindendir. Düşünüp öğüt almaları umuluyor.

(7 Araf Suresi -26)

Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını yere indirsinler. Cinsel organlarını/ırzlarını korusunlar. Süslerini/zînetlerini, görünen kısımlar müstesna, açmasınlar. Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları yahut babaları yahut kocalarının babaları yahut oğulları yahut kocalarının oğulları yahut kardeşleri yahut erkek kardeşlerinin oğulları yahut kız kardeşlerinin oğulları yahut kendi kadınları yahut ellerinin altında bulunanlar yahut ihtiyaç içinde olmayan erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar yahut kadınların kaygı duyulacak yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Süslerinden, gizlemiş olduklarının bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, Allah’a topluca tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz!

(24 Nur Suresi -31)

Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine alsınlar. Bu, onların tanınmaları ve incitilmemeleri için çok daha uygun bir yoldur. Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir.

(33 Ahzab Suresi -59)

Yani Allah tüm müminlere cinsel organlarınızı koruyun demektedir. Ayrıca kadınlara erkeklerden farklı olarak yaka açıklarını örtmeyi öğütlemektedir. Üçüncü ayet ise mümin kadınların tanınmaları ve incitilmemeleri için üzerlerine giysi almaları gerektiğinden söz etmektedir. Bunun dışında ise hiçbir emir ve sınırlama yoktur. Geleneksel İslam’da yer alan detayların tümü dine yapılmış insani ilavelerdir. (Bu konuyu daha detaylı incelemek için şu linki ziyaret edebilirsiniz; http://www.kurandakidin.net/bolumler/22-basortusu-ve-kapanma.asp )

Dahası Kuran’da namaz kıyafeti diye ayrı bir kıyafet de belirtilmez. Yani genel giyinme kuralları nelerse namazda da yine onlar geçerlidir. Bu kişilerin yanında otururken ne giymesi gerekiyorsa onlarla namaz kılarken de ancak onları giymesi gerekir, fazlasını değil.

Oysa uygulamaya baktığınızda dışarıda pantolon ve t-shirt ile rahatça gezen kızların, kadınların camiye girince – dışarıda erkeklerin arasında camide ise yalnızca kadınlar ile birlikte oldukları halde- bambaşka bir görünüme büründüklerini, kat kat giyinip örtündüklerini görürüz. Yani bu kadınlar kendilerini erkeklerden değil de sanki Allah’tan saklamak için böyle camilerde ve namaz sırasında kapanıp dururlar. Böyle bir uygulamaya kaynak olabilecek bir düzenleme ise Kuran’da asla yer almaz.

Bu konu hakkında konuştuğumda hep önceleri geleneksel uygulamalara göre yaşayıp daha sonra Kuran’ı okuyarak hayatını Allah’ın sözlerine göre şekillendiren bir arkadaşımın sözleri gelir aklıma;

“Zaten bunu her yaptığımda bir garip hissediyordum kendimi. Kuran’ın tabiriyle bana şah damarımdan daha yakın olan Allah’tan mı saklıyorum kendimi diye. Sonuçta O zaten benim içimi bilmiyor mu?”


About the Author
Author

Comments (6)
Leave a reply

Reply to orhan26 Cancel reply

Name (required)

Website