” İnançlı olmak zor mu? ” diyenlere…

İnançlı olmanın zor olduğu söylenmektedir, Allah hiçbir beşere (kul’a) üstesinden gelemeyeceği bir hayat ile sorumlu tutmadığını, dünya’nın sınav için gerçek olarak yaratıldığını bizlere pek çok Ayette belirtmiştir ancak okuyan,anlayan bilir gerçekten öyle. Bu ancak Allah’ın emirlerine gönül rızası ile uymayan kişilerin “seçerek, işine geldiği gibi uygulayanların” başına gelen zorluk sınavıdır diye düşünüyorum kendimce tabi en doğrusunu Allah bilir.

” Müslüman’ım ama …… ya karşıyım/sıcak bakmıyorum. ”

” O öyle olmaz.(Kur’an-ı Kerim’e yönlendirmeden, delilsiz olarak der ise.) ”

“Yapsın ama ben yapmam , Allah kabul etsin. ” (İnanan inansın, inanç özgürlüğü demek..)

Kendisinde seçim yapma hakkı gören inkârcılar farkında olmalılar diye düşünmekteyim.

Kafirleri(yabancı,yerli) dost olarak edinmemek (bazı durumlar dışında) kesin olarak bildirilmiştir.

Süregelmiş yanlışları sürdürmeye pek çok örnek vardır sadece birkaçını sizler ile paylaşmak istiyorum. Bunlar Kur’an-ı Kerim’in Ayetlerine değil, sadece ve sadece atalarının sözlerini başka kitapları, batıl rehber edinenlerin yanlışlarıdır düşüncesindeyim.

Kur’an-ı Kerim bizleri babalarımızdan gelen yanlışları sürdürmemiz konusunda uyarır.

Bütün anneler cennetliktir. = Delili var mı? Günah’a devam mı?

Güzele bakmak sevaptır. = Haram ile güzellik karıştırılmaktadır. Ayrıca belirtmek isterim bana göre şükür ve helal düşünceler ancak insanın değerini arttırır yoksa haram’a öylece bakması değil.

Daha bir çoğu var emin olunuz hiçbir kul sözü , gerçek yol gösterenin yolunu tutamaz.

Ancak O’na , doğru olana yönlendirmeli, O’nu hatırlatmalı ve O’nun ile hüküm vermeye davet etmeliyiz (hükmü de kabullenmeliyiz).

İnançlı ve Allah’ın bizlere olan öğütleri doğrultusunda kurala uygun yaşamak inkârcıların gücüne gider. Onlar inkârlarını da inkâr eder. “Ben sarhoş sapkın değilim” diyen alkolikler buna bir örnektir bir de sarhoş olmadan, edilen inkâr var. Bizim böyle doğru olmamız ve dosdoğru olmak için çaba sarfetmemiz, dinleyici olmamız onları da içten içe endişelendirir. Bizimle tartışmaya girmek isterler. Çünkü inançlı kişilerin olduğu yerde batıl azalır ve yok olur Allah’ın izni ile. Kur’an-ı Kerim’e sarılırsak yıkılmayız da bölünmeyiz de Allah’ın izni ile.

Elbette herkes ” müslümanlık zordur ( gibi sözleri ) ” kötü niyet ile söylememiş olabilir. Allah her şeyin nasıl olduğunu, tek kesin bilendir. Ben sadece bir yerden başlamak için bu söze değinmiş bulundum.

İnançlı insan korkmaz, kullar bize görüşünü söylediğinde ondan kaçmamızda ya da onu azarlamamızda bir fayda olmayabilir bunun farkında olmalıyız. Hepimiz hatalar yapmış olabiliriz. Sabır ve gereken uygulanmalı gerekense ancak Kur’an-ı Kerim’de yazandır. Okumak, anlamak her saniyeye adalet ile hükmetmek gereklidir Allah’ı unutmamalıyız çünkü Rabbimiz bizi hep gözetmektedir çok şükür.

Bana göre inançlı bir insan olmak, sabırlı olup ancak Kur’an-ı Kerim’e göre tepki vermek, hareket etmek, çalışmak, barıştırmak, öğüt vermek, namaz kılmak çok yerinde ve çok mükemmeldir.

Kısacası Kur’an-ı Kerim’e uyup onların gözüyle maadur ve dışlanmış görünür ama kendileri haktan uzaklaştıkları için Allah kişi ile kişi arasına takdirini gösterir ve sizi onlardan kurtarır.

Sizin için bu daha bir kolaylıktır çünkü,” Mü’minler (inanıp yararlı işler yapan kullar) yanlızca mü’min leri dost edinsinler ve onlar ile evlensinler. ” şeklinde çok kesin ve doğru olarak bilgilendirilmişizdir.

Sonuç itibarı ile dünya ve ahiret yanlızca Allah’ın dosdoğru yoluna uyan ve uymaya çalışan (iyilikte yarışıp bencilleşmeyen) kullar içindir benim anladığım kadarı ile haydi birde siz okuyun varsayın ki bu yazıda bir aldanış.

Ve Kur’an-ı Kerim der ki:
Her kul ancak kendisinden ve kendi yaptıklarından sorumludur. Ne kardeşinden, ne anasından, babasından, çocuğundan.

Her kulun kıyameti bedeni ölünceye kadardır diye de bilirim..


About the Author
Author

G.

Comments (3)
Leave a reply

Reply to Ayse Cancel reply

Name (required)

Website