Dine Yaşlanınca Yönelmek…

Bu yazıda değinmek istediğim konu sıkça rastladığımız bir durum olan insanların dine yaşlanınca yönelmesi olacak. Her birimiz muhakkak yakın çevresinde görmüşüzdür bu tip insanlar, dine ancak yaşlılıkta ciddi bir biçimde önem verip öncesinde inanmalarına ve bilmelerine rağmen sanki din yokmuş, bizi Allah yaratmamış gibi yaşarlar. Dine ağırlık verilen yaşlılık dönemi öncesi dünya hayatı ön plandadır. Bu dönemde dünya nimetlerinden olabildiğince faydalanmaya çalışılır, bolca mal mülk edinmeye hayat garanti altına alınmaya çalışılır. Hatta bazı kişilerin bırakın Allah yolunda mücadele etmeyi, namaz, oruç gibi temel ibadetleri yerine getirmeyi günahlardan, haramlardan bile kaçınmadığını görürüz. Belirli bir yaşa gelince, dünya zevklerinden az çok nasibini alınca, yavaş yavaş vücudunun yaşlanmaya başladığını hissetmeye başlayıp ölümün yaklaştığını anlayınca da bu insanlar dine ve Allah’a daha çok önem vermeye başlarlar. Aşağıdaki ayetin bu konu ile ilişkili olduğunu düşünüyorum.

 

57 – Hadid Suresi –
10. Allah yolunda harcama yapmanıza engel ne var ki? Göklerin ve yerin mirası zaten Allah’ındır. Sizin, Fetih’ten önce infakta bulunan ve çarpışmaya gireniniz, bunu yapmayanlarla aynı değildir. Onlar, derece yönünden Fetih’ten sonra infakta bulunup çarpışmaya girenlerden çok daha üstündür. Allah hepsine güzellik vaat etmiştir. Allah, işleyip ürettiklerinizi en iyi biçimde haber almaktadır.

 

Bu ayetten benim anladığım Peygamber döneminde Müslümanların güçsüz olduğu Mekke’nin fethi öncesi dönemde Müslüman olmayı seçip, Müslümanlarla beraber Allah yolunda çarpışmaya girip bu yolda malından fedakârlıkta bulunanların fetihten sonra Müslümanların bölgede hâkim güç olduktan sonra Allah yolunda mücadeleye katılanlardan Allah katında daha üstün olduğudur.

Konumuzla ilgili olarak ise basit mantık ile ömrünün aklı ermesinden itibaren ölmesine kadar olan 60 yıl civarında olan tamamına yakın kısmını Allah yolunda harcayan, haramlardan sakınan kişinin ömrünün sadece son 10 – 20 yılını bu şekilde harcayan kişiden üstün olması beklenir. Benzer şekilde insanın gençken zina gibi, kumar gibi, eğlenerek vakit harcamak gibi pek çok imkânı varken bunları elinin tersiyle itip haramlardan sakınan Allah rızasını ön planda tutan bir hayatı tercih etmesi sadece yaşlılıkta eli ayağı tutmazken yani aslında günah işlemeye imkânı da yokken Allah’ı hatırlaması ve haramlardan kaçınmasından üstündür.

Kuşkusuz bir insanın yaşlılıkta dahi olsa Allah’ı hatırlaması, haramlardan sakınıp ibadete yönelmesi ve inançlı bir şekilde ölmesi de güzeldir ve bu insanların da Allah’ın rahmetine ve cennete ulaşmasını umabiliriz. Bununla beraber Allah’ın insanlardan istediği bütün hayatlarını Allah’ın dinini öğrenmeye ve onu insanlara anlatmaya adanmış, haramlardan sakınan bir hayat sürmeleridir. Ayrıca hiç kuşku yok ki hepimizin ister 40 yıl olsun isterse 90 yıl olsun ahiret öncesi sadece bir hayatımız var ve bu hayatta yaptıklarımızdan sorumluyuz. Yani bu tek fırsatımız ve bu fırsat sırasında yaşlılık dönemi diyebileceğimiz 50 ve sonrası yaşlara ulaşabileceğimizin de garantisi yok. Burada yapılacak olan hiç ama hiç vakit kaybetmeden hemen Allah’a ve dine yönelmektir. Hemen bugün Allah’ı daha çok anmaya, Kuran’ı okuyarak dini öğrenmeye ve hayatımızı Allah yolunda ve dini bir yaşam için planlamaya başlamaktır.


About the Author
Author

Comments (3)
Leave a reply

Reply to fuatturker Cancel reply

Name (required)

Website