Şeytandan Allah’a Sığınmak…

Şeytandan Kuran’da defalarca kez bahsediliyor. Şeytana dair en sık kullanılan ifadelerden birisi ise Allah’ın müminlere yaptığı bir uyarıdır; “şeytanın adımlarını izlemeyin”. Şeytanın hikayesi de Kuran’da son derece açık bir biçimde anlatılmıştır. Allah, ilk insanı yaratıp tüm meleklere ona secde edin dediğinde hepsi Allah’ın emrini yerine getirirken şeytan isyan etmiş, kendisinin Adem’den daha hayırlı olduğunu ve dolayısıyla ona asla secde etmeyeceğini belirtmiştir. Allah tarafından cezalandırılan şeytan, Allah’tan insanları da kendi yoluna çekmek için süre ister ve işte insanoğlu için sınav da tam burada başlar. Artık müminler için bir yanda Allah ve onun emirleri diğer yanda ise şeytanın kandırmacaları vardır.

Bakara Suresi’nin 268. ayeti şeytanın müminler için ne derece tehlikeli olduğunu

“şeytan sizi fakirlikle korkutur, sizi görünür görünmez çirkinliklere sürükler”

diyerek ortaya koymaktadır. Şeytanın müminlere verdiği zararları anlatan pek çok ayetten bazıları şu şekildedir;

 

… Şeytan onların ayağını kaydırmak istemişti
(3 Ali İmran Suresi -155)

… Zaten şeytan da onları geri dönülmez bir sapıklıkla sersem hale getirmek istiyor.
(4 Nisa Suresi -60)

Şeytan, onlara söz verir, ümit verip hayal kurdurur, hurafeye/anlamını bilmeden okumaya iter. Ama o, onlara bir aldanıştan başka hiçbir şey vaat etmez.
(4 Nisa Suresi -120)

Şeytan; uyuşturucu ve kumara sokularak aranıza düşmanlık ve şiddetli nefret yerleştirip sizi Allah’ı anmaktan, namazdan geri çevirmek ister. Artık son veriyorsunuz değil mi?
(5 Maide Suresi -91)

 

Örnekleri çoğaltmak pek tabii ki mümkün. Ancak Kuran’da şeytan ile ilgili verilen ana mesaj belli; şeytan bizi Allah’ın yolundan çevirmeye, hataya, günaha yöneltmeye çalışıyor. Öyleyse bir mümin tarafından atılması gereken ilk adım şeytan konusunda son derece uyanık olmaktır. Yani mümin neyi kendisine şeytanın telkin ediyor olduğunu, şeytanın kendisini Allah yolundan nasıl uzaklaştırdığını, kendisini nasıl saptırdığını kolayca anlayabilmek için çok dikkatli olmalıdır.

Hayata kapılmış giderken, önemli bir yanılgı oluşuyor hepimizde. Şeytan bizi şaşırttı, saptırdı demek için çok büyük yanlışlar yapmayı bekliyoruz. Allah’a isyan, hırsızlık, zina gibi çok büyük bir günaha girildiğinde ancak “şeytana uydum” diyoruz. Oysa şeytan öyle kendini yalnızca büyük olaylarda, büyük suçlarda gösteren bir şey değildir. Şeytan aslında hep bizimle. Hep bizi yanlışa yönlendirmeye, Allah’tan uzaklaştırmaya, bizlere Allah’a karşı hata yaptırmaya çalışıyor. Gün içinde kılınması gereken namazı “şu iş de bitsin de hemen kalkıp kılacağım” diyerek ertelememize, “hemen kılıp işe döneyim” diyerek namazı aceleye getirmemize, “bu kadarcık yalandan, bu kadarcık adaletsizlikten bir şey olmaz, insanlar neler yapıyor” dememize, “dur şimdi şu dizi de bitsin de öyle kalkar Allah yolunda çalışırım” diye düşünmemize, “aman ya ne var ki biraz daha uyuyayım sonra uğraşırım Allah yolunda” dememize de sebep olan hep şeytandır. Ha bu arada bu söylediklerimin kimseyi bir yanılgıya götürmesini de istemem. Yani aman ya zaten bunları bana şeytan yaptırıyormuş, ne yapabilirim ki diye düşünemez bir mümin. Çünkü zaten müminin hayatı bir imtihandır ve müminin asıl imtihanı da şeytanıyladır.

Öyleyse yapılması gereken çok dikkatli olmak, şeytanın bize fısıldadıklarının her an farkında olmak, şeytana, onun bize yaptırmaya çalıştıklarına kulak asmadan, Allah yolunda doğru bildiğimizi yapmaktır. Ne zaman ki şeytanın bize bir şeyler fısıldadığını hissettik, hemen Allah’a sarılıp O’na daha da yaklaşmalıyız.

 

Eğer sana şeytandan yana bir kışkırtma gelirse, Allah’a sığın. Çünkü O, her şeyi işitir, her şeyi bilir.
(7 Araf Suresi -200)

Korunup sakınanlar, kendilerine şeytandan bir görüntü/dürtü gelip dokunduğunda, hemen Allah’ı hatırlarlar.
(7 Araf Suresi -201)

 


About the Author
Author

Comments (2)
Leave a reply

Reply to ugur Cancel reply

Name (required)

Website