Tek Din

Tek Din.

Başbakanımız
Adana’da AK Parti İl Kongresi’nde “Ben 4 tane kırmızı çizgimizin olduğunu söyledim. Neydi o dört temel çizgi?

1) Tek millet,
2) Tek bayrak,
3) Tek din,
4)Tek devlet” açıklamasını yaptı.

İki gün arka arkaya gelen bu “TEK DİN” vurgusuna karşı, homurtular yükselince, Başbakanımız, İtalya ziyareti dönüşünde Esenboğa Havalimanı’nda kullandığı ‘”tek din”‘ ifadesine ilişkin soru üzerine, Bunun bir dil sürçmesi olduğunu, o gün orada “tek vatan” yerine tek dini söylemiş olduğunu belirtti. Ayrıca ” Bizde dinsel milliyetçilik yoktur, Hristiyan, Musevi, ateist olabilir. Onları da korumak bizim görevimizdir.” dedi.

Tabiî ki devletin Lozan anlaşması gereğince de gayrimüslimlere( Hristiyan, Musevi vb.) farklı davranmaları düşünülemez.

“Tek Din” konusuna  “Hz. İbrahim ve İslam” başlıklı yazımda daha önce değinmiştim. Aşağıdaki bölümü tekrar gözden geçirip yayınlamayı düşündüm. Olaya Kuran’a göre bakıp  “Tek Din”  konusunu bir de bu yönden değerlendirmenizi
isterim.

“Allahın indirdiği Tek bir din vardır. O da İslam’dır, Müslümanlık’tır yani Allah’a teslim olmaktır.

 

Ali-İmran suresi 19. ayet
“ALLAH tarafından onaylanan tek din, İslam’dır/Teslim Olmak’dır “

 

Hz. İbrahim, Hz. İsmail, Hz. İshak, Hz.Yakup, Hz Musa, Hz. İsa ve diğer peygamberler İslam’dı / Müslümanlardı/ Allaha teslim olmuşlardı. Sadece Allah’tan aldıkları vahiyleri insanlara iletmişlerdi.

Allahın peygamberlerine indirdiği dört kitap, Kur’an, Tevrat, İncil, Zebur incelendiğinde yüzlerce ortak ayetler görülmektedir.  Bu da ayetlerin tek bir ışıktan, kaynaktan çıktığını göstermektedir.

Kuran-ı Kerim, bütün peygamberlerin , başta tevhid olmak üzere inanç bakımından aynı esasları tebliğ ettiklerini açıklar.

 

Hac Suresi 78. Ayet
” Allah uğrunda O’na yaraşır bir gayretle didinin. O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız İbrahim’in milletini esas alın. Allah sizi, önceden de şu Kitap’ta da “Müslümanlar/Allah’a teslim olanlar” diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir tanık olsun, siz de insanlar üzerine tanıklar olasınız. O halde namazı/duayı yerine getirin, zekâtı verin ve Allah’a sarılın. O’dur sizin Mevlâ’nız. Ne güzel Mevlâ’dır O, ne güzel yardımcıdır O!”

Bakara 136. Ayet
“Şöyle deyin: “Allah’a, bize indirilene, İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, onun torunlarına indirilene, Musa’ya ve İsa’ya verilene, ve diğer nebilere verilene inandık.Bunlar arasından hiç kimseyi ayırmayız.Biz yalnız O’na/Allah’a teslim olanlarız.”

Bakara 140. ayet
“Yoksa siz, “İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunları Yahudi yahut Hıristiyanlardı” mı diyorsunuz?Söyle onlara: “Siz mi daha bilgilisiniz yoksa Allah mı?” Allah’tan kendine ulaşmış bir tanıklığı gizleyenden daha zalim kim vardır. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir.

 

Kur’an-ı Kerim’ de, Hristiyanlar için “Nasara, Yardımcı” kelimesi kullanılmıştır.”Nasara kenti veya Hz.İsa’ya yardımcı olan havarilerden dolayı” .

Ayrıca Hristiyanlık , Mesih’e bağlı demektir. Bu kelime Yunanca “Hristos”tan gelmektedir. İbranice Maşiah’dır, yağlanmış anlamını ifade etmektedir. Krallar vazifeye başlamadan önce kutsal yağla yağlandıklarından Yahudiler, gelecek kurtaricılarını böyle adlandırmışlardı. Hz İsa da bir Yahudi ve Mesih olduğunu açıklamıştı. Yahudiler , ona inanmadılar.Çünkü onlar , Mesih’in Davut soyundan geleceğine, Kral olacağına, sadece Yahudileri kurtaracağına ve onları dünyaya hakim kılacağına inanıyorlardı. Halbuki Hz. İsa,  bir peygamber olarak insanları doğruluğa, kardeşliğe, sevgiye, fedakarlığa, kısaca hak yola çağırıyordu.

Kur’an-ı Kerim’de  Yahudiler için “Beni İsrail” ve “Yehud” kelimeleri kullanılmıştır.

Ayrıca Tevrat’a göre Hz. Yakup’un oniki oğlu vardır. Dördüncü oğlunun adı Yahuda’dır. Onun adına izafen İsrailoğullarına Yahudi denilmiştir.Filistin’in güney bölgesinde kurulan Yahudi Krallığı da ayrıca bu adın kaynağı olarak ileri sürülmektedir. Zira ürdün’ün batısı, Samariye’nin güneyindeki bölge , Yahuda adına nispet edilmiştir. Esaretten sonra umumi olarak halk İsrailliler diye adlandırılırken, sahıslar birbirine Yahudi demişlerdir.Böylece onların torunları da günümüze kadar bu isimle anılmışlardır. Ayrıca Şehristani( Horasanlı din bilgini) Yahudi kelimesinin Arapça “hade”kökünden “dönmek” ve “tövbe etmek” anlamına geldiğini, bu ismin Yahudilere verilmesinin de Hz. Musa’nın “Biz sana dönüp yalvardık” sözü sebebiyle olduğunu belirtmektedir.

Müslümanlar için de “Müminler,İnananlar” kelimesi kullanmıştır. Bu sıfatlar daha sonradan sıfattan türemiş isme dönüşüp, bir din olarak yayılmıştır.

Kur’an-ı Kerim kendinden önce indirilen kitapları onaylar, fakat bu kitapların değiştirildiğini de söyler.

 

Maide Suresi 48.ayet
“Sana da (Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona ‘bir şahid-gözetleyici’ olarak Kitab’ı (Kur’an’ı) indirdik. Öyleyse aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol-yöntem kıldık. Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet kılardı; ancak (bu,) verdikleriyle sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda yarışınız. Tümünüzün dönüşü Allah’adır. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir”.

Bakara suresi 75.ayet
” Siz (müslümanlar,) onların size inanacaklarını umuyor musunuz? Oysa onlardan bir bölümü, Allah’ın sözünü işitiyor, (iyice algılayıp) akıl erdirdikten sonra, bile bile değiştiriyorlardı

 

Allah Kuran’da anlatıldığı gibi tek bir din indirmiştir. Peygamberler başta tevhid olmak üzere inanç bakımından aynı esasları tebliğ etmişlerdir.

Diğer indirilen kitaplar insanlar tarafından değiştirildiğinden son kitap Kuran korumuş olarak indirilmiştir.

 

Hicr Suresi 9. ayet
“Hiç kuşkusuz, o zikiri/Kur’an’ı biz indirdik, biz; her hal ve şartta onu muhakkak koruyacak olan da biziz.”

Enam Suresi 115. ayet
“Rabbinin sözü hem doğruluk hem de adalet bakımından tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur. En iyi işiten, en iyi bilendir O”

 

H.Durmaz


About the Author
Author

HDurmaz

Comments (5)
Leave a reply

Reply to Gökhan Cancel reply

Name (required)

Website