İnanmayanların Yaptığı İyilikler…

 

Çevremizdeki insanlara dini konulardan, Allah’ın varlığı birliği, ahiretin varlığı, Allah’a kulluk konularından bahsettiğimizde özellikle Allah’ın varlığına inanmayanlardan ve Allah’ın varlığına inanmakla birlikte, dine inanmayan ve tabi olmayan kişilerden kendilerinin iyi insanlar oldukları, başkalarına karşı saygılı hatta yardımsever insanlar oldukları ve öldükten sonra hayat varsa eğer cezalandırılmamaları gerektiği şeklinde yorumlar duyabiliyoruz. Dahası benzer yorumları bazen müslüman kişilerden de duymaktayız. Allah’a veya dine inanmayan ancak çok iyi biri, çok yardımsever bir kişi dolayısıyla cennete girmesi gereken bir kişi şeklinde bu insanlardan bahsettiklerine şahit oluyoruz.

Kuran’ın geneline baktığımızda ise dinde en temel olgu ve dini hayatın başlangıç noktası Allah’ın varlığı ve birliği ile ahiretin varlığının kabul edilmesidir. Bu temel inançlardan sonra diğer ritüeller ve uyulması gereken emir ve yasaklar ile genel dini yaşam tarzı gelmektedir.

 

9 – Tevbe Suresi –
53. De ki: “Yoksullara ister gönüllü, ister gönülsüz yardım edin; sizden kabul edilmeyecektir. Çünkü siz yoldan çıkmış bir topluluksunuz.”
54. Yardımlarının kabul edilmesine engel sadece şudur: ALLAH’ı ve elçisini inkâr ettiler, namaza ancak üşenerek yaklaşırlar ve yardımları da isteksiz yaparlar.
55. Onların paraları ve çocukları seni etkilemesin. ALLAH bunlarla, onları dünya hayatında cezalandırmayı ve canlarının inkârcı olarak çıkmasını istiyor.

 

Yukarıdaki ayetler bu konuyu çok güzel özetliyor. Allah ayetlerde Allah’ı ve elçisini inkâr edenlerin yoksullara yaptıkları yardımların kabul edilmeyeceğini açıkça ifade ediyor. Ayrıca kabul edilmeme sebebinin de bu kişilerin Allah’ı ve elçisini inkâr etmeleri olduğu açıkça ifade ediliyor. Bu kimseler ‘yoldan çıkmış bir topluluk’ olarak nitelendiriliyor.

Şimdi bu ayetler çerçevesinde diğer insanların haklarına saygılı dahası diğer insanlara veya ihtiyaç sahiplerine karşı yardımsever ancak Allah’a ve dine inanmayan ve bu yardım faaliyetini dini kaygılarla yapmayan kişiler veya dernek ve vakıflara gelirsek; bu kişi ve kurumların yaptıkları toplumsal hayat için faydalı olabilir. Ancak bu kişilerin yaptıkları faaliyetlerin de hayırların da Allah katında ve ahirette bir değeri olmadığı, onları inanmamaları nedeniyle ahirette karşılaşacakları azaptan kurtaramayacağı yukarıdaki ayetlerle açıktır. Allah katında değerli olan Allah’ın ve ahiretin varlığına inanarak, Allah korkusu ve sevgisiyle yapılan amellerdir.

Bu kişilerle ilgili değinmek istediğim bir diğer konu ise inananların bu kişilerle olan ilişkileri ile ilgili olacak. Çevremizdeki bazı inanan kişilerin yukarıda bahsettiğimiz Allah’a ve dine inanmayan ve değer vermeyen ancak yardımsever ve iyi niyetli olduğu düşünülen kişilere karşı sevgi besledikleri, onlardan övgüyle bahsettiklerine şahit oluyoruz. Kuran’da Allah’ın inanan kişilere inkârcıları ve ortak koşanları dost edinmemeleri emredildiğine göre ne kadar yardımsever ve başka insanlara saygılı olurlarsa olsunlar; inanan kişilerin ister dost ister eş olarak olsun bu kişilerle yakınlık kurmaları ve sevgiye dayalı bir ilişki kurmaları dinen uygun olmaz. Ancak Kuran’a göre bu kişilerle elbette iletişim kurulmalı ve Allah’ın varlığı ve dini anlatılmaya çalışılmalıdır.


About the Author
Author

Comments (5)
Leave a reply

Reply to Gökhan Cancel reply

Name (required)

Website