Bugün açlık, yoksulluk, parasızlık en önemli sorunların başında geliyor. Yönetimdeki ve ekonomideki aksaklıklar, savaşlar, baskıcı yönetimler insanların yoksulluk çekmelerine neden oluyor. Bütün bunlar yaşanırken, Müslümanların bir araya gelmemeleri, dahası bunu istememeleri ne büyük yanılgıdır! Aralarında mezhep, görüş ve uygulama anlamında çeşitli farklılıklar olsa da bu, “…birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. (Hucurat Suresi,13) ayetiyle
(daha&helliip;)
Tevrat ve İncil zamanla tahrif edilmiş, Allah’ın hak dinine uygun olmayan bazı kavramlar ilave edilmiş, bazı hak kavramlar da çıkarılmıştır. Kur’an’a uygun olan kısımları geçerlidir; Kur’an gibi nurdur, güzelliktir; kalbe ferahlık verir. Kutsal kitaplardaki tahrif konusunda Müslüman için kıstas Kur’an’dır. Kur’an bu konuda ne buyuruyor, kısaca inceleyelim. Allah Kur’an’ın, insan eliyle tahrif edilmiş olan Kitapları doğrulaması için indirdiğini birçok ayette
(daha&helliip;)
Kur’an’da inananlar hakkında, “O (Allah) bundan daha önce de, bunda (Kur’an’da) da sizi “Müslümanlar” olarak isimlendirdi.” buyrulur. Museviler, İseviler tümü Müslümandır. Peygamberlerin getirdiği dinlerin tümü İslam’dır. Hiç şüphesiz din, Allah Katında İslam’dır. Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki “kıskançlık ve hakka başkaldırma” (bağy) yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allah’ın ayetlerini inkar ederse, (bilsin ki) gerçekten Allah, hesabı pek
(daha&helliip;)