Hesap Günü Ne Sorulacak? Bizi Kim Kurtaracak?


İlmihal kitapları ile dua ve namaz hocası gibi Müslümanlara el kitabı olarak hazırlanan ve satılan kitaplara baktığımızda, insanın ölüm anından itibaren daha mezara konar konmaz hatta defin için gelenlerin daha  oradan  uzaklaşmadan sayısız ve çok detaylı  sorularla(mezheplerin hükümleri gibi) karşılaştığı ve  iç çamaşırına idrar bulaştırmış ise  çok ağır kabir azabına  maruz kalacağından ve günahı çoksa kıyamete kadar cehennem çukurunda gibi kabirde bekleyeceğinden bahsedilmektedir.

Gerçekten  insan ölünce nasıl bir hesaba çekilecek? Yada  her kes aynı sorularla mı ?  yoksa, Peygamberimiz zamanında ölenler sadece kur andan, daha sonra ölenler ise mezhep kitaplarından mı sorularla karşılaşacaklar?

Hicri 15 yılında ölene az sayıda soru, mesela şu haramı veya şu günahı neden işledin diye sorulurken, 2012 yılında ölen mü mine şu mekruhu veya şu alimin kitabında yazan şu konuya neden aykırı davrandın, yada neden  tabi olduğun mezhebin kurallarına uymadın diye mi ? sorulacak?

Veya  alime farklı, çobana farklı sorular mı, sorulacak?

Ne kadar oruç tuttuğumuz, kaç rekat namaz kıldığımız  ve kaç defa hacca gittiğimiz mi, sorulacak? Yoksa,  Kur an da ki mesajları, Hz Peygamberimizin  öğüt ve nesihatlarını, ne kadar  anlayabildiğimiz, yada  kendimizi ne kadar arındırarak, tevhid inancına uygun ve sadece Allah a  kul olarak yaşayıp yaşamadığımız mı, sorulacak?

Tüm bunlar için sanırım doğru cevap ve adres  Kur an olsa gerek.

Şimdi bakalım Kur an ne diyor?

 

“gerçek şu: bu kur’an sana ve toplumuna elbetteki bir hatırlatmadır. Bundan sorumlu tutulacaksınız.”
zühruf 44. Ayet.

“yemin olsun, size bir kitap gönderdik ki, öğüt ve uyarınız yalnız ondadır, hâlâ aklınızı çalıştırmayacak mısınız?”
enbiya 10. Ayet

“Allah size kitabı detaylı bir şekilde indirmişken O’ndan başka hakem mi arayayım?
6/Enam 114

 

“Rabbinin sözü hem doğruluk hem de adalet bakımından tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirecek hiçbir kuvvet yoktur, en iyi işiten, en iyi bilendir o.”
enam 115. Ayet

 

Anlaşılıyor ki, Kur an Yüce Allah ın din konusunda bizden istediği (kulun  nasıl olması gerektiği) hususların tamamını içermektedir.

Kur an da en’am suresinin 38 ayetinde “…Biz bu Kitap’ta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık…” demektedir.

Yani bize düşen sadece kur an da ne varsa ona inanıp, ona uygun yaşamaktır. Zira kur an da en çok tekrar edilen uyarılardan birisinin  inanan ve faydalı işler yapanların hem dünyada hem de ahrette kurtuluşa ereceği  konusu olduğunu fark ettiğimiz de,  Nisa suresinin 136. Ayetin de ki ‘’ ey iman edenler iman edin……’’ yani  iman ettiğiniz gibi tek Allaha güvenin ve  her şeyin O na ait olduğunu bilerek sadece O na  endeksli yaşayın  mesajını algılayarak, adam gibi inanmanın  ve  onurlu bir insan gibi yaşamanın  sırrını çözmüş oluruz. Daha da teferruatla ve üzerimize görev olmayan hatta  kur an da bulunmayan kabir azabı  ya da mendup ve müstehaplarla uğraşmayız.

Biz bunlarla uğraşırken, aynen  Fatihin istanbulu alabilmek için top ve  gülle atölyelerini  hiç kapatmadan sabaha kadar çalıştırırken, Bizans alimlerinin kiliseye toplanıp meleklerin dişi mi erkek mi olduklarını tartıştıkları gibi, şimdide biz Allahın emri olmayan ve kur anda bulunmayan şeylerle uğraşırken, diğer din mensupları çalışıyor ve dünyanın her türlü dinamiğini ellerinde tutarak, bir film ile tüm İslam alemini sokağa ve kargaşa ortamına çekebiliyor. Ondan sonrada  biz kendi sokaklarımızı kırıp-yakarken  onlar Fatih misali gemileri karadan  yürütüyor ve bizleri daha sokaktayken imha ediyorlar.

Bizi bu hale  getiren sebepleri ve bölünmüşlüğü düşündükçe hayıflanmaktan başka bir şey yapamaz olmuşuz.

Hep düşünüyorum, Peygamberimizin hicretten  kısa süre sonra ve çok zor şartlarda   Medine medeni devletini nasıl kurdu ve  yönetti. Cevap çok basit ( zamanın şartlarını iyi okuyarak) akılla kurdu ve yönetti.

Peki şu anda  mükemmel  ve son din olan İslam mensuplarının yaşadığı devletlerde,  Dünyaya yön veren, Dünya gündemi oluşturan ve halkına medeni hayat tarzı sunan  sorunsuz bir devlet var mıdır? Yoksa  kendimizi yönetemediğimiz gibi diğer Dünyanın oyuncağı mıyız ve  CİA  bir film yaptırarak  ya da bir Kur an yaktırarak  bizimle dalgamı geçiyor.

Maalesef arkadaşlar, kendimize gelmediğimiz,  aklımızı kullanmadığımız sürece  çok Müslüman kanı  akar ve bizde  anlamsızca bakarız.  Ayrıca  ABD  AYFON 5 i değil 50 yi bile üretir de  bizde almak için sıraya geçeriz. Böyle yaşayıp gider ve inşallah, kabirde iç çamaşıra idrar bulaştırmanın cezasından kurtarırız.( Sahi böyle önemli bir konu neden Kur an da hiç geçmiyor? Bizimi korkutuyorlar dersiniz?)

Lütfen  sokaklardan ilim yuvalarına,iş alanlarına ve laboratuarlara geçelim de kendimize olmasa da, hiç olmazsa dine ve  gelecek nesillere faydamız olsun.

Ey yüce ALLAH ım  bizleri kuranın mesajını anlayanlardan eyle.

……Allah, her şeyi bilir, tüm hikmetlerin sahibidir.
(nisa-24)

 


About the Author
Author

demirbey

Comments (7)
Leave a reply

Reply to ugur Cancel reply

Name (required)

Website