Yanlış Hesap, Dünya Hayatı…

İnsan olarak düşünüyor ve bütün işlerimizi hesaplayarak yapıyoruz.  Ama  nedense  dünya hayatı ile Ahiret hayatı  hesabında hemen hepimiz büyük hata yapmaktayız.  Zira, çoğunluğun istediği dünya hayatı, yirmisinde istenmeye başlanmış olsa bile  en fazla  aktif olarak  yaşanabilecek süresi 50-60 yıl olup, diğer taraftan ikinci plana attığı ahiret hayatı ise  sonsuz olduğu gibi aynı zamanda  kesintisiz huzur  sunan ve  her yönüyle dopdolu zenginlik sağlayan  gerçek bir hayattan ibarettir. Aradaki orantısızlık ne kadar büyükse, insanoğlunun Dünya ve ahirete bakışı da  o kadar  yanlıştır.

Bu nedenle Allah kur an ı kerimde ki şu ayetlerle  bizleri açık bir şekilde ve devamlı uyarmaktadır.

 

Mümin Suresi
39
“Ey toplumum, şu iğreti dünya hayatı, geçici bir nimetlenmeden ibarettir. Âhiret  ise sürekli durulacak yurdun ta kendisidir.”

Ankebut Suresi
64
Şu iğreti dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka şey değil. Âhiret yurduna gelince, asıl hayat işte odur. Ah, bilebilselerdi!

Rad Suresi
26
Allah, dilediği kimse için rızkı alabildiğine açar da sınırlayıp kısar da. İğreti dünya hayatıyla sevinip şımardılar. Oysaki dünya hayatı, âhirete oranla sadece küçük bir nimetlenmedir.

 

Buna  rağmen hemen  herkeste  anlaşılmaz  şekilde,  hiç ölmeyecekmiş  gibi  ve ahreti unutturacak  ölçüde sonsuz bir dünya tutkusu ile yine dünya için  bir çok  hesap ve  planlar  mevcuttur. Ha tuttu ha tutmadı, bu oldu şu yanlış oldu derken  60-70 yıllık dünya hayatı böylece geçer gider. Tüm hesapları tutmuş olsa bile daha Dünyaya tamam artık doydum diyemeden, bir de bakar ki gün akşam olmuş, yol bitmiş.

Bizlerin  çok önemsediği bu dünya hayatı ile ilgili kazanımlarımız konusunda,  Allah bizi nasıl uyarıyor ve birikimlerimizi ise nasıl  tasvir ediyor bir bakalım.

Hadid Suresi
20 Bilin ki, şu iğreti dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden, bir süsten, aranızda bir övünmeden, mallarda ve evlatlarda çoğalma yarışından başka şey değildir. Bir yağmur misali ki, çıkardığı bitkiler çiftçilerin hoşuna gider. Ama biraz sonra o ot kurur, sapsarı kesildiğini görürsün. Nihayet bir ot ufantısı haline gelir. Âhirette şiddetli bir azap var, Allah’tan bir af ve hoşnutluk da var. Dünya hayatı bir aldanış/gurur aracından başka şey değildir.

 

İşte Dünya için biriktirilen şeylerin akıbeti.  Daha  gerçek hayat bile  başlamadan  insanın elinden nasıl da uçup gidiyor.

Dua edelim ki,  yüce Allah  insana  250-300 yıllık ömür vermemiş. Aksi halde birbirimizi yermişiz. Zenginler 200 yıl çevreye zulmederek, bir taraftanda  dünyalığını artırırken, fakir fukara ise zengine 7. göbeğe kadar uşaklık edecekti.

Her şeyde olduğu gibi İnsan ömrünün takdiri konusunda da Allahın ne kadar isabetli karar ve büyük hikmet sahibi olduğunu açıkca anlamaktayız.

Tüm uyarılara rağmen insanoğlu dünyaya karşı doyumsuzluğunu, mal biriktirerek her fırsatta göstermektedir. Uzun dünya hayatının zararına olduğunun, ahretini giderek kaybettirdiğinin farkında bile değildir.

Yüce Allah Bakara suresinin 96. ayetinde Hz musa ya İsrailoğullarından bahsederken,

 

‘’ Sen onları, insanların yaşamaya en düşkünü olarak bulursun. Şirke batanlardan bile… Her biri bin yıl ömür sürsün ister. Oysa ki, uzun yaşaması onu azaptan uzaklaştıracak değildir. Allah, yapmakta olduklarını çok iyi görmektedir’’.

 

Diyerek daha uzun ömrün insanların faydasına olmadığını  vurgulamaktadır.  Yani yüce Allah,  insan ömrünü mevcut süre kadar takdir etmekle,  bize karşı çok merhametli   davranmıştır  diyebiliriz.

Allahın Ahzap suresinin 72. Ayetinde ki

 

’’ Biz sorumluluğu (sınanmayı) göklere, yere, dağlara sunmuştuk da onlar onu yüklenmekten çekinmişler ve kabul etmemişlerdi. Ancak onu insan yüklendi; o zalim ve cahil olmuştu.’’

 

kelamının Dünyayı ebedi hayattan daha çok önemseyen ve dikkate alan  insana ne kadar yakıştığını (bizi ne kadar güzel tasvir ettiğini) söylemeye her halde gerek yoktur.

Tüm bunlar demek değildir ki, dünya için hiç çalışmadan sadece ahreti düşünerek yaşayacağız. Hayır Allah bizim için hayat kitabı olarak gönderdiği  Kur an da her şeyin ölçüsünü koymuş ve nasıl yaşayacağımızı göstermiştir. Bir çok ayette kainatı okumamızı ve adetullah kanunlarına kafa yormamızı – çözmek için çalışmamızı, ayrıca kendisini ve tüm yaratılışı tanımamızı  önermektedir.

Dolayısıyla çalışacağız, ama  her an Allahın kulu olduğumuzu düşünerek ve O nun istekleri doğrultusunda ve rızasını gözeterek bencillik yapmadan,  kul hakkına riayet ederek  yeteneklerimizi insanlığın hizmetine sunmalıyız. Bu şartlarda zaten her çalışma ibadet olacaktır.

Kısaca insan olarak çok cahiliz. Bunu ancak Allahın bize gönderdiği mesajı  düşünerek çok okumak ve  bütünlüğünü bozmadan iyi algılamak suretiyle aşabiliriz. Allah bizleri akleden ve vahyin  amacını  hesap ederek  doğru yaşayanlardan eylesin. Her şey Allah’tandır.

 


About the Author
Author

demirbey

Comments (2)
Leave a reply

Reply to nusret Cancel reply

Name (required)

Website