Mezheplerin Dayanılmaz Anlamsızlığı

Hemen her Cuma, öğle namazını camide kılmaya çalışırım. Gittiğim camide, camimizin imamının eşi ile beraber Cuma namazın-mızı kılarız. Kendisi sünni müslümandır. Benim “Benim için Allah bir, Kur’an bir. O’nun dışında başka bir şeye inanmıyorum” dememe anlam veremez, “güzel güzel sünni olacağına nereden çıkartıyorsun böyle icatları” diye takılır bana.

Geçen cuma yine namazda iken Cuma hutbemizin sonunda caminin hocası şu ayeti okudu:

 

Ali İmran Suresi – 103- Hepiniz Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O’nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar.

 

Ayeti duyar duymaz hocamızın eşinin yanına gittim ve “Allah ayetinde bölünmeyin diye sıkı sıkıya tembihliyor iken neden birimiz Sünni, birimiz Şii oluyoruz, hatta bu da yetmiyor ana mezheplerin altında Hanefi Şafi…. gibi bir sürü farklı guruplara ayrılıyor ve birbirimize yabancılaşıyoruz?” diye sordum

Bu sefer bana hak verir gözlerle baktı ancak bir şey de söylemedi.

Ali İmran Suresi 103 ten sonra gelen ayetler şöyle:

 

3/104- Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.

3/105- Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.

Enfal Suresinde ise şöyle buyurulur:

 

8/46- Allah’a ve Resul’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.

 

Mezheplerin HZ. Muhammed’in (s.a.v.) vefatından en az 100 sene sonra çıktığını tarihsel olarak biliyoruz. Mezhepleri anlatan kaynaklara baktığımda mezheplerin çıkışını “ayet ve hadislerde açık olarak izah edilmeyen meselelerden kesin ve herkesin itirazsız olarak kabul edebileceği bir hüküm verebilecek bir otoritenin olmamasından ortaya çıktı.”  diye anlatıyorlar. Yani, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) vefatından önce Kur’an-ı Kerim’in indirilmesi tamamlandığı için zamanla dini emirleri ve özellikle ibadetleri uygulama konusunda gereksiz detaylara girilmiş, bunun üzerine de kararsızlıklar olmuş ve farklı yollar ortaya çıkmıştır. Yani farklı mezheplere ayrılınmış. Tam da ayetlerde Allah’ın bizi uyardığı “gruplara ayrılmayın” uyarısı gibi…

Bu gibi detaylarla dini en mükemmel şeklinde yaşamaya çalışanların akıllarına gelmedi belki de tüm İslam âlemini farklı mezheplere bölmenin getireceği zararlar…

Allah ayetlerinde açıkça “Birbirinizden ayrılmayın” diye nasihat ederken, hatta ve hatta ayrılık olması durumunda sonucun da “güç kaybı” olduğunu açık açık söylüyor iken “şeytan detaylarda saklıdır” atasözü yerini buluyor belki de…


About the Author
Author

BaharK

Comments (3)
Leave a reply

Reply to Metin Cancel reply

Name (required)

Website