Yarından Sonraki Gün…(The Day After Tomorrow)

TV de bir film takıldı gözüme: The Day After Tomorrow (Yarından Sonra). Filmde, buzul çağı dünyaya hâkim olur ve dünyanın birçok bölgesi donar. Elbette milyonlarca insan ölür, sadece kahramanlarımız “ölümü alt ederler”. Ölümü alt etmek mümkün müdür gerçekten? Yoksa sadece bugün ölmedik diye aslında hiç ölmeyeceğimizi mi zannederiz? Kahramanlarımız büyük felaketleri atlatarak ölümden kurtulmuşlar, ekranların karşısındaki bizlere de “oh ölmediler” sevinci yaşatmışlardır.Sanki hiç ölmeyeceklermişçesine sanki hiçölmeyecekmişizcesine… Uğrunda çalıştığımız, (daha&helliip;)

Dikkat! Kameralar 24 Saat kayıtta…

  Son yıllarda büyük şehirlerin ana caddeleri olsun, siteler olsun, banka önleri olsun, trafik ışıkları olsun hepsinde 24 saat kayıt yapan kameralar var. Her hareket kayıt altında. O kadar ki polisler bile suçluları yakalamak için çevredeki kameralara başvurmak zorunda kalıyor. Kısaca kameraların olduğu bölgeler birer BBG evi konumunda. Kameraların varlığını bildiğimiz yerlerde biz de gayri ihtiyari olarak hareketlerimizi düzenliyoruz. Örneğin (daha&helliip;)

Kuran’da Seferi Namazı Yoktur!

2 gün önce İstanbul dışında bir mescitte namaz kıldıktan sonra bir konuşmaya kulak misafiri oldum. Konuşanlar da benim gibi farklı bir şehirden gelmişlerdi. Geldikleri yolun uzunluğundan bahsediyorlar, seferi olup olmadıklarını dolayısıyla namazı kısaltmaları gerekip gerekmediğini sorguluyorlardı. Kimilerine göre evet kısaltmalıydılar çünkü yollarının uzunluğu kısaltma şartını sağlıyordu, kimilerine göre ise km barajını geçemediklerinden, kısaltmaları mümkün değildi. Hâlbuki kendilerine dert edindikleri konunun (daha&helliip;)