Kur’an Mucize Beyandır!

Kur’an Mucize Beyandır,

Mucize beyan bizi bize anlatır.

Kendilerine kitap verilenler ortak paydada buluşurlar.

Hiçbir Nebi- Resul Allahın varlığını delillendirmeye gerek duymamıştır.

Elçilerin daveti ve davete icabet edenlerin sözleri de ortaktır.

Deki o Allah tektir. (ihlas-1)

Hamt, âlemlerin Rabbi Allah’adır. (Fatiha-2)

Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, gönüller derdine bir şifa, inananlara bir kılavuz ve bir rahmet geldi. (Yunus-57)

Ey insanlar! Sizi de sizden öncekileri de yaratan Rabbinize ibadet edin ki, korunabilesiniz. (Bakara-219)

De ki onlara: “Allah hakkında bizimle tartışıyor musunuz? Oysaki Allah hem bizim Rabbimizdir hem sizin Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size. Biz yalnız O’na/Allah’a gönül verenleriz.” (Bakara-139)

“Allah benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir; o halde, O’na kulluk edin.İşte bu, dosdoğru bir yoldur.” (Al-i İmran -51)

De ki: “Ey Ehlikitap! Sizin ve bizim aramızda aynı olan şu söze gelin: Allah’tan başkasına kulluk etmeyelim, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım, Allah’ı bırakıp da birbirimizi Rabler edinmeyelim.” Eğer yüz çevrilirse şöyle söyle: “Tanık olun, biz müslümanlarız/ Allah’a teslim olanlarız.” (Al-i İmran-64)

Hiçbir insana yakışmaz ki, Allah kendisine kitap, hüküm-hikmet ve nübüvet versin de sonra o, insanlara “Allah’ı bırakıp bana kullar olun” desin. O ancak şöyle der: “Okuyup araştırdığınız şeylere, öğrettiğiniz şu Kitap’a dayanarak benliklerini Allah’a adamış kullar/Rabbaniler olun!” Ve size melekleri ve peygamberleri Rabler edinmenizi de emretmez. Siz, müslümanlar haline geldikten sonra inkarı mı emreder size? (Al-i İmran-79,80)

Yemin olsun ki, “Allah, Meryem’in oğlu Mesih’in ta kendisidir!” diyenler küfre batmışlardır. Mesih şöyle demişti: “Ey İsrailoğulları, hem sizin Rabbiniz hem de benim Rabbim olan Allah’a kulluk/ibadet edin! Gerçek olan şu ki, Allah’a ortak koşana Allah, cenneti haram kılmıştır. Varacağı yer ateştir onun. Zalimlerin yardımcıları olmayacaktır.”(Maide-72)

“Onlara, senin bana emrettiğin şu sözden başka bir şey söylemedim: ‘Benim Rabbim ve sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin.’ İçlerinde olduğum sürece üzerlerine tanıktım. Sen beni vefat ettirince üzerlerine yalnız sen gözetleyici oldun. Ve sen zaten her şey üzerinde bir Şehîdsin, bir tanıksın (Maide-117)

Rabbiniz Allah işte budur! İlah yok O’ndan başka. Her şeyin yaratıcısıdır, Haalik’tir O. O’na kulluk/ibadet edin! O her şeye Vekîl’dir.(En’am-102)

 

Gerçek şu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir. Kim   görürse kendisi yararına, kim körlük ederse kendisi zararına… Ben sizin   üzerinize bekçi değilim (En’am-104)

Hani Rabbin, ademoğullarından, bellerinden zürriyetlerini alıp onları   öz benliklerine şahit tutarak sormuştu: “Rabbiniz değil miyim?” Onlar: “Rabbimizsin, buna tanıklık   ederiz.” demişlerdi. Kıyamet günü, “biz bundan habersizdik”   demeyesiniz. (Araf-172)

Şunu da söyle: “Allah herşeyin Rabbi iken O’ndan başka Rab mı arayayım? Her benliğin kazandığı kendi üstünde kalır. Hiçbir günahkâra bir başka günahkârın yükünü taşımaz. Nihayet dönüşünüz Rabbinizedir. Tartışmaya girdiğiniz şeyleri O size haber verecektir.”(En’am -164)

Kur’an bizi ortak bir paydada buluştururken “La İlahe İllallah” de, der ve dedirtir.

Rabbin kitabı kişileri tek tek eğitir, eğitirken de kişiyi kendi kendisiyle yüzleştirir.

Kur’an, kişinin, kişiler arasındaki, toplumlar arasındaki barışın, adaletin, eğitim ve öğretimin vs. sağlanmasının yegâne kaynağıdır, kılavuzudur, reçetesidir…

Gerçek şu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir. Kim görürse kendisi yararına, kim körlük ederse kendisi zararına… Ben sizin üzerinize bekçi değilim (En’am 104)

Rab, bize özgür irade vererek,  serbest bırakmış. “Kendini nerede görüyorsan oradasın, hangi düşünce yapısındasın, ne taraftasın, kıblen neresi, duracağın yere kendin karar ver “ der ve dedirtir… Ayrıca, Kuran okuyan herkes bilir ki

Rab, kişiye,  kitabı sindire sindire, yavaş yavaş “oku” der, dedirtir,

Kuran “Okuyan” herkesin anlayacağı gerçeklik, tekrar tekrar okuduğumuzda ufkumuzun/bakış açımızın doğru orantılı geliştiği ve genişlediğidir.

Kuran bize çoklu bakış açısı sağlarken ayrıca çoklu bakış açılarının birleşmesinden de bereketin artacağını öğretir. “Paylaş paylaştıkça çoğalır her şey der, dedirtir… Rabbimizin Nebi- Elçimize de  istişare yapmasını tavsiye ettiğini okuyunca “Onların işleri aralarında istişare iledir.” “AMAN ALLAHIM DEMİŞTİM GERÇEK DEMOKRASİ”  İSLAMDA!İstişare, zekât, sadaka, … Muhteşem hiç bir şeyi  sahiplenmemek adına Rabbimiz bizi terbiye ediyordu. Başarı/ Tevfik, yardım, Allahtan..” Sahiplenmek en büyük yanılgımız.” Kefenin cebi var mı? Biz her şeyimizi Allah`a borçluyuz. Biz Allah`a muhtacız Allah Ganiydir. biz fakiriz….

Bazı Mistikler, ters mantık işletirler. HÂŞÂ Rab “Bilinmekliği dileyince. Kendisine halife olarak  Âdemi yarattı ”  dikkat buyurun  “sanki Allah bize muhtaç…”

Ayrıca, Kuranı ilk okuduğumda bu kitap bizden ne istiyor diye gözden geçirdiğimde afallamıştım ya bu kitapla yeniden dirileceğiz hem de teker teker hayata  bu kitaptan bakacağız. (Tıpkı elçimiz ve sahabe gibi)… Yâ da, Yine Erbapları, ruhbanları Rab edineceğiz. Oysa Atam, Babam öyle İNANYOR diye inanmak bizi felakete itiyordu… İstişare yapmanın önemine tekrar dönecek olursam anladım ki; anlayarak okumaya çalışanlar birbirlerini uyarırlar…

Kehanette bulunma, Elçimiz, ne bir kâhindi ne de şair.

Bize masal anlatma bu bir masal kitabı değil… Bir gün gerçekle karşılaşanlar “elçilerimiz bize masal anlatmamış” diyecekler. Sihirle halkın gözünü boyama…

Rabbim Allahtır deyip doğru istikamette bulunanlara Rab,  müjde veriyor onları melekle ve ruhla desteklerim diyor… Bizi gaflete düşüren ne?

Göklerin ve yerin gizli bilgileri Allah’a aittir. Tüm iş ve oluş O’na döndürülür. O halde O’na kulluk et, O’na dayanıp güven! Rabbin, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir. (Hud-1-2-3)

 


About the Author
Author

MuruvvetCaliskan

Comments (3)
Leave a reply

Reply to Mürüvvet Çalışkan Cancel reply

Name (required)

Website