Hoşgeldin ey şehri ramazan

Değerli okuyucular,

Öncelikle bütün müslümanların ramazanı mübarek olsun. İnşallah hepimiz için günahlarımızdan sıyrıldığımız, varoluş gayemizi daha iyi anladığımız, hayırlı bir ay olur.

Bu yılki ramazan ayının birçok açıdan önem arzettiğini düşünüyorum. Bu hususlardan bir tanesi ramazanın yazın en sıcak
dönemlerine denk gelmiş olması. Müslüman kişi bilmelidir ki kendisi her an her yerde Rabbinin sınavlarına tabi olmakta, bu sınavları başarılı geçmesi onun olgunlaşmasına ve daha iyi bir kul olmasına vesile olmaktadır. Bu sınavlar hayatın içinden doğal şeyler olup hiç bir zaman gaipten bir sesin gelip “şimdi büyük bir sınava tabi tutulacaksın” demesini beklememiz gerekir. O yüzden her an uyanık olmalı, yaptığımız işlerde düşüncelerimizde, “Acaba Allah’ın rızasına uygun olanı mı yapıyorum, doğru yol üzerinde miyim?”sorusunu sormalıyız. Bu sene de ramazanın bu sıcak ve zorlu döneme denk gelmesi şüphesiz Allah’ın hikmetlerinden biri. Kimileri, sıcaklarda orucun bünyeye zararlı olduğunu, kimileri çalışırken zorlandığını bahane ederek bir şekilde oruç tutmamayı kendine meşrulaştırmaya çalışacak. Bu bakımdan biz de uyanık olmalı, Allah’ın bize verdiği kapasite çerçevesinde oruç ibadetini gerektiği şekilde uygulamaya gayret etmeliyiz.

Bu seneki ramazan ayını önemli kılan bir diğer husus ise ülkemizin içinden geçtiği çalkantılı dönem. Hepimizin bildiği gibi Gezi parkı olaylarıyla patlak veren gösteriler istenmeyen boyutlara geldi ve çok şükür ki görece sakin bir döneme girdik. Ancak bu olaylar gösterdiki toplumumuz içindeki kutuplaşma istenmeyen boyutlara ulaştı. Bizler, sağduyulu müslümanlar olarak, ramazan ayını bu toplumsal yaraları sarmak için fırsat bilmeliyiz. Ülkemizin çok kozmopolit olduğunu dinine önem veren insanlar kadar inancı güçlü olmayan insanların da bulunduğu bir ortamda yaşadığımızı bilmeliyiz. Toplumun huzuru için, oruç tutmayanlara dışlayıcı, onları rencide edici ya da kışkırtıcı şekilde davranmamalıyız. Elbette ki oruç tutmayan insanların ramazanda öncelikle tutanlara saygılı olması, onların gözü önünde yemek yemek, su içmek ya da sigara içmek gibi davranışlardan kaçınması gerekir. Ancak böyle bir davranışa maruz da kalırsak, onları uyarırken bile son derece yapıcı bir uslüp kullanmalı ve gerektiği noktalarda hoş görmeyi bilmeliyiz. Ayrıca bu ay boyunca her kesimden,
görüşten ve inançtan komşularımızla birlikte iftar yapmanın ve toplumsal dayanışmayı da bir anlamda sağlamanın çok faydalı olacağını düşünüyorum.

Hoşgeldin ey şehri ramazan :)


About the Author
Author

theunifier

Comments (2)
Leave a reply

Reply to Kalemzade Kamil Cancel reply

Name (required)

Website