Başın Örtülmesi?

Başın örtülmesi?

Cumhuriyetimizi tehdit eden baş aktör,

Başörtüsü mü? Başın örtülmesi mi?

İlk bakışta iki önerme arasında bir fark yokmuş gibi gözüküyor değil mi?

Başın sözlük anlamlarından biri: İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa… Boynun üst kısmında yer alan ve en mühim organlarımızı taşıyan vücudun bir bölümü. Baş, vücudun idare merkezi durumundadır. Beyin ve beyine bitişik diğer Sinir sistemi parçaları, gözler, kulaklar, ağız, burun, kemikler, kaslar, damar ve sinir şebekeleri, deri ve Saç başta, bulunan yapılar arasında sayılabilir.

Başta bulunan doku ve organlar, son derece muntazam olarak yaratılmış bulunan baş iskeleti içine veya üzerine yerleşmiş durumdadır. Bunlar içinde en mühimi şüphesiz ki beyindir. Başın içinde bulunan beyin, akılla – bilinçle karar vererek düşünce çatımızı- yaşam biçimimizi belirler.

 

Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.
Yunus 10 / 100

 

Kur’an daki ayetler bütünlüğünden çıkardığım sonuca göre özgür irademle, başını örtmeye karar veren bir kardeşinizim.

Başımı örtmeye karar verdikten sonra ki süreçte yakın çevremde karşılaştığım tepkileri-soruları özetleyecek olursam “ Beynini-aklını kim/ler yıkamış” , “Hangi, tarikat veya cemaate üye oldun?”… Uzunca bir dönem bu ve buna benzer tepki ve soruları cevaplandırmaya çalışmakla geçirdim. Hala da cevaplandırmaya devam ediyorum. Anlayacağınız üzere başını çocukluktan beri örten hatta gençlik dönemin de ya da sonraki çeyrekte örten bir kardeşiniz değilim.  Bu sebeple başörtüsü mücadelesinin niçin, neden yapıldığıyla alakalı dönemden,  bilinçli bir şekilde hiiiiç haberi olmayan bir kardeşinizim. Bunun sebebi büyük bir ihtimalle, Lise dönemim de örgün eğitimden yine özgür irademle karar vererek uzaklaşıp, iş hayatıma çekirdekten muhasebe öğrenmek üzere bir yakınımın şirketine geçmem ve çocukluğumdan beri evimizde sadece ……..  Gazetesi okunmasından dolayı olmalı…  Okuduğumuz gazetenin statü ve düşünce yapımızı şekillendiren/ belirleyen araç olduğunu algılamam uzun sürmemişti… Sağ-sol tartışmaları yapan akrabalarımın okuduğu gazeteler  farklıydı… Yanlış anlaşılmasın eğitim sistemimiz den uzak oluşum sayesinde,  başörtüsü sorunlarından uzak kaldığımı anlatmaya çalışıyorum yoksa eğitimi mi dışarıdan tamamladığımı ve hala tamamlamaya devam ettiğimi belirtmek isterim. Ayrıca gazetelere söyleyecek tek bir sözüm olamaz…  Sözüm, sorgusuz sualsiz okuduğu her şeyi gerçek zanneden ve objektif bir bakış açısından yoksun,  aklını ipotek eden herkese… Bu memlekette duygudaşlık yeteneğinden yoksun,  okuduğu her şeyi sorgusuz sualsiz hap gibi yutan neyi savunduğunu neden savunduğunu bilmeyen nesiller yetişti… Takdir edersiniz ki okuduğumuz  “tüm kaynaklar”  düşünce çatımızı belirleme de “başı”  çeken faktörlerdendir.

Yıllarca dünyamızda demokrasiden, insan haklarından, düşünce – din ve vicdan özgürlüğünden / eksikliliğinden bahsedilir ki tartışılması gereken asıl unsurlar bunlardır. Ötekileşme, ötekileştirme tuzağına nasıl düştük. Müslüman olmaktan bahsederken Müslüman olmanın kavramsal içeriğini bilmeden nasıl Müslüman olduk? Yurdumuz da nasıl bir zihinsel sapma yaşadık ki ve hala yaşamaya devam ediyoruz. İnsanın kişiliğinin ötelendiği,  kılık kıyafetle insanın statüsünün belirlendiği yurdum insanın istediği kılık kıyafeti giyme özgürlüğüne kim ne hakla karışır! .  Zihnimizi kimlere neden ipotek ettik… Belirli İŞLERDE ÇALIŞAN fertlerin kılık kıyafetlerinde getirilen zorunlu uygulamalar değil kastettiğim. Tartışmaya açmak istediğim konu özgür yaşam alanlarımızın kim ve kimler tarafından yönlendirildiği, şekillendirildiği!

Başörtüsü mü? Başın örtülmesi mi?

Hemcinslerimin,  özgür iradeleriyle karar vererek başlarını örtmek istemelerine veya istememelerine kim nasıl ne hakla karışabilir! . Hiç kimse kendinde,  başkasının özgür iradesinin üstünde zorba ve zorlayıcı hatta kişi hak ve hürriyetinin üzerinde karar verme yetisine sahip olmamalı OLAMAZ! Başımı örtmemle aklımın örtülmesini eşit görenlere sorarım “başınızın- aklınızın örtük olup olmadığından emin misiniz?”

Saygılarımla.

Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.
Yunus 10 / 100

 

 

 

 

 


About the Author
Author

MuruvvetCaliskan

Comments (9)
Leave a reply

Reply to tugrul Cancel reply

Name (required)

Website