Peygamber, Allah’a Karşı mı Geldi?

Bu saçma iddia bana ait değil. Peygamberimizi çok sevdiğini iddia eden geleneksel İslam’a inanan dostlarımıza ait. Elbette hiçbirisi doğrudan “Peygamberimiz Allah’a karşı geldi” demiyor, ancak hadislerle ilgili görüşlerinin doğal sonucu bu. Bu mantalitenin son örneğine Milat gazetesi yazarı Feyzullah Birışık’ın “Sünnet Kur’an dışı emir ve yasak koyar” isimli köşe yazısında rastlıyoruz. Söze Kuran’dan iki ayetle başlayalım: De ki: “Sizi ve (daha&helliip;)

Cehennemi Kaplamak

“Allah’tan Daha Merhametli Olduğunu Zanneden Anlayışa Atfen” Cehennem… Allah’ın Kuran’da defalarca sakınmamızı  istediği, hayalimizin ulaşamayacağı ceza mekânı… Allah onu bize açıklamak için birçok ayette müteşabih bir manzara gösteriyor. Ateş, zakkum, irin, serinletmeyen gölge, kaynar su… Kuran’ı hayatının odağına koyan bir müslüman dualarında hem kendisinin hem de elbette sevdiklerinin bu azaptan korunmasını ister. Allah’ın bize öğrettiği dualarda hep “Allah’ım bizi cehennem azabından koru” (daha&helliip;)

Kur’an’dan Muaf Müslümanlıkla Bu Kadar Olur

Bir kişi Allah’a ve elçisine açıkça küfrediyor diye öldürülmesi gerektiğini söyleyen çürümüş kafanın durumu, yanındaki arkadaşı sınav sorusunu yanlış cevaplandırıyor diye kağıdını alıp yırtan ahmak öğrencinin durumu gibidir. Hayat, ilk anından son anına kadar bir imtihan faaliyetidir. Eğer henüz imtihan kağıdı “imtihanı yapan tarafından” alınmadıysa, herkesin yanlışını silip düzeltme şansı var demektir. Bir hükmün Allah’ın dinine ait olduğunun delili ancak (daha&helliip;)

KUR’AN’A GÖRE YARATILIŞ VE EVRİM-1

KUR’AN’A GÖRE YARATILIŞ VE EVRİM-1 Belki birkaç yazıdan oluşacak bu uzun konuyu ele almadan önce şu hususları belirtmekte yarar görüyorum. Birincisi; “evrim teorisi” adı üzerinde, bir teoridir ve bilimsel bir teoridir. Kendi alanında kalıp bu teori üzerinden dine karşı bir felsefe yapılmadığı müddetçe teorinin varlığının ve doğruluğunun ispatlanmaya çalışılmasının inanç adına hiçbir negatif yönü yoktur. Sorun “bilim” den değil “bilimci” (daha&helliip;)

Dini Anlamak

Bakıldığı zaman dinini bilerek ve onu özümseyerek yaşayan her insan mutluluğu ve huzuru kısa yoldan elde ettiğini görürüz. Yol gösterici Kur’a-nın emir ve yasaklarına uyarak huzurun ve doğru insan olmanın yolunu elde etmiş oluruz. Burada tek önemli olan irade ve bu iradenin devamlılığıdır.  İnsan düşünmeyi ve kendiyle empati kurmayı deneyebilse aslında Kur’a-nın ve peygamberlerin neden bu dünyaya geldiğini anlamakta zorluk (daha&helliip;)

Kur’an’da Buluşabilmek…

İslam toplumu olarak, ne yazık ki din ve iman adına bir noktada buluşmayı, anlaşmayı bırakın, birbirimizle kanlı bıçaklı kavga eder olduk. Peki, anlaşamadığımız nedir diye hiç düşündük mü? Aynı dinin mensuplarıyız. Aynı peygambere ve aynı kitaba iman ettiğimizi söylüyoruz. Bu durumda sorun nerede? Sanırım sorun, atalarımızdan rivayetler yoluyla, günümüze kadar gelen itikatların ve inançların, dine koyduğu hükümlerde. Peygamberimizin devrinde yaşayan, (daha&helliip;)

“LA” Birlik Çağrısı

“Zalimden başka hiç kimseye düşmanlık yoktur.” (2:193)   Yeni bir oluşun, yeni bir doğuşun, filizlenmenin kök saldığı düşünce topraklarımızda toplum bilinci, aydın sorumluluğu ve hissiyatı içinde sömürünün, sömürgecinin, kapitalizmin, emperyalizmin karanlık dehlizlerinde bir ışık gibi doğan İslam’ın “La” kılıcıyla insanlık adına bir düzen inşa edilmelidir. İnsanlık ailesinin değerli üyesi olarak kendisini gören ve bir sorumluluk bilinciyle hayatına yön veren herkes (daha&helliip;)

Benim Başörtülü Kardeşim…

“Başörtüsü Meselesi” Yıllardır özellikle ülkemizde ve bir kısım İslam coğrafyası ülkelerinde, dini, örtünme bahsi ile açıklamaya veya yaralamaya çalışan Müslim ve gayri Müslim anlayışların acımasız tavırlarını hep gördük, halen de görüyoruz. İran’daki veya Afganistan’daki kadınların sokakta dolaşmalarının bile belli kıyafet şartlarına bağlanması gibi olmasa da, ülkemizde de başörtüsü toplumsal ve siyasi bir sorun olarak uzun süredir kaşındı durdu. Genelde konuşmaktan (daha&helliip;)