Bazıları Neden ‘Şanslı’ Doğar?

Posted on Tem 10, 2014 in Diğer Konular by violet 2 Comments

Ben neden şanslı doğdum da o şanssız olarak doğdu?

Bu soru bir süre aklımda dolandı durdu ve bir cevap bulamadım. Evet, ben orta halli Müslüman bir ailenin çocuğu olarak doğdum. Maddi olarak da inanç ve yaşam olarak da orta halliler. Türbelerde mum yakan ya da karşı cinsle muhatap bile olmayan Müslümanlardan değiller.

Yaşadığım ülke ve şehir de gayet dindar bir ülke, şehir. Ezan okunuyor,  Müslüman insanlar var, aldığınız üründe domuz eti var mı yok mu şüphesi yaşamıyorsunuz, Kurban Bayram’ında, Ramazan’da çok sıkıntı çekmiyorsunuz, dini kitaplar bulabilirsiniz. Bilmediğinizi/anlamadığınızı soracak birilerini bulabilirsiniz rahatlıkla. Müslüman olarak yaşamanız sorun değil yani.

Peki, neden ben Müslüman birinin çocuğu olarak yani şanslı olarak doğdum da bir Ateistin, Yahudi’nin, Hıristiyan’ın, Budist’in ya da dini hassasiyeti olmayan Türkün çocuğu neden şanssız?

Ben böyle doğdum, buna inanıyorum ve yaşıyorum üstüne de cennet garanti (!) fakat o çocuk öyle doğuyor o da onun doğruluğuna inanıyor ve yaşıyor ama cehennemin dibini boyluyor. Diyorlar ki o da araştırmalı, düşünmeli ve öyle bulmalı. Neden canım? Siz nasıl kötülüyorsanız onun inancını bana, ona da benzerini yapıyorlar. Ben nasıl yaşıyorsam o da yetiştirildiği şeye göre öyle yaşıyor işte. Benim aklıma onun inancını araştırmak kaç defa geliyor? Öyle bir şeye girişsem bile hata bulmak için yaparım zaten. Ama yapmam, tövbe tövbeeee…

Tamam işte, o da benzer şeyleri düşünüyor. Niye araştırsın ki savaş/şiddet dinini? Cihat deyip adam kesiyorlar. Ben neden araştırayım ki teslis dinini? Âdem kim, Havva kim haberi olmayan çocukları vaftiz ediyorlar. Ben ne diye araştırayım ki ırkçılık dinini, ben de iş doğuştan bitmiş zaten.

Peki, neden ben şanslı olarak doğdum?

Düşündüm, düşündüm yok bulamadım. Derken bir gün Allah’ın izniyle kafama dank etti bir anda. Ben şanslı olarak doğdum ama ben bunu geri tepebilirdim. Böyle kişiler yok muydu? Abdestli namazlı ailelerin kaçının çocuğu da namaz kılıyor ki bu ülkede? Aileden gizli bir şekilde alkol kullanmak normal hatta havalı olmalı birçoklarına göre.  Fakat bir başkası ise elindeki dezavantajı avantaja çevirebilirdi. Nitekim öyle yapan çok kişi vardı. Benden daha hayırlı oldukları da kesin.

Bu açıklama ilaç gibi geldi ve doğru da. Fakat araştırmalarım derinleştikçe şunu fark ettim ki: Sandığım gibi şanslı biri değilmişim. Elbette bazı imkânlarım var. İnternetim var mesela, Türk olduğumdan kendi dilimde birçok kaynak bulabiliyorum ama sosyal medyada geçirdiğim vaktin kaçta kaçını okumaya/araştırmaya ayırıyorum ki? Birçok kişi Kuran’ı Türkçeye çevirmiş. Bu da bir şeydir, imkândır. Herkesin böyle bir olanağı olmayabilir. Peki, daha önce bu kadar çok mealin varlığından haberdar mıydım? Aslında dikkat edince gayet güzel tv programları bulabiliyorsunuz. Diğer programları tercih edebilirdim ama. Namaza/sahura kalkmak benim için sorun değil, ailem seve seve kaldırır beni ama anlamadan, istemeden ve aileme gösteriş olsun diye yapabilirdim ki.

Peki ya diğer çocuk? İşte şimdi o da araştırmalı ve öyle bulmalı diyebilirim. Çünkü ben de böyle yapıyorum,  uzun süre sonuca kavuşturamadığım şeyler oldu ve hala da bilmediğim, yerine oturtamadığım şeyler var ama geçen sene bu kadarını da bilmiyordum.

Maddi-manevi birçok(her) ihtiyacım karşılanıyor benim. Maddi-manevi çok rahat bir yaşantım var. Herkesten farklı olarak bir sağlık problemim var ama rahatımı bozacak cinsten değil ve o kadarı da olsun artık. Buna da şans diyebilirdik ancak bu şans değil de rızık, lütuf ya da emanet ki Allah istediğini istediğine verir hesabını da sorar.

Bir sayfada yorumlarda şunun gibi bir ifade görmüştüm ve çok beğenmiştim: ‘’Allah bu harikulade evreni yaratıyor beni de tüm bu zulmün, acının (dünyanın) içine gönderiyorsa benden bir şeyler istiyor demektir.’’ Galiba benden ve benim gibilerden daha çok şey istiyor.

Yeri gelmişken şans meselesine değinsem iyi olur. Bunu bu yazıyı yazarken fark ettim. ‘’Şans’’ uygun bir kelime değil. Çünkü o tesadüfî şeylerle ilgilenir. Bir şeyi şans ile elde ettiyseniz bu size sorumluluk yüklemez.  Aslında bir de kötü şans var o sizi olumsuz etkilediğinden biraz sorumluluk yükler diyebiliriz. Ancak durum şu ki: Siz olaylara şans gözüyle bakarsanız elde ettikleriniz ya hak etmediğiniz fırsatlardır ya da belalar. Bir sebebi ya da yüklediği sorumluluk yoktur. Fakat imtihan perspektifinden baktığınızda sizin de seçme özgürlüğünüz olur. Yani aslında iş şans meselesi değil. Ben şanslı, o şanssız gibi bir durum yok.   Şükür ki iş ve oluşlarda tesadüfe yer yok ve seçim yapabiliyoruz.

Sanırım bu şans konusundan yeni bir yazı bile çıkar ama neyse esas konuya dönüp tamamlayayım.

Eğer sözde şanssız olan o çocuk bir gün karşıma çıkıp ‘’Ben neden şanssız doğdum?’’ derse anlatacak çok şeyim olur. Bir zamanlar kendime verecek bir cevabım bile yoktu.