El Kesme Cezası Bir Rahmet ve Hafifletmedir…

El Kesme Cezası Bir Rahmet ve Hafifletmedir…

Kuran ile toplum düzeni için belli hukuk kuralları getirilmiştir. Bunları uygulama konusuna gelince enteresan tartışmalar yaşandığını görüyoruz. Mesela çoğu kişinin bildiği hırsızın elinin kesilmesi. İnançsız takımının da sıklıkla ağzına sakız olan bir hukuk kuralıdır bu. Aramızdan bazı inançlı arkadaşlarında bu cezanın hikmetini kavrayamadıklarını düşünüyorum.  Bu ceza ile ilgili çok zorlama ve yanlış tevillere gidiliyor. Önce ayeti okuyalım.

 

Maide
38 ‘Hırsız erkekle hırsız kadının yaptıklarına karşılık, Allah tarafından ibret verici bir ceza olması için ellerini kesin. Allah yücedir,hakimdir.’

 

Buraya dikkat edin hırsız erkek veya kadının yaptıklarına karşılık ‘ibret’ verici ceza tanımı yapılıyor. (Arapçasından kontrol edebilirsiniz meal eklemesi değil) Her ne kadar iyi niyetlide olsa bazı arkadaşların yorumları çok sakıncalı. Hırsızlık suçunun cezasının bu olmadığını el kesmenin mecazi olduğu gibi iddiaları var. Ceza olarak sürgün, uzaklaştırma
gibi zorlama yorumlar yapılıyor. Hırsızı nereye sürgün edeceksiniz? Akla uygun mu bu? Öncelikle söylemek isterimki bu iddiaları desteklemek için verilen arapça dilbilgisi örnekleri de hatalı. Bu ayet diğer hukuk kuralları içeren ayetler gibi muhkemdir.

 

Bu iddiaların yanlış olduğunu el kesme cezasının mecazi olmadığını anlamak neden bu kadar zor? Bizim derdimiz birilerine şirin gözükmek mi? Hırsızlık neden bu kadar hafife alınıyor? Bu arkadaşların aklına hırsızlık deyince bakkaldan ekmek çalan çocuk mu geliyor? Özellikle zinaya yüz sopa varken hırsızlık suçunda neden el kesiliyor gibi tuhaf bir kıyaslama yapılması ne kadar acı.

 

Hırsızlık kesinlikle hafife alınacak bir suç değildir. Öyle sonuçlar doğurur ki bazen insan hayatının kaybedilmesine, ailelerin parçalanmasına, adalet duygusunun yitirilmesine, toplumsal travmalara yol açabilir. Abartılı mı buldunuz bunları?

 

Protezi çalınan bir engellinin dramını izledik geçenlerde bilenler vardır gözüyaşlı bir şekilde hırsıza sesleniyordu, tekerlekli sandalyesi çalınan bir engelliye de şahit olduk gene. Düşünsenize belki yıllarca uğraşıp temin ettiği bu gereçlerle hayatını idame ettirmeye çalışan insanların halini. Ameliyat için yıllarca biriktirilen bir paranın çalındığını düşünün geciken tedavi sonucu ölecek. Bizzat şahit olduğum bir insan var. Borç harç mal alıp bütün umudunu bağladığını dükkanına gece kamyonu dayayıp boşalttı vicdansızlar. Nasıl ödenecek o borçlar? Onun eşi ve çocuğu nasıl bir felakete sürüklenir sizce? Aile hayatı ve çevresi nasıl değişir? Yıllarca biriktirdiği parasıyla ev almak isteyenin halini düşünün? Yaşanmadı mı bunlar?

 

Bu olayların kimisinde hırsız yakalanıyor ve modern denilen hukuk sisteminde ne oluyor çoğumuz biliriz ‘tutuksuz yargılanmak üzere serbest’. Bunlar arasında 30-40 sabıka sahibi(sadece yakalandıkları) bu işi meslek haline getirmiş olanı mı dersiniz, mağdur insanları tehdit edenleri mi dersiniz. Bu tipler insanda değil el kesme kafası
kesilse azdır diyeceğiniz bir his uyandırmıyor mu sizde? Bazen hırsızın bile kim olduğunu herkes bilir ama kimse bir şey yapamaz güle oynaya geçer önünüzden. Bazen de canı yanmış, belki de hayatı kararmış insanlar devlet eliyle ulaşamadığı adaleti kendi sağlamaya çalışır ve cinayete varan olaylar yaşanır. Bu memlekette bunların nice örnekleri yaşandı.

 

Biz uydurma hadis ve rivayet ile mücadele edelim derken verilen rivayete ne dersiniz? Bu rivayete göre güya öyle bir kıtlık olmuş ki Hz. Ömer el kesme cezasını bir süre askıya almış. Bu ne demek sen aç kalıp ölme başkasının yiyeceğini çal o ölsün. Bu nasıl bir mantık Müslüman din kardeşine bunu yapar mı? Senin çaldığın insan ne hale düşecek?

El kesme cezası Allah’tan bir rahmet ve hafifletmedir. Peki bu ceza nasıl uygulanır. Bakın ne deniliyor bir sonraki ayette:

Maide
39: ‘Kim haksızlık ettikten sonra tevbe eder ve durumunu düzeltirse Allah da onun tevbesini kabul eder. Allah bağışlayıcı, merhamet edicidir.’

İş bazı arkadaşların iddia ettiği gibi ‘ya o kişi masumsa giden el gelir mi’ şeklinde değil. Bakın gayet açık. Ayette kim tevbe eder ve durumunu düzeltirse deniliyor. Öyle hop diye el kesme yok. Yakalanan hırsızın tevbe etme ve durumunu düzeltme hakkı var. Şimdi şöyle diyebilirsiniz ‘ee kimi yakalarsanız zaten el kesmenin korkusundan tevbe ettim der sonra gene yapar’ evet der bu aşamada gerçekten tevbe ettimi yalnızca Allah bilir peki tekrar yaparsa ikinci şart olan ‘durumunu düzeltme’ gerçekleşmiş mi? Siz bu suçu zaten kayıt altına almıştınız değil mi? Bu kişinin tevbesinin yalan olduğunu artık sizde biliyorsunuz. Suçun tekrarı durumda hüküm uygulanır. Ve günümüzde olduğu gibi kimse bu işi meslek haline getirip insanları mağdur edemez. Caydırıcılık ve adalet işlevi tam anlamıyla yerine getirilmiş olur. Böylece insanlar devlet eliyle ulaşamadıkları adaleti kendileri sağlamaya çalışmaz.


About the Author
Author

rabbani

Comments (25)
Leave a reply

Reply to Gökhan Cancel reply

Name (required)

Website