Bugün Günlerden Uyantesi…

  İnsanın hayatında öyle anlar vardır ki bazen; bir adım atsan uçurum, bir adım geri atsan tüm yüklerinden kurtulacağın bir ferahlık. Bazen yıllarını boş boş harcadığını düşünürsün ama o ferahlığa kavuşursan eğer aslında hiçbir şeyin boş geçmediğini, o ferahlığa kavuşman için bir ön hazırlık yaşadığını anlarsın. Belki gökyüzüne, muhteşem bir kelebeğe, kokusu baş döndüren bir sümbüle baktığımızda, o an hiçbirşey (daha&helliip;)

Benden Başka Bir Vekil Tutmayın!

  Bu sene yılbaşından önce sosyal medya da yılbaşını kutlayanları “başka kavimlere benzemeyin” hadisleri eşliğinde eleştiren birçok yazı gördük. Bu yazıyı yılbaşı kutlaması yapan bir kişi olarak kendi menfaatime uygun davranma telaşı ile yazmıyorum. Yılbaşı dahil, doğum günü, kandil, bayram gibi hiçbir özel günü kutlamayan biriyim. Benim için tek önemli özel gece Kadir gecesidir ve gerçekten yaşayıp şahit olduğum için (daha&helliip;)

Sen Yoksun…

  İşte bak geçiyorlar bir biri ardınca sıralanmış kara sandukalar içerisinde biraz su ve toprak karışımı maddeden bedenler. Tüm Alem susmuş, zeytin gözler uykuya dalmış… Duymaya alıştığın sesler yok artık. Ne kulağına hoş gelen içini ürperten müzik ne de çırpınışında hüzünlendiğin dalgaların sesi. Ne kulağında hoş bir seda bırakan o sabah ezanı. Ne de her sonbahar ömrünü tamamlamış, döne döne (daha&helliip;)

Geleneği Din Sanma Yanılgısı…

  Bu yazıyı özellikle Paganizme dikkatleri çekmeyi hedefleyerek hazırlamak istedim. Ne kadar Kuran’ın indirildiği coğrafyaya ve zamana ait anlatımları yaparken putperest ve müşrik kelimelerinden bahsedilse de okuyucunun hayal dünyasında istenilen kurguyu yaratamadığını düşünüyorum. Putperest yada müşrik tasviri yapılınca akıllara gelen tek şey el oymacılığı ile tahtadan yapılmış putlara tapan insanlar oluyor. Oysaki Mekke’de ve civar bölgelerde yaşayan halkın binlerce yıllık (daha&helliip;)

Bugün Kendine İzin Ver…

  Her Perşembe Aziz Mahmut Hüdayi camisinde türbenin etrafında döne döne Fatiha okuyup, orada yatan kişinin hatırına dileklerinin kabul edilmesini isteyen, sonrada şeker dağıtan genç kız, gel bugün kendine izin ver!!! Gel bugün sana öğretilen şeyin doğru olup olmadığını sorgula. Orada yatan kişinin hatırına dileğinin neden kabul göreceğini, Allah şahdamarın kadar yakınındayken senin dileklerine neden bir aracı isteyeceğini düşün. Orada (daha&helliip;)

Sükuna Kavuşmuş Benlik…

  Kimi insan vardır ikişer  üçer çıkar merdivenlerden. Sabırsızdır, cesurdur, karşılaşacağı şey ne olursa olsun metanetini almış sağ cebine koymuştur ve hazırlamıştır kendini her türlü vukuata. İdealisttir. Onu ilgilendiren yegane şey gerçek ve doğrudur. Gerçek ve doğru olanla karşılaştığında, tüm hayatını değiştirmeye dünden hazırlamıştır kendini. Hazırlamıştır çünkü ona göre bu büyük nimettir, herkese nasip olmayan, kendisinde seçilmiş insan hissi uyandıran (daha&helliip;)

Mutlu ve Umutlu Oyalanmalar…

  Ramazan ayının ilk günündeyiz ve her yerden, her kişiden dini konularda bildirimler akıyor insanların zihinlerine. 11 ay belki de akıllarının ucuna gelmeyen konular nakşediliyor ince ince. Bu ilk iftar öncesi ilk akıllara düşen bildirim “Bu ayın sonunda Kurtuluş Beratımızı ellerimize alacağız” oldu. Eller açıldı semaya ve bu vaad büyük bir hevesle söylendi  bir kurtuluş umudu bekleyen halkın üzerine doğru. (daha&helliip;)

Cehalet Mutluluk Değil!

  Bugün mutlulukla ışıldayan gözler olduğu kadar hüzünlü uzaklara çakılmış gözler de tiyatro sahnesindeki yerini alacak her zaman olduğu gibi. Hiç bir şey geçmiş de kalmıyor, hiç bir şey eskimiyor. Sadece acıyla yaşanmış yıllar ile şimdiki zamanın arasındaki uzaklık artıyor. Her gönül kırıklığı, olduğu gibi sapasağlam yerinde duruyor. Yolun yarısını geçmiş yaşınla şimdi sen, gene altı yaş yüreğine döneceksin bugün. (daha&helliip;)