Din felsefesi bağlamında pandemi süreci ve kötülük problemi

Din felsefesi bağlamında pandemi süreci ve kötülük problemi

Öncelikle şu dünyamızın bir iyi ve güzel olan tarafı bir de kötü tarafı var. Ya bu olayda olmaz kardeşim dediğimiz olaylar bir anda gerçekleşi veriyor. Kesin böyle olacak diye düşündüğümüz, ve inandığımız olaylar ve hadiseler ise çok farklı yerlere ve neticelere gidebiliyor. Özellikle şu pandemi döneminde sorularım hep bu kötülük problemi çerçevesi şeklinde zihnim canlanıyor. Geceleri uyumadan önce hep bu soruları düşünüyorum aslında ve bazen içinden çıkarken bazen çıkamıyor gün içerisinde dahi etkisinde kalıyorum. Muhtemelen sizinde kafanızı kurcalıyordur. Geceleri hep şunu düşüyorum Tanrı nasıl oluyor da insanların acı çekmesine izin veriyor ? Özellik şu pandemi süresince bunu hep düşündüm. Oysa ki biz teistler olarak sizinde bildiğiniz gibi bütün iyi olan vasıfları tanrı’ya yükleriz. Dünya da ki bütün iyiliğin, güzelliğin, estetiğin, doğa gibi bütün iyi olan şeylere tanrı’dan deriz. Fakat nasıl oluyor da dünya da bunca kötülükler, trajik olaylar oluyor, deprem, seller, savaşlar nasıl oluyor ? İnsan kendi kendine Tanrı hani adaletli idi ? İnsanın iyiliğini istiyordu sorusu geliveriyor. Ki insan ister inansın ister inanmasın bu soru aklına geliyor. Özellikle şu son günlerde aklıma genler şunlar oldu. Şu korona günlerinde herkes evdeyken örnek veriyorum bir hep bahsedilen İstanbul depremi olsa ? ya da başka yer da binlerce insan ölse, ki deprem yüzünden değil ama korona yüzünden binceler masum insan öldü değil mi ? Ayrıca deprem olsa bide bazı uzmanlara göre deprem ziyade orada ölen insanların eşyalarını yağma yapacak insanların olacakları söyleniyor. Tanrı niçin bunun gibi meseleleri insanın kendi iradesine teslim eder ki ? Ya da acı niçin var ? özellikle geceleri bu acı hep aklıma geliyor. İnsanın acı çekmesi, üzülmesi beni hep ürkütüyor. Ayrıca ya benimde başıma acı, üzüntülü olaylar gelirse diye düşününce işin içinden çıkamıyorum. Neden dünya da kötülük var ? neden acı var ? acı olmasa daha iyi olmaz miydi ? peki ya tanrı o kadar iyi ve adaletli olmasına rağmen neden izin veriyor bunlara ? acaba diyorum ben kendi kendime kötülükler hep başkalarının yaşadığı bir şey mi ? tanımadıklarımızın tattığı bir şey mi ? haber de mi oluyor sadece ? Sonra diyorum ansızın benimde başıma gelebilir mi ? Neden olmasın ki dünyamız olasılıklar içeren, değişenliğe, zaman ve mekana tabi olan bağımlı bir varlık değil mi ? Neden gelmesin ki benim ne ayrılacağım var ki ? diyorum. Kendi kendime. Açık söylemek gerekirse ben bunların etkisinden teistik bazı inançlarım sayesinde kurtuluyorum. Fakat şunu söylemem lazım bu iyi ve kötü tartışması bugünün meselesi değil daha öncede konuşulmuş, tartışılmış bana kalırsa da ilelebedde tartışılacaktır. Dediğim gibi konu antik dönemden itibaren günümüze kadar tartışılmıştır. Konu sadece bir felsefi tartışma olarak kalmamış inanç alanında da ciddi etkilere neden olmuştur. Nitekim pek çok insan açısından yaşanan acılar ya Tanrı’ya daha fazla bağlanmaya ya da ondan iyice uzaklaşmaya neden olmuştur. gerek felsefi, gerekse dini olarak bazı cevaplarda verilmiş aslında. O halde nedir bu kötülük ? nasıl bir şeydir bu ? Kimden kaynaklanıyor bu kötülük insandan mı ? yok tanrıdan mı ? baş müsebbip kim ? burada iki tane tanımlamaya ayırmak istiyorum. Kötülük çeşitleri olarak bir çok düşünür kötülüğü ikiye ayırıyor. Bunlar doğal ve ahlaki kötülük şeklinde tasnifleştirilmiş ve anlaşılmasını bana göre kolaylaştırmıştır. Mesela doğal dediğimiz nedir ? deprem, seller, fırtına vs. bu olaylara baktığımız zaman çok kötü olaylarmış gibi geliyor. Fakat doğanın kendi işleyişine baktığımız zaman gayet anlaşılır ve makul geliyor. Misal şu korona günlerinde insanların eve kapandığı için hava kirliği yüzde şu kadar azaldı diye uzmanlar açıklamalar yapıyor. Gerçekten böyle düşününce gayet makul bir sebep olarak geliyor bana açıkcası. Dolayısıyla kendi içinde açıklaması var biz buna aslında sünnetullah ve adetullah da diyoruz. Fakat bunun yanında bide insandan kaynaklarlar var yani o da ahlaki kötülük dediğimiz olaylar. Örneğin; savaş, talan, yağma, hırsızlık vs… Bu konuda insanlar birbirlerini suçluyorlar. Fakir zengini, zengin fakiri, hatta ve hatta ateist dindarı, dindar ateisti suçluyor. İkisi de haklı aslında bir taraftan. Örneğin Müslümanların sürekli savaştığına bakınca ateistlere bende hak vermek elde değil, fakat şunu kabul etmemiz gerekmez mi ? biz hepimiz iyide olsak kötü olsak ortak bir dünya da yaşıyoruz. Yani ne demek o ? hepimiz eşitiz ve aciziz. Örneğin şu korona olayını düşünelim ? bir tane kadının yediği yarasa yüzünden dünya ne hale geldi ? Ve bu olaylar nerelere sıçradı. Yani demek istediğimiz biz birbirimizden bağımsız değiliz. Ayrıca ateist olduğu halde hasta acı çekenler varken, Müslüman olup gününü gün edenlerde var. O da var bu da var. Şimdi bu işin içinde nasıl çıkacağız ? Ben teizmin açıklamalarını hep makul buluyorum hep de insan olarak inanmak zorundayım. İnsan inanan varlıktır azizim. İnanmak lazım. Biz teistler Ne olursa olsun acı da olsa deneyimlediğimiz olumsuz olaylar karşısında bir anlam çıkartma ve ders alma olarak algılarız. Kabul edersin etmezsin o ayrı. Yaşam acısıyla tatlısıyla bence bize tanrının bir nimeti bir lütfudur. Her şey sünnetullah’tan. Ayrıca bu inançlarımı temellendirmek gerekirse de , Her şey kötü olsaydı, o zaman kötünün kötü olduğunu zaten bileyemeyecektik. Çünkü her şey zıddı ile kaimdir. Bizler kötüyü iyiye kıyasla biliyor veya onun eksiğinde fark ediyoruz. Aydınlık varsa karanlıktan söz edebiliyoruz. Hiç var olmamak kötülüğün ta kendisi değil mi ? zaten. Varlığın kendisi başlı başına iyilik değil midir ? Ateistler ise kötülüğü hep doğal yollardan açıklıyor. Çünkü onlara göre doğa da her şey kendi işleyişi içerisinde oluyor. Tamam kabul ama niye kötülüğe gelince teistik çevreden konuşuyorsunuz ? dünyada ki iyilikleri tanrı kaynaklı görmüyorsun fakat kötülüğe gelince tanrıya bağlıyorsun ? Bu çelişki değil mi ? O zaman da bize şu soruları yöneltiyorlar; tanrı kötülüğü engellemeye gücü yetmiyor mu ? gücü yetiyor da engellemek mi istemiyor ? Fakat ben bu düşüncelerinin hristiyan düşüncesinden kaynaklandığını düşüyorum. Çünkü hristiyan teolojisi bunları asli günah çevresinde açıklıyor ve ortaya asürd şeyler çıkıyor. Çünkü insana doğmadan günah yüklemek başlı başına bir kötülük problemi değil mi? Kötülük problemi hep bu minval üzerine tartışımızdan ateistler ile teistler arasında problem olduğunu düşüyorum. Konu İslam teolojisi üzerinden tartışılsa daha iyi olacağına inanlardanım.


About the Author
Author

FurkanTopak

Leave a reply

Name (required)

Website