İnsanların insanüstü Şey Beklemeleri

İnsanların insanüstü Şey Beklemeleri

Fussilet 14:Gönderdiğimiz elçiler Ad ve Semud halkına “Allah’a ortaklar koşmayın” diye akşam sabah/her an uyarıda bulunmuşlardı.Onlar ise “Eğer Rabbimiz isteseydi bir melek elçi indirebilirdi.Siz de bizim gibi bir insansınız, bundan ötürü sizin getirmiş olduğunuz şeyleri kesinlikle reddediyoruz” dediler.

Kuran’ı okurken şunu fark ediyorum ki Kuran sadece geçmişe, geçmiş insanlara hitap eden bir kitap asla değil. Geçmişteki bir Ad – Semud kıssasından bahsederken bile bahsettiği durumların bugün de aynı ya da benzer bir şekilde etrafımızda dillendirildiğini görüyorum. Tarihte olmuş bitmiş bir olay olarak bakmamayı yavaş yavaş olsa da öğreniyorum.
Bugün Fussilet suresini okurken özellikle bir ayette üzerinde biraz düşündüğümde aslında Allah ın yine şu ana kadar geçerli olmuş ve sanırım sonsuza kadar geçerli olacak bir durumdan bahsettiğini fark ettim. Yukarıda da gördüğümüz ayet evet. Ayet basit özetle insanların elçiyi melek olarak görmek istemelerinden bahsediyor. Melek kavramına son zamanlarda bakışım değiştiği için bunun üzerinde de azıcık değinmek istiyorum. Melek kavramını sadece Allah ın yanında bulunan insan türünün farklı bir versiyonu gibi hayal ediyordum. Yani tabiri caize bilim kurgu filmlerindeki insan dışı hızlı güçlü varlıklar var ya öyle. Fakat sadece bu anlamın beni tatmin etmemeye başladığını fark ettim. Hele Allah ın her şeyi ol deyip yapabilirken niye yardımcıları var gibi bir soru da duyunca basit anlamda bu soruya verdiğimiz cevaplar melek kavramına yüklediğimiz çok sınırlı anlam ile zihin dünyamı tatmin etmiyordu. Kuranda geçen melek kelimelerinin yerine bu sınırlı anlamı koyunca da aslında benim açımdan bazı cevabını veremediğim sorular ortaya çıkıyordu. Bundan dolayı melek kavramını araştırınca karşıma farklı şeyler çıktı ve bunlardan bazıları beni daha tatmin etti. Konu bu olmadığı için üzerinde durmayacağım sadece ayette geçen melek kavramına ufak tefek farklı bakarak ayetten anladığımı yazacağım.
Naçizane :Ayette, ayetler tebliğ edilince insanların normal sıradan onlar gibi yiyip içen çarşı pazar dolaşan bir insan yerine onlardan daha üstün güçlere sahip bir insan elçi beklentisinde olduklarını düşünüyorum.Yani basit anlamda düşündüğümüz hani insan formu dışındaki varlıklar var ya onlardan değilde insan üstü melekelere güçlere sahip bir insan elçi beklentisinde olduklarını düşündüm.Bundan dolayı en başta dediğim gibi bu durum geçmişte var olan ve şimdide var olan bir durumdan bahsediyor.Ne gibi dersek lisede başımdan geçen bir ufak olayı anlatayım.Bir arkadaşım babasının gittiği bir dergahtan bahsediyordu. Babasının anlattığına göre oranın şeyhi şiş ile yanağını deliyor ve bir damla kan akmıyormuş. Yada ağladığında göz yaşları aşağı doğru değil gözünün altından bir oval çizerek yukarıya doğru akıyormuş.Şimdi ne alaka mı diyorsunuz? Cevap vereyim; bunların niçin gerekli olduğunu yani şeyhin niçin böyle kerametler gösterdiğini sorduğumda aldığım cevap şuydu: Şeyhliğini kanıtlaması gerekiyor! Kulağa gerçekçi gelmediğinin farkındayım ama bu konularla alakalı bilgi birikim sahibi insanları dinlerseniz yada youtube da keramet sahibi hocacıkları yada müritlerini dinlerseniz aslında anlattığım şeyin toplumda var olan devam eden bir olgu olduğunu fark edeceksiniz. Yani geçmişteki insanların dediği gibi insan üstü bir özelliği olması onun geçerli bir elçi şeyh resul ne derseniz kanıtı. Yoksa geçerli değil. Bugün aslında Allah ın kitabını anlatan değerli hocalara yorum katmadan sadece ayet söylediğinde bile itibar edilmemesinin sebebinin bu olduğunu düşünüyorum. Tıpkı Allah yolunda her bir zerresi ile mücadele eden Muhammed peygamberden onlara Allah ın ayetlerini iletmesine rağmen mucize beklemeleri gibi. Sonuç Peygamber ile ilgili rahip bahira olayı ayın yarılması parmağından sular fışkırması kalbinin yarılıp temizlenmesi vs gibi gerçek dışı şeylerin Peygambere isnat edilmesi ile son buluyor. Eğer bunlar olmasa Allah ın ayetlerinin bir önemi yok bu düşüncedeki insanlar için. Gerçi bunları kabul edip yine Allah ın ayetlerine gözlerini kapatıyorlar ya o da ilginç. Mesela mehdi anlayışı. Baktığınızda yine insanüstü özelliklere sahip bir insanın tek başına dünyayı kurtarması. Mesiah dizine bakarsanız aslında bunu da biraz özetliyor gibi. Adamın anlattığı şeyler(doğru yada yanlış) ancak mucize gösterince insanlar onu kurtarıcı olarak kabul ediyor. Eee fikirler doğruysa illa onun su üstünde yürümesi mi lazım. Su üstünde hareketler yapmak mı dediklerinin doğruluk derecesini belirliyor?

Yani anlatmak istediğim insanlarda içerikten ziyade olağanüstü güçlere mucize kerametlere ne derseniz adına inanma anlayışı geçmişte vardı günümüzde var ve gelecekte de var olmaya devam edecek. Keramet varsa dedikleri doğru yoksa dedikleri yanlış. Sonuç mu :Allah aklını kullanmayanları pisliğe gömer. Mucize keramet bekleyip şeyhlerine bunları atfedip sorgulamadan itaat eden insanların Ad Semud halkından farkları olmadığı. Ve pisliğe gömülüp kaldığı gerçeği.
En doğrusunu ALLAH bilir…


About the Author
Author

fefkalade

Leave a reply

Name (required)

Website