About the Author
Author

suheylokur

İman Ümittir

  İman, insanın sahip olabileceği en büyük nimet. Bu nimete sahip olan insan, “… sapasağlam bir kulba yapışmıştır…” (Bakara Suresi, 256)   İnsanı ümitsizliğe, üzüntü, keder, sıkıntı, stres ve öfkeye kapılmaktan, gelecek kaygısı, korku ve tedirginlik gibi zarar veren etkenlerden uzak tutan imanıdır. Allah’ın rahmetinden umut kesmemek Allah’ın buyruğudur. Rahmetini umut etmek, Rabb’imizin her şeye güç yetiren olduğu gerçeğinin şuurunda (daha&helliip;)

Kimin Kulusunuz?

İçinizde bir sıkıntı hissediyor, Allah’ın ilhamı olan vicdanınızın yaptığı Rahmani uyarıyı dinlemiyorsanız.. İçinizden Kur’an’a uygun olmayan düşünceler geçiyorsa… Allah’ı anma konusunda gevşeklik gösteriyorsanız… Allah’ın sınırlarını korumaya, buyruklarını yerine getirmeye özen göstermiyorsanız… Planlarınız Allah’ın hoşnutluğu dışında farklı bir amaca yönelikse… Kendi çıkarlarınız diğer müminlerin çıkarlarından daha öncelikliyse… Kendinize ya da bir başka mümine yönelik kuşkunuz/kötü zannınız varsa… Özel olduğunuzu, yerinizin doldurulamayacağını (daha&helliip;)

Küfrün Her Anı Acıdır…

İnkarcı için dünya ve ahiret hayatının her anı acıdır. Fıtrat olarak Rabb’ini bilip tanımaya ve imana yatkın yaratılan insan, şeytanın telkinlerine ve nefsinin tutkularına aldandığı, dünya hayatının çekici süslerinin ardında hırsla koştuğu için sıkıntı içinde yaşar. Allah ona yakınken o yüz çevirir; bu yüzden henüz dünya hayatında azabı başlar.   Furkan Suresi’nde, “O, üzerinde bulunduğunuz şeyi elbette bilir ve O’na (daha&helliip;)

Nasıl Arkadaş Seçmeli?

Toplumda arkadaş seçmenin ölçüsü yaşanan çevreye ve kültür düzeyine göre farklılıklar gösterir. Her çevrenin kendine özel birtakım kuralları bulunur. Arkadaşlık/dostluk ölçüsü en fazla maddi duruma göre belirlenir. Bu özelliği ölçü alan kesimde konuşmak, yakınlaşmak ve arkadaşlık kurmak için öncelikle kişinin üzerindeki giysilerine bakılır. Paltosu, ayakkabıları, kol saati, elindeki çantaya kadar marka olup olmadığını anlamak için incelenir. Daha sonra otomobili, evi (daha&helliip;)

Ümitsizlik Şeytandandır; İnsanı Huzurlu ve Güvenli Yaşatan İmandır

Şeytan, insanlara her zaman güvensizliği fısıldar. Olaylara karamsar bir açıdan bakmayı telkin eder ve gelecekten yana ümitsizliğe düşürmeye çalışır. İnsanların Allah’a iman ve itaat etmelerini, sabırlı, tevekküllü ve ümitvar olmalarını istemez. Kadere teslimiyet, sabır ve tevekkül insanları Allah’a yakınlaştıran davranışlardır çünkü. Ve insan Rabb’ine ne kadar yakınsa Şeytandan o kadar uzak olur. Bu yüzden şeytan, insana ümitsizlik telkin etmeye ve (daha&helliip;)

Her Anne Babaya İtaat Edilmeli mi?

Çocuklarından ilgi görmeyen, yaşlı oldukları için adeta ölmeleri beklenen ve bir yerlere terk edilen çok fazla anne baba var. Özellikle huzur evlerindeki yaşlı insanlar, çocuklarını yıllardır görmediklerini, kendilerini ziyarete gelmediklerini, huzurevi olmasa ne yapacaklarını bilemeyeceklerini anlatırlar. Yalnız olduklarını, ancak huzurevindeki diğer yaşlılarla arkadaşlık ettiklerini söylerler. Birçoğu da çocuklarının yalnızca arada bir telefonla arayarak hal hatır sorduklarından, ancak ziyarete hiç gelmediklerinden (daha&helliip;)

“Ben İflah Olmam”

Hatalarından dolayı yaşadığı suçluluk psikolojisi içinde insan, ” ben asla iflah olmam” der, kendini asla düzelemeyeceğine inandırır. Dahası tevbe de etse Allah’ın onu bağışlamayacağını düşünür. Oysa Allah Rahman’dır, Rahim’dir, Erhamurrahimin’dir; tevbeleri kabul eden, sonsuz bağış sahibidir, merhamet edenlerin en merhametlisidir. Bu sözleri telkin ederek insanı din ahlakını yaşamaktan alıkoyan, gerçekte şeytandır. Şeytan, Allah’ın merhametini unutturduğu kişiye “sen düzelemezsin, bunu kabullen (daha&helliip;)

Tartışma Şeytanidir

Sohbet ortamlarında konuşanı dinlememek, aynı anda ve tartışır bir üslupla konuşmak, sıkça rastlanılan davranışlar. Televizyonlardaki tartışma programlarında bunun örneklerini görmek mümkün. Özellikle Ramazan’da ekranlarda din adamlarının saatlerce tartıştıklarına tanık oluruz. Her biri dalında uzman olan kişiler dahi zaman zaman birbirini dinlemeden, kaba ve saygıdan uzak bir üslupla konuşurlar. Kuran’da, birkaç değişik anlamda kullanılsa da tartışma kavramının ortak yönü, Rahmani özellikten (daha&helliip;)