Bir Tatlı Huzur…

Bir Tatlı Huzur…

  Mevsimlerin gelişini, gidişini ne çok severdik eskiden. Hayatımıza bir meltem esintisiyle girer, bizi ruh halimizden ayıltır, kendimize getirir, yeni yol haritaları çizerdik. Kavurucu sıcağın ortasına düşen bir yağmur damlasında hüzün yerine coşkuya kapılırdık. Soğuk mevsimin son demlerini yaşarken bir bahar gününde, toprağın canlanmasıyla içimizde bin hevesle açılmaya amade tomurcuklar biterdi. Gökyüzünü hep berrak severdik. Gri bulutlara tahammül edemez, iç (daha&helliip;)
Umre…

Umre…

İnsanoğluna, evrensel çağrı olan Kabe , tabiri caiz ise hızlandırılmış / sıkıştırılmış eğitim programı gibidir. Kısa sürede çok şey idrak edebileceğimiz paket program. Her coğrafyadan, her renkten, her dilden, her seviyeden insanların buluştuğu ortak söylem ve tavır “Lebeyk Allahumme lebeyk…” Bir Müslümanın özü ve sözü aynı olması gerekirken Üzülerek belirtmeliyim ki ; Tüm gerçekliliğine rağmen Kabe’nin bu çağrısını tam olarak (daha&helliip;)
Ne İçin Yaşıyoruz?

Ne İçin Yaşıyoruz?

  Dünya hayatı…Her şey kurgulanmış bir oyun.Ne kadar da gerçekçi duruyor aslında her şey.Muhteşem bir imtihanın içindeyiz. Rabbimiz bizleri nasıl da her an sınıyor, çoğu zaman farkında bile değiliz. Öylesine yaşıyoruz işte…Öylesine yiyoruz , içiyoruz, yaşıyoruz.İnanıyoruz…Fakat farkında olamıyoruz. Neye inandığımızın, inancımızın ciddiyetinin.Dünya hayatıyla aldanıp, oyalanıyoruz.Her gün bir imtihanda olduğumuzu unutarak, imtihanın kurallarının , bilgilerinin olduğu kitabımızı da unutarak yaşıyoruz üstelik.Öylesine… (daha&helliip;)
Dinin Sahibi Allah mı, Peygamber mi?

Dinin Sahibi Allah mı, Peygamber mi?

  Peygamber algısı konusunda kafalar karışık. Dinin otoritesinin yalnız Allah olduğu unutularak ortak yapım/şirk unsurları içeren din algısı önerilmektedir.  Şu görülmektedir ki döneminde bu kadar çok peygamber sevgisi??/ olmamıştır.milyonlarca insan peygamber sevgisi ile yanıp tutuşmakta şiirler, şarkılar gazeller naatlar yükselmekte bazıları tam bir huşu içinde bu sevgiyi doyasıya yaşamaktadırlar. Peygamberi sevmekten daha doğal ne olabilir. Rabbimiz vahyini onun üzerinden bize (daha&helliip;)

Afrika’dakilere Her Gün Ramazan

Şimdi Ramazan’ın da etkisiyle Afrika’daki çocuklar için yardım kampanyaları başlatıldı. Fakat zekat vermek isteyen insanlar neye güveneceklerini şaşırmış haldeler. Bu gibi yardım davalarında şimdiye dek pek çok kere yolsuzluk olduğu için herkes şüpheyle yaklaşıyor ve zekat vermemeyi tercih ediyor. Çünkü o zekatın o zavallı çocuklara gerçekten ulaşıp ulaşmayacağını, ne kadarının ulaşacağını bilmiyorlar. Birtakım insanlar, kendi memleketimizin insanları yoksullukla boğuşurken Afrika’ya yardım (daha&helliip;)

Ramazanınız Ramazan Olsun mu?

Bir kez daha  Ramazana ulaştık Allah’a şükür. İçsel bir yolculuğun sorgulamanın ,tefekkürün,tezekkürün ayı olan Ramazan geldi.Ama yine yüreğimiz yalnız yine gözlerimiz buğulu.Sorumluluğumuzun adeta boyumuzu aştığı ,zaman zaman çaresiz ve yetersiz kaldığı  zamanlardayız.yeryüzünün karmaşası ,yol iz bilmeyişimiz  ,tokat gibi her defasında çarpar yüzümüze,Dahası kumpas içinde kumpaslara uğramak ,haklılığımızı bile ifade edememek boğazımız da kör düğüm olur,Adaleti özgürlüğü bile talep  edemez olduğumuz (daha&helliip;)

Malı Mülkü İlah Edinenler…

Furkan 43. Hevasını/egosunu/igreti arzularini  ilâh edinen kişiyi gördün mü? Yoksa sen mi ona vekil olacaksın? Ego;kovulmuş şeytanla özdeşlemiş,insanı önce kendisine sonra cevresine düsman eden,rezil eden,habersizce alcaltan ve alabildigine kör eden şeytani bir hissiyat..En basta yine şeytani bir olgu olan ırkcılıktan tutun da en basit ornegi olsun diyorum;ben yaparim ben bilirim e kadar,tüm ben duygularının körlemiş ve tavan yapmış halinin getirisidir ego..Allah (daha&helliip;)

“Fal”izm…

Fal bakmanın kültürü, sosyolojisi, psikolojisi ve de tarihi üzerine bir kitap yazılabilir sanırsam. Hava atmak, ortamlara uymak, İnsanlar nezdinde fal bakan olarak bilinmek, aranan insan olmak, Sallamak ve her 10 salladığınızdan 2 3 ünün tutma hazzı için – ki bir yere bakmadan da yapılabilir- ; Umutlarımızla, başkalarının umutlarıyla oynamayalım. Üzüntülerimizle, keder ve korkularımızla oynamayalım. Yalan söylemeyelim. Geleceği bilsek önce kendimize (daha&helliip;)