Buhari’nin Uydurma Olduğu İçin Kitabına Almadığı 500.000 Civarı Hadis

Buhari’nin Uydurma Olduğu İçin Kitabına Almadığı 500.000 Civarı Hadis

Buhari, hadis kitabını, Peygamberimizin vefatından 200 yıl sonra yazmıştır. Bazı hadis bilginlerinin iddiasına göre iki milyon hadis vardır. “En doğru” hadis kitabının derleyicisi olarak gösterilen Buhari’nin kitabındaki hadisleri 600 bin hadis arasından seçtiği söylenir. Hadisler dinin kaynağıdır diyen Buhari 600 bin hadis bilip 6000-7000 tanesini yani % 1’ini kitabına yazmıştır. Geriye kalan % 99’u ise bunlara ihtiyacımız olmadığına veya bunların (daha&helliip;)
Peygamberimiz, Sözlerinin (Hadislerinin) Yazılmasını Neden Yasakladı?

Peygamberimiz, Sözlerinin (Hadislerinin) Yazılmasını Neden Yasakladı?

Peygamberimiz’in hadis yazımına izin vermediğini, kendi sözlerinin yazımını yasakladığını hadisçiler bile kabul etmektedir. “En doğru” kabul edilen dokuz hadis kitabından ikisi olan Müslim’de ve Hanbeli mezhebinin kurucusu İbni Hanbel’in Müsned’inde şu hadis rivayet edilerek, Peygamberimiz’in, kendi sözlerinin yazımını yasakladığı kabul edilir. “Benden Kuran dışında hiçbir şey yazmayın. Kim benden Kuran dışında bir şey yazmışsa imha etsin.” (Müslim, Sahihi Müslim, Kitab-ı (daha&helliip;)
Sessizliğin Bedeli İnsan Izdırabıyla Ödenir

Sessizliğin Bedeli İnsan Izdırabıyla Ödenir

Allah’ın peygamberine emirlerinden biri her zaman ve mekanda, İslam’ı inkar edenler istemese de engel olsalar da mutlaka dini bildirme vazifesinin yerine getirilmesidir. Bundan dolayı, Peygamberimiz de sessiz kalmama ve Kuran’ı açıkça bildirmeyle emrolunmuştur. Bu durum, Kuran’da şöyle ifade edilmektedir: “Sen emrolunduğun şeyi açıkça söyle ve ortak koşanlara aldırma.” (Hicr Suresi 94. Ayet) Kuran, kıyamete kadar geçerliliğini devam ettirecek ilahi kitaptır. (daha&helliip;)
“Tartışılmaz Kişiler”den Dini Kurtarmanın Gerekliliği

“Tartışılmaz Kişiler”den Dini Kurtarmanın Gerekliliği

Din adına uydurulan şeyleri ortaya çıkarıp dini sadece Kuran’ın denetimine teslim ederken, tartışılmaz olduğu sanılan kişilerin hegemonyasından dini kurtarmak gerekir. Bu sağlanmadan Sünni ile Şii, Alevi ile Hanefi, Şafi ile Caferi kucaklaşamaz. Daha doğrusu herkes tartışılmaz gördüğü insanlardan dinini kurtarıp, tek tartışılmaz olarak Kuran’ı ilan edecektir ki; herkes Sünnilik, Alevilik, Şiilik, Hanefilik etiketlerinden kurtulup, etikete ihtiyaç duymayan Müslüman olabilsin. (Bu (daha&helliip;)
Diyanet Sorunu

Diyanet Sorunu

Sünni ağırlıkta olan Diyanet kurumunun Kuran’ın ışığında düzenlenmesi önemli bir sorundur. Ne yazıktır ki sorulara Kuran’a dayanarak değil Sünni fıkhına, mezheplerin İslam’ına dayanarak cevap veren Diyanet’e göre hurafe deyince akla türbelere bez bağlamak  ya da türbelerde mum yakmak gibi şeyler geliyor. Dini konularda görüş sorulduğunda, gırtlağa kadar hurafelere boğulmuş kaynaklara gönderme yapan Diyanet’in, bu yaklaşımı, düzeltilmesi gerekli ciddi bir sorundur. (daha&helliip;)
Salgın Hastalıklardan Ölen Emevi Kralları

Salgın Hastalıklardan Ölen Emevi Kralları

1- Üçüncü Emevi Kralı Muaviye Bin Yezid Bin Muaviye (Ne tür salgında öldüğü belirtilmemiştir). 2- Dördüncü Emevi Kralı Mervan bin Hakem, taundan ölmüştür. 3- Beşinci Emevi Kralı Abdulmelik bin Mervan, taundan ölmüştür. 4- Yedinci Emevi Kralı Süleyman bin Abdulmelik, Zatül-Cenb Humma hastalığından ölmüştür. 5- Dokuzuncu Emevi Kralı Yezid bin Abdulmelik bin Mervan, veremden ölmüştür. Kaynak: Salih bin Abdullah bin Muhammed’uz-Zehrani, (daha&helliip;)
“Kuran tercüme edilemez” İddiasının Yanlışlığına Dair

“Kuran tercüme edilemez” İddiasının Yanlışlığına Dair

“Kuran tercüme edilemez” iddiası yanlıştır. Kuran “Allah birdir” diyor, tercüme ediyoruz; “Allah bağışlayıcıdır” diyor, tercüme ediyoruz; “Kuran her şeyi açıklar” diyor, tercüme ediyoruz; “Hz. Musa’ya Tevrat verildi” diyor, tercüme ediyoruz; “Kan içilmez, domuz yenilmez” diyor, tercüme ediyoruz. Bunların hangisi anlaşılmıyor? Çeviride ortaya çıkan bazı zorluklar, Arapçadan Türkçeye çevirinin zorluklarından ziyade, kavramın Arapçasının neyi ifade ettiğinin tartışmasından ortaya çıkmaktadır. Bu da (daha&helliip;)
Bazı Ayetlerde Sadece Peygamberimize ve Yanındakilere Yönelik Hükümler olması Tarihselciliği mi Gerektirir?

Bazı Ayetlerde Sadece Peygamberimize ve Yanındakilere Yönelik Hükümler olması Tarihselciliği mi Gerektirir?

“Tarihselcilik” adına, tarihselciliğin temel tezlerini desteklemekle ilgisiz ayetler, sanki tarihselciliği destekliyormuş gibi sunuluyor. Mesela Kuran’da bir kişinin uygulamasına yönelik hükümler olmasında bir sorun bulunmamaktadır. Peygamberimize özel gece ibadetinin olması böyledir (İsra 79). Aynı şekilde birkaç kişinin uygulamasına yönelik ifadelerin olmasında da bir sorun bulunmamaktadır. Peygamberimizin eşleriyle ilgili veya Peygamberimizle muhatap olanlarla ilgili ifadeler böyledir. Eğer ki “tarihselcilik” ifadesiyle; sadece, Kuran’ın, (daha&helliip;)