Asıl Bayram…

Müslümanlar`ın inkarcı görüşlere karşı onurlu bir mücadele içinde olmak yerine birbirleriyle çekişmeleri güç ve vakit kaybıdır. Allah, “çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir. ” (Enfal Suresi 46) buyurur ve inananları bu konuda uyarır.

 


Günümüz dünyasında açlık, yoksulluk, parasızlık en önemli sorunların başında gelmektedir. Yönetimdeki ve ekonomideki aksaklıklar, savaşlar, baskıcı yönetimler insanların yoksulluk çekmelerine neden olmaktadır. Bütün bunlar yaşanırken, Müslümanların bir araya gelmemeleri, dahası bunu istememeleri çok büyük yanılgıdır. Aralarında mezhep, görüş ve uygulama anlamında çeşitli farklılıklar olsa da bu, “…birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. (Hucurat Suresi, 13) ayetiyle bildirildiği gibi tanışıp kaynaşmaları içindir. Farklı olmaları birbirlerinin din kardeşi oldukları gerçeğini değiştirmez. Vicdanlı Müslümanlara düşen, Kur’an ahlakı gereğince bu kardeşliği korumak ve güçlendirmektir.

Bugün Müslümanlar arasında ihtilaf konusu olan konularda fikir birliğine varılamaması nedeniyle tartışma ve çatışmalar yaşanmaktadır. Oysa ihtilaf yerine aklın ve vicdanın yol göstermesiyle ittifak olmalı, kanlı ideolojiler yok edilene kadar fikir mücadelesi sürmelidir.

Çarpık görüşlerin yeryüzünden tamamen kalktığını, ancak terör, anarşi ve zulümler durduğunda anlayabiliriz. Hala masum insanlar katlediliyor ve birçok yerde zulümler devam ediyorsa, kanlı ideolojilerin taraftarları iş başında demektir.

Dünyanın her köşesindeki her sorun, deccali/şeytani yöntemlerle değil, rahmani yöntemlerle çözülür. Yeryüzünde Allah’ın sistemi, şeytanî sistemin yerini almadıkça ızdırabın, acının önüne geçmek mümkün değildir.

O halde öncelikle yapılması gereken, tüm Müslümanlar arasında birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhunun yeniden hayata geçirilmesidir… Ve vicdanlı insanlara düşen görev çok açıktır; ”fitne kalmayıncaya kadar” mücadele etmek…

Sorunların çözümü, bütün Müslümanların Kur`an`ın ilahi ışığıyla aydınlanan `dosdoğru` yola uyması, birlik olmasıdır. Allah`ın ipine sarılmak, Allah’ın buyruğudur; namaz ve oruç gibi bir buyruktur. Namaz kılmamak nasıl büyük bir yanılgı ise, İslam âleminin birliğini istememek de büyük bir yanılgıdır.

Son dönemde uluslararası toplantı ve konferanslarda, İslam dünyasındaki sorunların üstesinden gelmenin tek yolunun İslam toplumlarının ve İslam ülkelerinin ittifakından geçtiği yönünde sıklıkla açıklamalar yapılmaktadır.

Birlik olmaları yalnızca Müslümanların değil, tüm insanlığın çektiği sıkıntılara -Allah`ın izniyle- son verecek, dünya barış, huzur ve mutluluğa kavuşacaktır. Böylece Kur`an ahlakının güzelliklerinin yaşanmadığı hiçbir yer kalmayacaktır. Bu Allah`ın vaadidir ve O’nun dilemesiyle gerçekleşecektir:

“Elçilerini hidayet ve hak din üzere gönderen O`dur. Öyle ki onu (hak din olan İslam`ı) bütün dinlere karşı üstün kılacaktır; müşrikler hoş görmese bile. ” (Saff Suresi, 9)

Bayram Sabahları

Bayram günleri insanlar büyük hazlar yaşarlar. Sabah kılınan bayram namazları, Rabb’lerinin huzurunda saf tutan müminlerin kardeşliklerinin göstergesidir. Sabah namazıyla başlayan Allah’a yakınlaşma ve kardeşlik ruhu… İslam ruhunu kıyamete kadar devam ettirecek olan, işte budur…

Tüm Müslüman ülkelerde bayramla solunan bu kardeşlik duygusu, umulur ki daha da güçlenir ve namazla saf tutan müminler, kurşunla kaynatılmış gibi, bir arada, gerçek anlamda kardeşliği yaşarlar… Bayram, tüm İslâm dünyası için hayırlara ve birlik yönünde önemli gelişmelere vesile olsun.

Barış, huzur, dostluk mutluluk verecek, ruhumuzu coşkuya açacak, tam bir bayram sevinci yaşatacak olan İttihad-ı İslam… İşte İslam Aleminin asıl bayramı budur.

 

Yazar : Fuat Türker

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website