Peygambere Yönelik Ayetler ve Kuran’ın Evrenselliği

Kuran’da Allah bazı ayetlerde bizlere öğüt veriyor, bazılarında eski kavimleri anlatıyor, bazılarında ise elçisiyle doğrudan muhatap oluyor. Peki öğüt kitabımız olan Kuran’ın sadece peygambere seslenen ayetleri, bize gerçekten bir şey anlatmıyor mu?

Peygamberimizin bizler gibi bir insan olduğu, görevinin elçilik olduğu şu ayetlerden anlaşılıyor :

“De ki: “Ben de sizin gibi bir insanım. Ancak, tanrınızın bir tek tanrı olduğu bana vahyediliyor. O halde, Rabbine kavuşmayı uman, hayra ve barışa yönelik iş yapsın ve Rabbine ibadette hiç kimseyi O’na ortak koşmasın!””  Kehf – 110

De ki: “Ben sadece sizin gibi bir insanım. İlahınızın bir tek ilah olduğu bana vahyediliyor. O halde şaşıp sendelemeden O’na yönelin ve O’ndan af dileyin. Vay haline ortak koşanların! Fussilet – 6

Peygamberimiz ayetlerde vurgulandığı gibi bizler gibi bir insan ise, sadece ona hitap eden ayetler bize bir şey anlatır mı? Anlatırsa ne anlatır? Kuran’ı Peygamberimizin uydurduğu düşüncesinde olanlar, Peygamberimize hitap eden ayetlerin onun bencilliği sonucu olduğunu söylüyorlar, bu iddia ne kadar doğrudur?

Öncelikle sadece Peygamber’e, veya eşlerine hitap eden ayetlerden bazı örnekler alıntılamak gerekirse , Peygamberimize artık kimlerle evlenmenin helal olduğunu anlatan

 

Ahzab 50: Ey Peygamber! Biz sana şu hanımları helal kıldık: Mehirlerini verdiğin eşlerin, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunanlar, amcalarının, halalarının, dayılarının, teyzelerinin kızlarından seninle birlikte hicret edenler. Peygamber kendisiyle evlenmek istediğinde, kendisini Peygamber’e hibe eden mümin bir kadını da öteki müminlere değil, yalnız sana özgü olmak üzere helal kıldık. Onlara eşleri ve elleri altındakiler hakkında neler farz kıldığımızı biz biliriz. Sana bir zorluk olmasın diyedir bu… Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir.

Peygamber Eşlerine Öğütler veren 2 ayet

 

Ahzab 32: Ey peygamber hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer korunup takvaya sarılıyorsanız sözü kırıtarak söylemeyin ki, kalbinde maraz bulunan biri ümide kapılmasın. Örfe uygun söz söyleyin.
33: Evlerinizde de vakarlı oturun. İlk cahiliye teşhirciliği gibi kendinizi teşhir etmeyin. Namazı kılın, zekatı verin, Allah’a ve resulüne itaat edin. Allah sizden kiri/lekeyi gidermek istiyor ey Ehlibeyt, sizi tam bir biçimde temizlemek istiyor.

 

Bazı kimseler sadece Peygamberi alakadar eden ayetler olmasından farklı sebeplerle rahatsız olup, “Allah sadece Muhammed Peygamber için ayet mi indirmiş” sorusunu sorabiliyorlar. Allah’ın sadece Muhammed Peygamberi veya eşlerini alakadar eden ayetleri, ilk başta bize bir şey ifade etmiyor gibi görünebilir, ancak küçük bir akıl yürütmeden sonra Rabbimizin tüm ayetlerinden çıkarılacak sonuçlar olduğunu görüyoruz.

Bir inanan olarak bu ayetlerin bana ilk düşündürdüğü, Allah’ın Peygambere tüm vahiylerinin Kuran üzerinden gerçekleştiği, gelenekçilerin bahsettiği gibi farklı vahiy kanallarının olmadığıdır. Çünkü Allah Peygamber’e Kuran dışında farklı bir yoldan vahiy veriyor olsaydı, O’nu ve ailesini alakadar eden bu konuları diğer vahiy yoluyla iletip, Kuran’a bu konuları eklemeyebilirdi. Ancak Allah Kuran’da bir çok ayetten de anlaşıldığı gibi, bizlere yalnızca mübin yâni apaçık olan Kuran’ı vermiştir, ve vahyini bu kitapla tamamlamıştır.

Ayetlerin neden indirilmiş olabileceği ile ilgili fikirlerime gelince, elbette doğrusunu Allah bilir ancak Rabbimizin ne sebeple bu ayetler indirdiği üzerine düşününce çok makul sonuçlara ulaşıyoruz. İslam Arap Yarımadası’nda cehaletin had safhada olduğu bir ortama indi, ve kısa zamanda yayılarak Allah’ın son sözünü yeryüzünde duyurdu. Acaba Rabbimiz gerektiğinde inananları Peygamberi çok rahatsız etmemeleri konusunda uyarmasa (Ahzab 53), Peygamber eşlerini ilgili konularda uyarmasa (Ahzab 32-33), savaş ganimeti dağıtılırken inananları Peygambere uymaya çağırmasa (Haşr 7), ve hatta Peygamberin hatasını peygambere duyurmasa (Tevbe 43,Ahzab 37) bu olağanüstü tebliğ zaferi gerçekleşebilecek miydi? Unutmamalıyız ki, Peygamberimiz de ona yardım edenler de bizler gibi yanılabilen insanlardı, ve Allah’ın sözünü yaymaları için Allah’ın öğütlerine ihtiyaçları vardı. Allah, vahyin tek yolu olan Kuran’la onlara bu konularda ışık tuttu, ve İslamiyet ayetleri takip eden müslümanlar sayesinde bu şekilde yayıldı.

Peygamberin bu ayetleri kendisi için uydurduğu iddiası, çok kolay çürütülebilecek bir palavradır. Peygamberimize kadın düşkünü olduğu ve çıkarları için ayet uydurduğu iftirasını atanlar, Ahzab Suresi 52. ayette peygamberimizin artık evlenmesinin yasak olduğunu görmek istemiyorlar, çünkü bu ayet onların Kuran’ı ayet cımbızlayarak eleştirme amaçlarına hizmet etmiyor.

Küçücük bir akıl yürütmeyle bile, bizi alakadar etmiyor gibi görünen ayetlerin Kuran’ın Allah’ın tek vahyi olduğuna işaret ettiğini, ve o zamanın müslümanlarının (Peygamberimiz dahil) Allah’ın öğütlerine ihtiyaç duyduğunu görebiliyoruz. Kuran bir anda inen, konuları bölüm bölüm ayrı ayrı işleyen sıradan bir kitap değildir, o aşamalı olarak ve farklı zamanlarda parça parça inmiştir. Bu durumu tüm ayrıntılarıyla, önyargısız ele alınca, Peygamber dönemindeki insanlara hitap eden ayetler olması kafa karıştırmak şöyle dursun, Allah’ın vahyinin doğruluğu ve tutarlılığına işaret ettiği rahatça görülüyor.

 


About the Author
Author

A.C.

Leave a reply

Name (required)

Website