إِنَّ اللَّهَ لاَ يَسْتَحْيِي أَن يَضْرِبَ مَثَلاً مَّا بَعُوضَةً فَمَا فَوْقَهَا فَأَمَّا الَّذِينَ آمَنُواْ فَيَعْلَمُونَ أَنَّهُ الْحَقُّ مِن رَّبِّهِمْ وَأَمَّا الَّذِينَ كَفَرُواْ فَيَقُولُونَ مَاذَا أَرَادَ اللَّهُ بِهَذَا مَثَلاً يُضِلُّ بِهِ كَثِيراً وَيَهْدِي بِهِ كَثِيراً وَمَا يُضِلُّ بِهِ إِلاَّ الْفَاسِقِينَ 2-Bakara 26 İnnallâhe LÂ YESTAHYÎ en yadribe meselen mâ BEÛDATEN fe mâ FEVKAHÂ fe emmellezîne âmenû fe ya’lemûne ennehul hakku min rabbihim, ve emmellezîne keferû fe yekûlûne mâzâ
(daha&helliip;)
İnternette gezinirken, bir yazı dikkatimi çekti. Yazının konusu, namazı terkin dini cezası konusu ile ilgiliydi. Merak ettim ve okudum. Doğrusu okuduklarıma hiç şaşırmadım, çünkü bizler İslam ı Kur’an dan o kadar uzak yaşıyoruz ki, bu konuda da Kur’an ın onay vereceği bir bilgiyle karşılaşmayı, zaten beklemiyordum. Konuyla ilgili yazıdan alıntılar yapalım önce, daha sonra üzerinde Kur’an ışığında birlikte düşünelim. Namazı
(daha&helliip;)