Dini konularda yapılan tartışmaları takip ettiğimizde çoğu zaman dikkate alınmayan önemli bir hususun göz ardı edildiğini görmekteyiz. Bu husus yöntem sorunudur. Neden din adına farklı doğruların iddia edildiği şeklindeki bir soruya verilecek en temel cevap; din adına hüküm çıkartırken farklı yöntem ve yolların izlendiği olacaktır. İşte tam da bu noktada çok önemli bir soru çıkıyor karşımıza: Dinin kaynağı nedir? Bu
(daha&helliip;)
Mehmet Akif Ersoy, 20. yüzyılın en önemli şairlerinden biri, aynı zamanda büyük bir mütefekkiridir. O, birçok şiir kaleme aldı. Şiirlerinde “Kuran”a çokça vurgu yaptı. Şiirlerinde peygambere atfedilen uydurmaları, çarpıtılmış din anlayışını ve bu zihniyetteki kişileri sert bir şekilde eleştirdi. Ersoy, Kuran’a rağmen dini yozlaştıranların oluşturduğu manzarayı şöyle tarif etmiştir: “Eğer İslam’dan maksat Kuran’sa, ortada İslam diye bir şey olmadığını söylemek
(daha&helliip;)