SEÇİM ŞANSIMIZ VAR MI?

Çok şükür Allah cc. Bizi bize bırakmamış. Bizi bize bıraksaydı ne olurdu? Hüsran damı olurduk gelin beraber inceleyelim. Seçimlerimizi irademizle yaparız. İrade kavramını, Kur`ân-ı Kerîm, ’de ayetler ışığında okuduğumuzda, Allah`ın mutlak hâkimiyetini ve onun adaletiyle irtibatlı olarak insanın özgürlüğünü ve sorumluluğunu birlikte kabul ettiğini görürüz.. Kitabımız her kavramı kendi tanımlar. Çünkü insanoğlu tanımlanamayan hiçbir şeyi algılayamaz. Cenab-ı Allah tüm tanımlamaları en ince ayrıntısına kadar kitabımızda açıklamıştır ki kimseye kul olmayalım diye (Hud /1–2-) “Herkesin kazandığı iyilik kendi lehine, işlediği fenalık kendi aleyhinedir. ”(Bakara, 2/286); “De ki: İşte Rabbiniz tarafından gerçek geldi. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. ” (Kehf, 18/29) mealindeki ayetler bunlardan sadece iki misaldir. Bu ayetlerde açıkça insanların iradesinden söz edilmektedir. İnsanoğlunu özgürleştiren yegâne unsur iradesidir. Nefs-irade-zulm-zalim-zulumat-hüsran kavramlarını kitabımızda konu bütünlüğünde ele aldığımızda çok çarpıcı bir gerçeklikle karşı karşıya kalırız. Seçimlerimizden sorumluyuz. ! Allah cc. Bize zulm etmez biz kendi nefsimize kendimiz zulm ederiz. Derken şeytan, kendilerine örtülmüş olan ayıp yerlerini açmak için ikisine de vesvese verdi ve: “Rabbiniz size bu ağacı yalnızca birer melek olmamanız yahut ölümsüzlüğe kavuşmamanız için yasak etti. ” dedi. Ve: “Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim. ” diye ikisine de yemin etti. Bu şekilde onları kandırıp sarktırdı. Bunun üzerine o ağacın meyvesini tattıklarında, ikisine de ayıp yerleri açılıverdi ve üzerlerini üst üste cennet yapraklarıyla yamamaya başladılar. Rableri onlara: “Ben size bu ağacı yasaklamadım mı, haberiniz olsun bu şeytan size açık bir düşmandır, demedim mi?” diye seslendi. Onlar: “Rabbimiz, biz kendimize zulmettik; eğer Sen bizi bağışlamaz, bize merhamet etmezsen kesinlikle hüsrana uğrayanlardan oluruz. ” dediler. Allah: “Kiminiz kiminize düşman olarak ininiz! Size bir süreye kadar yeryüzünde yerleşmek ve bir nasip almak var kaderinizde. ” buyurdu. “Orada yaşayacak, orada ölecek ve oradan dirilip çıkarılacaksınız. ” dedi. A’RAF /20-21-22-23-24-25 Şeytan bizi karanlığa davet eder oysa Rabbimizin elçileri bizi karanlıklardan aydınlığa davet ederler. Şayet zihin tutulması yaşamıyorsak ki çağımızın ve geçmiş atalarımızın hastalığıdır bu durum! Medeniyet kuranlar, medeniyet üzerinden çıkar elde etmek için (kitabımız bu tutumu sergileyenlerin amaçlarının sadece dünyalık elde etmek olduğunun açıklamasını yapar) zihinleri haps ederek sürü güdüsünü insanlığa empoze etmek isterler. ! Oysa Kitabımızda ‘’aklını işletmeyenlerin üzerine pislik yağdırdığını ‘’Aklını işletmeyen bireylerin bir tür tutsaklık yaşadıklarını bu durumdan kurulmak isteyenlerin, , Allaha güvenerek, Allahın oluşturduğu sınav sisteminde iradesini çizilen hudutların dışına taşırmamak üzere kullanmak ve doğru yol üzerinde olmak sözünü verdiklerini unuttukları için Ademoğullarına (Bkz. İblis-Adem kıssaları)Nebi-Elçiler gönderen Rabbimiz elçilerin aynı hakikat üzerine gönderildiklerini, yeryüzünü ve gökyüzünü emrimize amade kılan Rabbimize şükür mü edeceğiz yoksa isyan mı edeceğiz testinden geçtiğimizi hatırlatmaktadırlar. Geçmiş atalarımızın da KURDUKLARI MEDENİYETLERLE aynı teslimiyet testinden geçtiklerini kitabımızdan öğrenmekteyiz. O kâfirlere ki, oyunu ve eğlenceyi kendilerine din edindiler ve dünya hayatı kendilerini aldattı. Nasıl ki, onlar bu günlerine kavuşacaklarını unutup ayetlerimizi inkar ettilerse Biz de bugün onları öyle unutacağız. Muhakkak biz onlara, inanacak herhangi bir kavme hidayet ve rahmet olması için, tam bir bilgi ile bölüm bölüm açıkladığımız bir kitap gönderdik. Onlar, bakalım sonu nereye varacak diye ancak onun tehditlerinin gerçekleşmesini bekliyorlar. Onun tehditlerinin geleceği gün önceden onu unutmuş olanlar: “Muhakkak ki, Rabbimizin peygamberleri bize gerçeği getirmişlermiş. Bak şimdi bizim şefaatçilerden hiçbiri var mı ki, bize şefaat etsinler? Veya geri döndürülsek de yaptığımız işlerden başkasını yapsak?” diyecekler. Doğrusu onlar, kendilerine yazık ettiler ve uydurup güvendikleri şeyler yanlarından kaybolup gitmiş olacaktır. ARAF SURESİ 51, 52, 53 ‘İnsanoğlu sınırlı bir varlıktır’, Kur’an bize bu gerçeği öğretir. ALLAHIN ÇİZDİĞİ HUDUTLARI AŞMAMAK ÜZERERİNE KURULMUŞ BİR DÜZENLE KARŞI KARŞIYAYIZ VE RABBİMİZ BİZE ASIL AMACIN BU SINAV DÜNYASINDA SULH İÇİNDE YAŞAYABİLMEMİZ İÇİN TESLİMİYETLE KURALLAR BÜTÜNÜNE UYMAMIZIN GEREKTİĞİNİ AÇIKLAR. Misafir olduğumuz bu dünyada Sulh içinde yaşamak istiyorsak şayet….. Biz evimize gelen misafirin dahi evimizdeki kurallara uymasını bekleriz ki modern dünyada ‘’Görgü kuralları’ diye oluşturduğumuz kurallar bütününe her yer ve mekanda uyulmasını bireylerden isteriz. Yoksa görgüsüz ilan edip bireyi toplumda istenmeyen durumuna getirip kuralları öğrenmesini bireylerden bekleriz.. Erginlik, yüzlerinizi bir doğu bir batı tarafına çevirmeniz değildir. Ancak eren Allah`a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman edip yakınlığı olanlara, öksüzlere, çaresizlere, yolda kalmışa, dilenenlere ve esirler uğrunda seve seve mal veren, hem namazı kılan, hem zekâtı veren, sözleştikleri vakit sözlerini yerine getiren, hele sıkıntı ve hastalık durumlarında ve savaşın kızıştığı anda sabır gösterenlerdir. İşte bunlardır doğru olanlar ve bunlardır Allah`tan korkup kötülüklerden sakınanlar. BAKARA/177 Peygamber, Rabbinden ne indirildiyse ona iman etti, müminler de. Hepsi, Allah`a, meleklerine, kitaplarına ve: “Peygamberleri arasında hiçbir ayırım yapmayız. ” diye Peygamberlerine inandılar ve: “İşittik ve boyun eğdik, bağışlamanızı dileriz, ey Rabbimiz! Dönüş sanadır!” dediler. BAKARA/285 Ey iman edenler, Allah`a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah`ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkâr ederse, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır. Nisa/136 Hiç şüphesiz, biz her şeyi bir kader ile yarattık. Bizim emrimiz, bir göz kırpma gibi yalnızca `bir keredir. ` And olsun Biz sizin benzerlerinizi yıkıma uğrattık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? Onların işlemiş oldukları her şey kitaplarda (yazılı)dır. KAMER/49-50-51-52 Herkesin önce kendine, bugün irademle ne yaptım NEYİ SEÇTİM? Sonra en yakınındakine, bu gün iradenle ne yaptın NEYİ SEÇTİN sorusunu sormaya, Kur`an i Kerim ışığında ve kurduğumuz medeniyet çerçevesin de SORGULAMAYA DAVET EDİYORUM! Neyi seçiyoruz, aydınlığa davet eden Nebi-Elçimizin yolunu mu? Karanlığa(Zulumata) davet eden ins ve cin şeytanların yolunu mu? Seçim bizim! Kurtuluşumuz için, nerede durmak istiyorsak orada……. ! Aramızdaki hükmü Allah cc. Verecek. De ki: “Ey insanlar! Şu bir GERÇEK ki hak size Rabbinizden gelmiştir. Artık doğruya yönelen kendi benliği için yönelir; sapan da kendi benliği aleyhine sapar. Ben sizin üzerinize vekil değilim. ” YUNUS/108 Yazar : Muzaffer Cigal


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website