“Güle Güle Kuran; hoşgeldiniz hadisler, tefsirler, ilmihaller, vs”

Allah, bizleri bizden daha iyi bildiği için Kuran`ı da bizlerin anlayacağı şekilde indirmiştir. Geçmişte ve günümüzde halen yaşanan ve Kuran`ı tekellerine almak isteyenler, halkı yıllarca gaflet içinde uyutmuşlardır ve hala uyutmaya devam etmektedirler. Kuran`ı sadece alimlerin anlayacağı ve sadece onların bizlere anlatacağı gibi bir sapkın inanış beyinlerimize vurulmuştur. Bu inanıştan sonra Kuran ölülerin arkasından okunan, duvarda asılı tutulan yahut anlamını bilmeden okuyup sevap kazanılması düşünülen bir kitap haline getirilmiştir. Bunun yerine insanlar Kuran`a güle güle deyip onu uğurlamakta ve hadislere, tefsirlere ve ilmihal gibi kaynaklara hoş geldiniz deyip kapılarını bu gibi kaynaklara açıp dini bu kaynaklardan öğrenmeye çalışmaktadırlar. Kuran Allah tarafından;

Eksiksiz (Enam 38, 115)

Yeterli (Ankebut 51)

Apaçık (Yasin 69)

Korunmuş (Hicr 9)

Kolaylaştırılmış (Kamer 17)

Ayrıntılı (Enam 114)

Her şeyi açıklayıcı (Nahl 89)

En doğru yola iletici (İsra 9)

Rehber ve şifa (Fussilet 44) ve

Tek sorumlu olduğumuz kitap (Zuhruf 44) olarak indirilmişken bizler çıkıp Kuran eksik, yetersiz ve anlaşılır değil dediğimizde bu davranışımızın dinen hükmü, Allah`a iftira değil midir!

Hz Muhammed`in sadece Kuran`a uyan ve sadece Kuran`la cihat eden bir peygamber olmasının yanında bizlerin yaptığı bu davranışlar ne kadar peygamberimizin yolunda gittiğimizi gösterir!

Kâfirlere boyun eğme ve bu Kur`ân ile onlara karşı büyük cihâd et. (Furkan 52)

en büyük cihat Kuran ile yapılacakken Kuranı uğurlayıp hadislerle, tefsirlerle nasıl cihat yapabiliriz!

Peygamberimiz sadece Kuran`la öğüt verirken bizlerin tefsirlerle, ilmihallerle öğüt vermesi ne kadar dine uygundur sizce!

Tehdidimden korkanlara Kuran ile öğüt ver! (Kaf 45)

Rablerinin huzurunda haşredileceklerinden korkanları, o vahiy ile uyar ki korunabilsinler. Onların O`ndan başka ne bir dostu vardır ne de şefaatçısı. (Enam 51)

Peygamberi sevmek ve onun yolundan gitmek; ona salavat getirmekle, söz de özel günlerde onu anmakla, sünnet namazını kılmakla, misvak kullanmakla, ağza burna üç kere su vermekle yahut suyu üç yudumla içmekle gerçekleşecek bir davranış değildir bilakis onu sevmek ve onun yolundan gitmek, Kuranı anlayarak okumak, hayatımıza doğru yansıtmak ve onu insanlara anlatmakla yani cihat yapmakla gerçekleşecek bir fiildir. İnsanlar peygamberimizden şefaat beklerken ahirette peygamberimizin şikayetiyle karşılaşabileceklerini akıllarına getirmelidirler:

Ve elçi dedi ki: “Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur`an`ı terkedilmiş (bir kitap) olarak bıraktılar. ” ( Furkan 30)

Yazar : Gökhan ÖNKOL

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Comments (2)
Leave a reply

Name (required)

Website