NİYETİN ÖNEMİ

Bazen akşam yattığımda “Bu gün Allah için ne yaptım? ” diye düşündüğümde elle tutulur şeyler saymakta zorluk çekiyorum ve bu da bana üzüntü ve pişmanlık veriryor. Koskoca bir günü Allah için birşeyler yapmadan geçirmiş olmak aslında utanç verici ve vicdanı rahatsız edici bir duygu. Allah’a bana ve etrafımda yaşayan insanlara verdiği nimetler için şükür etmeye çalışıyorum, yaptığım işte dürüst olmaya, hak yememeye çalışıyorum. Kısacası iyi bir insan olmaya çalışıyorum… Peki, Allah ve din için ne yapıyorum bazı günlerde diye sorunca bazen sorunun cevabı boş kalıyor ve bu da benim vicdanımı rahatsız ediyor. Sonra da şöyle soruyorum kendime “ Doktor sana 3 ay içinde öleceğini söylese böyle mi davranırdın? ” Tabiki hayır, hiç de böyle davranmazdım. Her halde daha iyi bir müslüman olmaya çalışır ve ilk uçakla Kabe’ye gider ve günümün büyük kısmını ibadet ve Allah’ı anmakla geçirirdim. İşte tam burada kendimi büyük bir ikilemin içinde buluyorum: Bu dünyada iyi bir müslüman olmak için tüm gününü Kabe’de veya başka bir yerde ibadet ederek mi geçirmek gerekiyor? Bu sorunun cevabı hem evet hem de hayır.


Bir çoğumuz hayatımızı sürdürmek için çalışmak zorundayız, bu bir gerçek. Ve yine bir çoğumuz çalışırken gayet dünyevi olaylarla zaman geçiriyoruz. Ödemeler yapıldı mı, yetiştirmem gereken ödevi zamanında yapabilecekmiyim, toplantıma zamanında yetişebilecekmiyim, patron görürse ne der… Tüm bu uğraşlara baktığımızda Allah, din ve ibadetle ilgili bir şeylere rastlamak pek mümkün değil. Peki, hem bu dünyadaki yaşamımızı sürdürürken hem de Allah rızasını kazanmak nasıl olabilir diye düşününce aklıma tek yanıt olarak “niyet” geliyor. Bir insanın bir eylem yaparken niyetinin ne olduğu bence o eylemin Allah rızası için olup olmamasını etkiliyor. Ne demek istediğimi bir kaç örnekle açıklamaya çalışayım: Ofiste 8-10 saat çalışan bir insanı düşünün.. Neredeyse tüm gününü oraya buraya koşuşturmakla geçiren bir insan. Bu insanın akşam eve gittiğinde “Bu gün Allah için ne yaptım” sorusuna verecek iyi bir cevabı olabilir mi? Aslında olabilir. Örnegin bu insanın çalışırken niyeti kazandığı parayı veya edindiği mevkiyi Allah rızası için sarfetmek ve kullanmaksa, haramdan uzak durup helal kazançla geçinmekse yaptığı eylemler Allah rızasına dönüşebilir. Bu örneği hayatımızın her safhasına uygulayabiliriz, masa başında oturmamız, ders çalışmamız, yemek yememiz, dinlenmemiz bile eğer Allah ve Allah rızası düşünülerek yapılıyorsa bir çeşit ibadete dönüşebilir. Ama bunu yaparken çok ince bir çizgide yürüdüğümüzü unutmamamız gerekmektedir. Zira saydığım tüm bu eylemler bir çok insanın gün boyunca otomatikman yaptığı işler. Bu işleri Allah rızasına dönüştürüp, dönüştürmemek ise insanın “niyeti”ne bağlı. Allah’ın hepimizin niyet ve eylemlerini bildiğini unutmayarak niyet ve eylemlerimizi düzenlememiz dil egiyle…

Yazar : Feryal

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website