Amerika’da bir hastanede benzer hastalıktan yatan inançlı ve inançsız insanlar ile yapılan bir araştırma göstermiş ki: İnançlı insanlar iyileşmeye daha eğilimliler. Daha umutlular! Her gün sağlıklarına kavuşmak için çok yüce Allah’a dua ediyorlar ve O’ndan medet umuyorlar. Uzmanlar görüyorlar ki; bu umut ve inanç onları daha da güçlü kılıyor ve ayakta tutuyor. Diğer yandan, inançsız kimselerin ruhani boyutta tutunacakları
(daha&helliip;)
Ben elhamdülillah Müslüman bir insanım. Allah’ın bana lutfettiği akıl ve vicdanımı kullanarak, Allah’ın elçileri aracılığıyla biz insanlara gönderdiği kitap(kuran/vahiy) ile Müslüman oldum. Ve varlığıma, yaşamıma anlam buldum. Düşünüyorum da Müslüman olmasaydım ne olurdu, nasıl bir hayatım olurdu? Öncelikle şunu söylemeliyim ki, bunu düşünmüş olmak bile içimi öyle korku ve pişmanlık duygusuyla dolduruyor ki, çok şükür ki Rabbimize farkında olanlardanım, müslümanım.
(daha&helliip;)
Selamünaleyküm. 2001 yılında Kuran ile tanıştım. Arapça bilmiyorum, meallerden okuyorum. Kuran’ı ikinci okuyuşumdan sonra Ahiret yaşamını birinci, Dünya yaşamını ikinci sıraya yerleştirdim. En güzel şekilde Ahiret hayatına hazırlanmalıydım, fakat nasıl, çeşitli görüşlerden hangisini takip etmeliydim. Hangi görüş beni Cehennem’den kurtarıp, Cennet’e ulaştırırdı. Kuran’ı okuyup bazı görüşleri Kuran ile kıyasladığımda araştırabildiğim tüm görüşlerin Kuran ile uyuşmayan yanları olduğunu gördüm. Sonunda Kuran’ı
(daha&helliip;)
Selamünaleyküm. 1959 doğumlu emekli Makine mühendisiyim. İstanbul’da oturuyorum. On yılı aşkın süredir meallerden Kuran okuyorum. Arapça bilmiyorum. Meallerdeki farklılıkları bazen bu doğrudur diyorum, bazen her ikiside doğru olabilir diyorum, bazenda doğrusunu Allah bilir diyorum. Dinin asıl kaynağını Kuran olarak görüyorum. Din anlanmında yanlızım, çevremde benim gibi düşünen kimse bulamadım. Kuran’dan iki ayet; 3-103 Hep birlikte Allah’ın ipine yapışın, fırkalara
(daha&helliip;)
Yönetmen Onur Ünlü’nün annesinin ölümünün ardından “Ah Muhsin Ünlü” mahlasıyla kaleme aldığı bir şiiri paylaşmak isterim. Şiir Peygamberimizle ilgili uydurulan ve din diye dayatılan tüm yalan dolanlara inat, şairin kafasındaki merhametli, sevecen peygamber tasavvurunu ortaya koyuyor. Çok samimi ve gerçekçi bir şiir olmasının yanısıra şairin kendini eleştirdiği satırları barındırmasıyla da dünyevi hayatla ilgili kurduğumuz bağlantıların sakıncasına da dikkat çekiyor. Canımız
(daha&helliip;)
Başta Müslim olmak üzere çeşitli hadis kaynaklarında Hz. Muhammed’in göğsünün yarıldığı ve kalbinin yerinden sökülüp temizlendikten sonra yerine konulduğundan bahsedilir. Bu literatürde Şakk-ı ya da Şehr-i Sadr olayı olarak bilinir. Olayın çeşitli versiyonu vardır, en yaygın görüşe göre Peygamberimiz 4 yaşındayken, süt kardeşi Abdullah’la oynarken 2 beyaz elbiseli kişi tarafından ziyaret edilmiştir. Bu iki kişi Abdullah’ın gözleri önünde peygamberimizin göğsünü
(daha&helliip;)
Bakara suresinin 2,3,4 ve 5. ayetleri inanlarla ilgilidir. 6 ve 7. ayetleri kafirlerle, 8 ila 20. numaralar arasındaki 13 ayetse münafıklarla ilgilidir. Bu ayetlerden bazıları şu şekildedir: “İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde “Allah’a ve ahiret gününe inandık” derler.” (Bakara-8) “(Bu münafıklar) müminlerle karşılaştıkları vakit “(Biz de) iman ettik” derler. (Kendilerini saptıran) şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise: Biz sizinle
(daha&helliip;)
Gerçekten Müslüman mıyız? Allah’a inanan, kitaplara, elçilere, meleklere inanan, Müslüman olabilmek için inanılması gereken her şeye inanan insanlar, Müslüman mı gerçekten. Bir an için bunlara inandığımız halde, müslüman olmadığımızı düşünsek bir korku düşer mi içimize acaba. Nasıl yani? diyenler çoktur eminim. Bunun nedeni, inanmanın müslüman olabilmek için yeterli görülmesi sanırım. ‘’Allah’a inanıyorum, O’nun bir ve eşsiz olduğuna, hiçbir ortağı bulunmadığına
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 34
- 35
- 36
- 37
- 38
- …
- 79
-