Tarih boyunca insanlar çeşitli dinler adı altında bir takım ritüeller icra etmiştir. Bu ritüeller kimi zaman bir suya dalıp çıkmak, kimi zaman bir ineğin karşısında hazır ol da beklemek, kimi zaman bir taşın önünde eğilmek, kimi zaman da bir duvarın karşısında gözyaşı dökmekten ibarettir. “Dinlerin ölüşü” adeta “ritüellerin doğuşu” ile başlamış, başlangıçta devrim ve isyan çığlıkları ile başlayan hareket zamanla
(daha&helliip;)
Geleneksel İslam anlayışı olan hadis kaynaklı mezhepçi İslam’da, Peygamberimizin miraç olayı ile Allah katına yükseltildiği çok yaygın bir inanıştır. Buna göre Hz. Muhammed gece vakti Kâbe’den alınıp Mescid-i Aksa’ya götürülmüş. Burada diğer bütün peygamberlere namaz kıldırmış, ardından da göğe yükselmiştir. Bu miraç olayının nakledildiği hadis olan miraç hadisine göre Peygamberimiz miraçta Allah’ın huzuruna çıkar ve Allah namazı burada 50 vakit
(daha&helliip;)
Sana okutacağız, artık unutmayacaksın. (A’la 5) Ancak Allah’ın dilediği müstesnâ. Şüphesiz ki O, açığı da bilir, gizliyi de bilir. (A’la 6) Tâ Hâ 124-125-126: “Her kim de benim zikrimden (Kur’an’dan) yüz çevirirse, mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.” O da şöyle der: “Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum hâlde, niçin beni
(daha&helliip;)
Radikalizm katı, kökten ani değişimler yönünde tavizsiz bir politikanın savunuculuğudur. Kimi zaman sert, kimi zaman saldırgan ve kimi zaman şiddetten yana olmaktır. Kur’an’ın çizdiği mümin modeli ise güzel ve yumuşak sözlü, kavgacı üsluptan kaçınan, kötülüğü iyilikle uzaklaştıran, önyargıyla ya da düşmanlıkla yaklaşanlara karşı dahi ılımlı davranan, şefkat ve merhamet sahibi karakterdir. Bu durumda radikalizmin üslubu ile mümin üslubunun asla uyuşmadığı
(daha&helliip;)
Teslis ya da üçleme, çoğunluk Hıristiyan mezheplerinin temel inançlarından biridir. Bu inanca göre Allah tektir, ancak üç kişiliği vardır. Bu üç kişilik geleneksel Hıristiyanlıkta Baba, Oğul (İsa) ve Kutsal Ruh’tur. Bu doktrin sadece Hıristiyanlığa özgü değildir, başta Hint dinlerinde olmak üzere, çeşitli antik dinlerde kendini gösterir. Teslis inancı üç noktadan eleştirilebilir. 1.Kur’ani Kanıtlar: Teslis inancı Kuran ile çelişir. Dolayısı
(daha&helliip;)
Bu çok yaygın olan, halk arasında “levlake levlak lema halaktul eflak” hadisi olarak bilinir. Sözde Allah peygamberimize “Sen olmasaydın, ben âlemleri yaratmazdım”. Bu hadis bir sürü açıdan sorunludur. Bu hadisin sorunlarına kısaca göz atalım: 1. Söz konusu hadis Kuttubi Sitte’de geçmez. Bütün büyük hadis toplayıcıları hadisi uydurma görmüşlerdir. Bırakın birinci hadis kaynaklarını, ikincil hadis kaynaklarında bile bu hadise rastlamak
(daha&helliip;)
İyiliği sonsuz, ikramı bol Allah’ın adıyla Apaçık olan, Allah tarafından açıklanan, bir benzerinin olamayacağı, çelişki içermeyen, kolaylaştırılmış, hak ile batılı ayıran, yol gösterici, kuşku içermeyen, inananlar için öğüt, uyarı ve müjde olan, kutlu bir gecede inen, Cebrail aracılığıyla indirilen, bıkılmadan tekrar tekrar okunabilen, önceki kitaplarda geçen, birbiri ardınca aralıksız indirilen, cezaya karşı uyaran, inananları sağlamlaştıran ve kuşkulanmalarını gideren,
(daha&helliip;)
Allah yarattığı kullarına, akıl ve özgür iradesi verdikten sonra, yinede yalnız bırakmamış, onlara rehberler yol göstericiler göndermiştir. Fakat ne yazık ki biz Rabbin kulları, Allah ın rehberinden istifade etmesini bilememiş, nefsimizin esiri olarak, adeta beşeri putlar yaratmışız kendimize. Yahudiler ve Hıristiyanlar, Allah ın rehber olsun diye gönderdiği kitaplarında hiç bahsetmediği halde, görev verdiği elçilerini adeta putlaştırarak, Allah ın oğlu yakıştırmasını yapmışlardır. Kur’an da bu konudan
(daha&helliip;)