About the Author
Author

fuatturker

Özürlüyüz!

  Özürlüyüz. Zihin ve bedenden öte kalp özürlüyüz. İşte o özrümüz de kabul değil! Bizler, Kur’an’a ve Peygamberimiz (asm)’ın sünnetine uygun yaşamakla sorumluyuz. Kıstasımız Kur’an olmalı. Ancak Kur’an’ın ruhuna tamamen ters bir zihniyet içinde yaşıyoruz. Böylece İslam hakkında yanlış kanaate yol açıyoruz. Kimimiz dini samimi yaşamayı amaçladığımız, Allah’ı gönülden sevdiğimiz halde cehalet ya da edindiğimiz yanlış bilgiler sebebiyle dinimizde bulunmayan (daha&helliip;)

Ortak Akıl; İstişare

Yüce Allah, “…Her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır” (Yusuf Suresi, 76) buyurur ve insanı ne denli bilgili olursa olsun, bir başkasının daha da bilgili ya da daha iyi bir görüşü olabileceği konusunda uyarır. Bu yüzden inanan insanlar karşı tarafın görüşlerini önemser ve önerilerini dikkate alırlar. Karar almaları gereken durumlarda, aklına ve vicdanına güven duyduğu samimi insanlara danışır; (daha&helliip;)

Kâbe’yi Yıkmak Gibi…

Kalp insanda bulunan her değerli şeyi içinde barındırır. Îmânı da insan kalbinin duyarlılığıyla ilgilidir. Kalple akledilir, kalple iman edilir. Uzlaşı kalpte yaşanır, takva kalpte yaşanır. Kalp ısınır, kalp sağlamlaşır, kalp meyleder, parçalanır, katılaşır, mühürlenir. Kalp mutmain olur. Kalp mühürlenmiş ise ölüdür. İçinde kavrayış, vicdani duyarlılık yoktur; dolayısıyla akıl ve iman da yoktur. Mevlânâ’nın ifadesiyle kalp, yüce Allah’ın nazargâhıdır. Bu sebeple, (daha&helliip;)

Acizlik

  Allah, insanı en mükemmel şekilde yaratmış, pek çok üstün özellikle  donatmış, ancak ona acizliğini hatırlatacak eksiklikler vermiştir.  Kuran’da bildirildiği gibi, “…insan zayıf olarak yaratılmıştır.” (Nisa  Suresi, 28) Yüce Rabbimiz dileseydi, insanı eksikliklerden münezzeh  yaratabilirdi. Ancak bu acizliklerin yaratılması dahi Allah’ın  merhametinin göstergesidir. Acizlikler,  aslında Allah’ı  düşünmeye yönlendiren, hikmetle yaratılmış özelliklerdir. Tüm bu konular  üzerinde düşünen insan, dünyanın geçiciliğini, eksikliklerle (daha&helliip;)

Müşriklerin Dini

  Toplumda, kendilerince birtakım hükümler, helaller, haramlar koyan ve böylece Allah’a şirk koşarak yaşayan müşrik bir kesim vardır. Bu insanlar, dini kendi istek, arzu ve çıkarlarına göre değiştirir, kendilerine göre yorumlar ve özünden saptırırlar. Kur’an hükümlerinde eklemeler, çıkarmalar ve değişiklikler yaparlar. Böylece Allah’a ve Peygamberimiz’e iftira atarlar. Yaşadıkları, gerçek dinle ilgisi olmayan yeni batıl bir dindir. Kur’an’da, kendi sınırlarıyla kurdukları (daha&helliip;)

İman Teslimiyettir, Teslimiyet Huzur!

  İman, insanın sahip olabileceği en büyük nimet. İnsanı ümitsizliğe, üzüntü, keder, sıkıntı, stres ve öfkeye kapılmaktan, gelecek kaygısı, korku ve tedirginlik gibi zarar veren etkenlerden uzak tutar. İman ümittir ve insana kâfidir. İnsan hep ümitle yaşar, Rabbinin rahmetini umut eder. Nasıl keser ki umudunu? Kulunu yaşatan, ona soluk aldıran, düşünme yeteneğini veren, görmesini, işitmesini, yürümesini, koşmasını sağlayan, sağlıklı yaşatan, (daha&helliip;)

Gençliği İyiye Yönlendirmek

“Gençliği iyiye yönelten, insanlığı iyiye yöneltir.” G. Wilhelm Leibniz Yaşadığımız dönem, Kur’an ahlâkının gerçek anlamda öğrenilmesine ve öğretilmesine en fazla ihtiyaç duyulan dönemdir. Özellikle îmânı kalbine yerleştirmiş gençler bu dönemde, Kur’an ahlâkına hizmette katkı sağlamak için cesaretle çaba göstermelidirler. Söz ettiğim cesaret, mâcerâcı rûha sahip kişilerin özelliği olan cesaretten farklıdır. Kur’ân’ın tarif ettiği cesaret, Allah’a güvenip dayanmaktan kaynaklanan, hayatın her (daha&helliip;)

Vicdanın Sesi

Vicdan, insana güzel davranışı ve güzel düşünceyi söyleyen, doğruyu ve yanlışı ayırt edebilmesini, yönünü bulabilmesini sağlayan içindeki sestir. Önemli bir özelliği tüm insanlarda ortak olmasıdır. Bir insanın vicdanına göre doğru olan, koşullar değişmedikçe diğer insanların vicdanlarına göre de aynıdır. Vicdanlar çatışmaz; çünkü vicdan Allah’ın ilhamıdır. Şuur sahibi olduğu andan itibaren her insan vicdanının söylediklerinden sorumludur. Çevresindeki olayları idrak edebilen insan, (daha&helliip;)