Yaşadığımız İslam, âlemlerin rahmetinin vahiy yoluyla getirdiği İslam değil; “İslam, İslam olmaktan çıktı. Ben bile tanıyamaz oldum. ” (İmam Ali) Âlemlere rahmet olanın ardından yürüyen “zahmet” toplumuna… Rahmet ve zahmet arasındaki ince çizgide geçen binlerce yıllık hezeyan ve mutlak anlamda mevcut çelişkilere hapsedilmiş bir din algısı… Kur’an’ın iki yolundan bahsediyorum; Biri Meymene, bir diğeri Meş’eme… Yani; sarp yolun yolcuları ve
(daha&helliip;)
Yalnizca dünya hayatını esas alan insanların, akılsızca, boş ve marjinal davranışlarına sıkça tanık oluruz. Bu kişiler zorluk zamanlarında ya da tedavisi zor bir hastalık durumunda, çok çirkin bir cesaret ve imani şuursuzluk örneği sergilerler. İnanan insanlar, kendileri için bir fırsat ya da ibret vesilesi olarak gördükleri olağan dışı olaylar karşısında Allah`a daha fazla sığınırken, bu kişiler, acizliklerini kabullenmez, dünya hayatına
(daha&helliip;)
Tek bir yaratıcı ve onun değişmeyen yaratılış(fıtrat) prensipleri konusunda inanan çoğu insan hem fikirdir. Aynı yaratıcının dini konusunda ise maalesef fikir birliği sağlanamamıştır. Zerdüştlük, sabiilik, hinduizm, şintoizm, müslümanlık, hristiyanlık, yahudilik v. b. gibi insanların belirlediği isimlerdir. Kuran`a göre din ( ed-din, dinillah, din el haq, din el qayyime ) İSLAM`dır. Yalnız yanlış anlaşılan nokta “islam” bilinenin aksine bir din ismi
(daha&helliip;)
Medyanın toplum üzerindeki etkisinin ne kadar büyük olduğunu hepimiz biliyoruz. Hergün gazete, televizyon ve internet aracılığıyla, istenilen bilgi, haber, yorumlar insanlara ‘istenildiği’ gibi verilmekte ve beyinler çok ince ayarlarla kontrol altına alınmaktadır. Medyanın bu kadar güçlü olmadığı dönemleri hatırlayalım… Toplumda sevgi, saygı, hoşgörü, yardımlaşma çok daha fazlaydı. Komşuluk ilişkileri, yıllarca süren okul arkadaşlıkları ve herşeyden önemlisi güçlü yapıya sahip aile
(daha&helliip;)
Dünyanın dört bir köşesinde yıllardır Müslümanlara karşı baskı ve şiddet uygulanmakta, hiç bitmeyen çatışmalar ve zulüm sonucunda milyonlarca masum Müslüman hayatını kaybetmekte, binlercesi ise sakat kalmaktadır. Bu zulümler halen Filistin, Afganistan ve Doğu Türkistan gibi İslam ülkelerinde tüm şiddetiyle devam etmektedir. İnsanların hayatını kaybettiği, çocukların yetim kaldığı, şiddetin doruğa tırmandığı bu bölgelerde Amerika ve Avrupa ülkeleri, yaşanan bu zulme karşı
(daha&helliip;)
Bugün İslam deyince Müslümanların akıllarında aynı şeyler canlanmıyor. Müslümanların tasavvurlarında, yaşamlarında ayrı ayrı islamlar ortaya çıkıyor. Hangi İslam demekten insan kendini alamıyor. Gerçekten hangi İslam? Radikal İslam, ılımlı İslam, modern İslam, gelenekçi İslam, Liberal İslam, siyasal İslam ve benzeri daha bir çok İslamdan bahsedebiliriz. Adeta çeşit çeşit yiyeceklerin bulunduğu bir sofra gibi. Canın hangisini arzuluyorsa ondan ye. Bu ve benzeri
(daha&helliip;)
Çile, zulüm, zorluk ve yaşanan tüm olumsuzluklar, kaderde varolan ve Allah tarafından özel olarak yaratılmış olaylardır. Çile ve zorluklar, toplumun bazı kesimlerinde ‘kadersizlik’ olarak yorumlanır. Oysa çile insan için çok büyük nimettir… Çile Sınavdır: Hayatın bir kader üzerine yaratıldığına inanan insan için yaşanan olaylar, Allah’ın sınavı olarak görülür. Herşeyin Allah’ın kontrolünde olduğunu bilen bir mümin, en büyük zorlukta dahi sabırlı
(daha&helliip;)
Allah`a karşı derin bir saygı samimi müminlerin en önemli özelliklerindendir. Müminler Allah`a, dine, Kuran`a, Peygamber (sav)`imize, tüm peygamberlere, meleklere, kutsallara, manevi değerlere karşı içten ve derin bir saygı hissederler. Kur`an, Peygamberlerin ve samimi müminlerin saygı dolu bir korku ile Allah`tan korktuklarını- ki bu korku dünyevi korkulara benzemez, bu korku haşyettir- kalplerinin Allah korkusuyla yumuşadığını, ayetlerine karşı derilerinin ürperdiğini haber verir.
(daha&helliip;)
-
- 1
- …
- 17
- 18
- 19
- 20
- 21
- …
- 43
-