ÇAĞIMIZIN AMENTÜSÜ: KAPİTALİZM

İnsanoğluna yaşanabilir bir dünya ve hayat bahşeden Yaratan, kulları için zaruri olan her imkanı, kullarını yaratmadan önce hizmetine sunmuş sonsuz nimetleriyle mükafatlandırmıştır. Bu bağış ve lutuf yaratılış ekseninde özel bir yeri olan ve Eşref-i Mahlukat olarak adlandırılmış insan içindir. Gerek sosyal yapının gerekse şahsi ihtiyaçların kusursuz işlemesi için yine belli kurallar çerçevesinde bir hayat tarzı sunulmuştur. Ahiret odaklı ve gaybe iman noktası çerçevesinde olan yaşam tarzı tavsiye edilmiştir. Bu tavsiye öyle bir yerden gelmiştir ki, tavsiyenin sahibi direk Yaratan`dır. Bu tavsiyenin içerisindeki hayat tarzı sonucu her zaman saadet ve huzur olmuş, dışına çıkmakla insanoğlu zalim ve nankör olarak adlandırılmıştır.


Ahsen-i Takvim, insanın en güzel şekilde yaratılması ve bu ilahi tavsiyelere uyabilecek kabiliyete sahip olabilmesidir. Emir ve yasaklar çerçevesinde emirlere itaat edişinin boyutuna göre derecelendirilmekte, üstünlüğün takva ile olacağı belirtilmektedir. Yaratana karşı olmaksa insanı isyankar hatta aşağıların da aşağısı yapmaktadır.

Günümüz dünyasının yaşanabilir her yönünü tahrif eden şer odakları, fıtrata ve ilahi yazgıya adeta savaş açarak beşere ait bütün erdemleri çiğnemektedir. Yaratanın kulu için sunduğu bütün orijinal imkanlar, yine bu tağuti güçler tarafından ifsat edilmektedir. Beşeri sistemlerin bu pervasız tavırları, kendi bencil kanun ve nizamları çerçevesinde, gasp ve hak yeme üzerine hareketle, mazlumun kursağından geçen lokmaya bile göz dikmiştir. İnsana ait hakları, dünyaya ait güçleriyle gasp ederek kendi refahlarını zulüm üzere kurmaktadırlar. Çağdaş firavunlar, maddi bir yapı olan kapitalizmi bir amentü gibi ezberleyerek uygulamaktadır. Bu kapitalist felsefeyi uygulayarak, dünyada yaşayan insanların yüzde altmışını aç bırakıp, iktidarlarını aç bedenler üzerine kurmuşlardır. Kendi kazançları ve iktidarları için, binlerce yıl önceki firavunlardan hiç farkları kalmaz.

Bir yazarın dediği gibi, ”Halen beş milyar insanın yaşadığı yeryüzünde, başka hiçbir ek faaliyete gerek kalmadan mevcut nüfusun on mislini besleyebilecek seviyede bir üretim yapıldığı halde, milyonlarca insanın açlıkla pençeleştiği söyleniyorsa ortada bir bozukluğun var olduğunu söylemek için zeki olmak şart değildir. Üreticilerin fiyatları düşürmemek için piyasaya mal arz etmekten kaçınıp stoklama yolunu tercih ettikleri bir dünyada, bir kısım insanların çıplak gezdiğini görünce bu işin içinde bir bozukluk olduğunu söylemek için ekonomi okumaya gerek de yoktur. Kaliforniya’da portakal bahçelerinde portakal toplamaya çıkmış yüzbinlerce tarım işçisinin günde üç portakal karşılığında bütün gün çalışmaya mecbur bırakıldığı için karınlarını doyuramadıkları fakat bahçe sahiplerinin fiyatları düşürmemek için toplanan portakalları denize döktükleri bir dünyada bir bozukluk olduğunu gömek için kaliforniya’ya gitmeye gerek yoktur. ”(Rasim Özdenören-M. D. Ü. D. )

Egoizmin hakim olduğu kapitalist sistem “Ben” merkezli hareketle kendi dışındakileri yok saymakta, kendine ait şeytani değerlerle hareket etmektedir. Her şeye rağmen kazanmalıyım tavrı, hiçbir insani ve ulvi değeri kale almadan zulümle iktidarını sürdürmektedir.

Tağuti güçlerin amentüsü diyebileceğimiz kapitalizmin kuralları, şeytan ve dostları ile el ele vererek saltanatını sürmektedir. Onalar için ne pahasına olursa olsun kendi çıkarları önemlidir. Çünkü dinleri farklıdır, amentüleri başkadır.

Bizler müslümanız, dinimiz İslam amentümüz bellidir. Her ne pahasına olursa olsun Sırat-ı Mustakim üzere devam edeceğiz. Yolumuza devam ederken de “Allah’ım, ayaklarımızı sabit kıl, bize yardım et” diye Yaratan`dan yardım talebinde bulunacağız. Bir ikindi vakti kadar kalacağımız bu fani alemde Allah’ın emir ve yasaklarına uymak için azimle çalışacağız. Amentüsü madde olan zamane Karunlarını Allaha havale ederek kulluk şuruyle zalimlere karşı mücadelemiz sürecektir..

YAKUP DÖĞER

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website