Cenazeden cenazeye ders verilir

Arabamın camında bir not vardı; … mezunu öğrenciden lise öğrencilerine ders verilir. Bu yazıyı okuduğumda bende cenazeye yetişmek üzere yola çıkıyordum. Çok sevdiğim bir arkadaşımın 19 yaşındaki kuzeni kalp krizinden vefat etmişti. Cami avlusunda çok büyük bir kalabalık vardı. Camide ikinci bir cenaze daha vardı ki o da yaşlı bir teyzeninkiymiş. Namazlar kılındı, dualar edildi. Avluda konuşulanlarsa insanın ders alacağı nitelikteydi. Ölümün yaşının olmadığı, gencinede ihtiyarınada her an gelebileceği, ahiret için mutlaka birşeyler yapılması gerektiği, kulluk vazifelerinin aksatılmaması zorunluluğu, dünya hayatının ne kadar da boş olduğu, tek gerçeğin ölüm ve ahiret olduğu, kafamıza taktığımız konuların iğreti hayatın geçici meşguliyetleri olduğu, namaz kılmak için yaşlanmanın beklenmemesi gerektiği, hocanın ettiği dualardan sonra Kuran`ı anlayarak okumanın şart olduğu, aslında kitabın indirilme nedeninin uyarmak ve mesaj olduğu, ölenler için belkide ölümün daha hayırlı olduğu ve neyin hayırlısıysa başımıza onun gelmesi için dua etmemizin şart olduğu ve daha bir sürü günlük yaşamda belkide hiç konuşmadığımız şeyler konuşuluyordu. Sanki orası dünyadan kopuk başka bir mekandı en azından cami kapısından çıkana kadar.

Çıkışta yada birkaç gün sonra insanın neler hissettiği veya bu konuşulanları ne kadar canlı tuttuğu çok önemliydi aslında. Belkide yeni bir ders almak için bir sonraki cenazeyi beklemek gerekirdi. Şu bir gerçek ki her cenaze bize ders niteliğindeydi ama bu dersi vermek yada almak için lise yada üniversite mezunu olmak gerekmiyordu, hatta okuma yazma bilmeye bile gerek yoktu. Her dersten mutlaka birşeyler öğrenmek gerekir, cenazelerde bence bu hayatla, dinle, ahiretle ilgili ders alacağımız en önemli mekanlardır.

Yazar : Aykut Sonkaya

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website