GÜNÜMÜZDE YAŞANILAN İSLAMIN REHBERİ GERÇEKTEN KURANMI DERSİNİZ?

Biz insanlar gerçekten aklını en az kullanan ve gözleri ve duyguları ile iman eder olmuşuz. Allah aklını kullananlara hitap ettiğine göre, demek ki takip ettiğimiz yolda büyük sorunlar var demektir. Allah bizlere rehber olsun diye gönderdim dediği kitabı görmezden gelip ona hiç danışmadan, birilerinin etkisi ve sözlerine kanarak iman etmeyi daha çok önemsemişiz ki, onların sözlerini kabul eder olmuşuz. Çamaşır makinesi ya da herhangi bir elektronik eşya aldığımızda kullanma kılavuzunu tek kelime atlamadan okuyup, ev halkına aman dikkat edin bak buna dünya para verdim, bunu şöyle kullanacaksınız sakın yanlış kullanmayın, eğer kullanırsanız hesabını verirsiniz diye ev halkına tembihte bulunuruz. Bedenin ve ruhun sahibi Rabbin gönderdiği kullanma kılavuzunu ne yazık ki çoğumuz okuma gereği bile duymayız. Hâlbuki o kılavuzu okusaydık, bedeni ve ruhu nasıl daha iyi kullanacağımızı öğrenecektik, başımıza gelen onca üzüntüler, hastalıklar, yokluklar başımıza gelmeyecekti, ama bunun farkında bile değiliz. Beşerin makinesini alırken harcadıkları paranın etkisinden olsa gerek onca dikkati gösterenler, acaba Rabbin eserine neden hiç önem verip saygı göstermezler doğrusu anlamak o kadar zor ki.

Her üretici ürettiği mal için kullanma kılavuzu yapar demiştik ve açık bir şekilde bizlere o malı iyi kullanmamız için rehber olur. Yani hangi dilde yazılırsa yazılsın her ülkede kullanan insan içindeki kılavuzdan malın nasıl kullanılacağını anlar. Hiçbir insan bu bilmem hangi ülkenin malı bu kullanma kılavuzu Türkçeye çevrildiğinde eksik çevrilmiştir mutlaka eksiktir demez ve okur. Bakın Allah da bizlere kuranı ne için gönderdiğini söylüyor.

Casiye sur. 20: Bu Kuran, insanların kalp gözlerini açacak ışıklardan oluşur. Gereğince inanan bir toplum için de bir kılavuz ve bir rahmettir o. )

Sad sur. 29: (Resulüm!) Sana bu mübarek Kitabı, ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik. Sad sur. 87: Bu Kuran, ancak âlemler için bir öğüttür.

Zümer sur. 27: Andolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kuran`da insanlara her türlü misali verdik.

İbrahim Sur. 52. ayet: İşte bu, onunla uyarılsınlar, Allah`ın tek ilah olduğunu bilsinler, aklı ve gönlü işleyenler de ibret alsınlar diye, insanlara yöneltilmiş bir tebliğdir.

İsra sur. 41: Biz, gerçeği, Kuran`da türlü biçimlerde ifade ettik ki, düşünüp anlayabilsinler. Fakat bu onların sadece kaçışlarını artırıyor.

Araf Suresi 52. Yemin olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap getirdik. İnanan bir topluluk için bir kılavuz, bir rahmettir o.

Yukarıda yazdıklarımla kuran ayetlerini karşılaştırın, daha sonrada din adına bize öğretilenleri düşünün lütfen. Beşer ürettiği malın kullanma kılavuzunu her dile çevirip yazıyor ve tüm Dünya doğru kullanıyor anlıyor. Allah da Kuranı indirmesinin nedenlerini açıklarken bakın ne diyor? (Bu Kuran, insanların kalp gözlerini açacak ışıklardan oluşur. ) (aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik. ) (öğüt alsınlar diye, bu Kuran`da insanlara her türlü misali verdik. ) (aklı ve gönlü işleyenler de ibret alsınlar diye, insanlara yöneltilmiş bir tebliğdir. ) (Biz, gerçeği, Kuran`da türlü biçimlerde ifade ettik ki, düşünüp anlayabilsinler. ) (biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap getirdik. )

Peki, dostlar Allah bizlere rehber ve kılavuz olsun diye her şeyden bahsettiğini söylediği kitap için bizler nelere inanıyoruz? Bu kitapta her şey yoktur. Kuranı her kez anlayamaz, onu veli kişiler anlar. Hani Allah aklı olan öğüt alsın diye gönderdim diyordu ne oldu Yüce Rabbin sözü? Nasıl olurda beşerin yazdığı kitapları her kez anlıyor da, Rabbim rehber ve güneş olsun diye gönderdiği kitabı her kez anlayamıyor? Arkadaşlarım, dostlarım kurana şirk koştuğumuzun farkında mıyız? Yoksa aklımızı mı yitirdik? Yoksa Allah aklı ve gönlü işleyenler ibret alsın derken bizlerin aklı yok, gönlüde taşlaşmış mı diyor bazı kardeşlerim farkında olmadan. Düşünün Allah açıkça her şeyi yazdım diyor, birileri hayır her şey yok diyor. İşin ilginci bakın Allah bizi nereden sorumlu tutuyormuş onu da açıklıyor. (Zühruf Suresi 44: Gerçek şu: Bu Kuran sana ve toplumuna elbette ki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bu kitaptan sorumlu tutulacaksınız. ) Allah bu kitaptan sorumlusunuz diyor, bizler hala bu kitapta her şey yoktur diyen ve ciltlerce dolusu kitapları öne sürenlere inanmaya devam ediyoruz. Kuranda her şey yoktur diyenlere inandığımızda neye inanıyoruz biliyor musunuz, lütfen dikkatle düşünün. Allah herkesin anlayamayacağı zor bir kitap göndermiş, ama yinede bizi bu kitaptan sorumlu tutacağını açıklamış. Bunu İslama davet ettiğimiz hiçbir aklı başında insana anlatamayız ve peygamberimizden sonra tüm iman edenlere düşen İslamı anlatmak ve yaymak görevini de yerine getiremeyiz. Hadi hayırlısı bu işin sonu nereye varacak doğrusu çok merak ediyorum. Bir atasözü geldi aklıma. Kılavuzu karga olanın burnu pislikten çıkmazmış derler, ben biraz daha kibarlaştırdım tabi bu sözü. Düşünelim lütfen bizim kılavuzumuz Kuran mı dersiniz? Kuranda her şey yazmaz o özet bilgiler içerir diyen bir zihniyetin kılavuzu gerçekten KURAN mıdır? Yoksa o atasözü yaşadığımız İslama güzel bir örnek mi dersiniz? Görünen köy kılavuz istemez derler. Yeter ki gözlerde bir sorun olmasın. Rabbim bizleri kılavuzu Kuran olanlar arasına alması dileklerimle.

SAYGILARIMLA
Haluk GÜMÜŞTABAK

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website