KUR`AN insanı tüm kötülüklerden korur (6)

Değerli okurlar. Yüce Kur’ana göre Yüce Allah’a hiçbir şeyi ortak etmeden inanan herkes iman sahibidir. Yüce Allah bizlerde istediği kötülük kokmayan içinde şirk’in olmadığı bir inançla hayatımızı devam etmemizi emretmektedir. Yüce Allah bizlerde bunu isterken dilimize, ırkımıza ve kültürümüze bakmaksızın bizim inancımızın Berraklığını dikkate almaktadır. Yani hangi kültürü benimsersek benimseyelim hangi dili konuşursak konuşalım hangi ırk’a mensup olursak olalım bu önemli değil en önemli olan inancın temeli sağlam olmalıdır. İnancın içinde kötülük ve şirk’in olmaması önemlidir. İşte Yüce Allah’ın bizlerden istediği sağlam ve samimi bir inançla yola devam etmemizi istemektedir. Yüce Allah Kur’anın önüne geçmeyen tüm kültürleri benimser. Fakat bu kültür dinselleşip de Kur’anın önünü tıkamaya başlarsa işte o zaman Yüce Allah buna rıza göstermez. Bu gün İslam âlemin geldiği nokta budur. Emevilerin ve daha sonralarda Abbasilerin Arap milliyetçiliğini pekiştirmek için Peygamberin arkasına sığınarak Peygamber adına fatura edilmiş hadisleri ortaya dökmeleri sonucu bunu dinselleştirme neticesinden maalesef bu gün din olarak İslam kültürü karşımızdan durmaktadır. Bu gün artık İslam kültürü maalesef Yüce kitabın önünü tıkayan bir yaklaşım sergilemektedir. Burada Yüce Allah’ın rızasını görmek saflık olur. Bu gün İslam kültüründen gelen din anlayışından Yüce Allah’tan çok Peygambere fatura edilen hadisler dikkate alınmaktadır. Bunun anlamı Yüce Allah ile Peygamberi aynı kefeye koymaktır. Bunun ne demek olduğunu bilenler için çok ağır bir yüktür, Yüce varlığın ululuğunu Yüceliğini Peygamberine yüklemek demektir. Buda Yüce Allah’a ortak koşmanın diğer bir adresidir. Bu gün biz müslümanlar dinin emirlerini direk Yüce Allah’tan değil yorum sahiplerinden alıyoruz. Bu Yüce Kur’ana göre çok sakıncalı bir yaklaşım olmasına rağmen bu konuda Yüce Kur’ana kulak verene rastlamak pek de mümkün görünmemektedir. Bakınız Yüce kitabımıza göre bizler dinin emirlerini kimden alıyorsak ona yönelmiş oluyoruz. Şimdi itirazlar olacaktır bu sözlerime işin doğrusunu öğrenmek isteyenler Kur’an okuyup anlayarak bunu rahatlıkla öğrenebilirler. Bunu sevgili Peygamber efendimiz de çok iyi bildikleri için, Yüce Allah’ın gönderdiği Yüce kitabın önüne geçmemek için hadislerin yazılmasına karşı çıkmıştır. Çünkü Sevgili Peygamber efendimiz bunun ne anlama geldiğini herkesten çok daha iyi biliyorlardı. Hadislerin yazılması demek Yüce Kur’anı geçersiz kılmak demektir. Hiç boşu boşuna kendi kendimizi aldatmayalım Yüce Kur’ana göre bu böyledir. Bu ise Yüce Allah’ın emirlerinin üstüne emir eklemek demektir. Bu ise bilmeden Yüce Allah’a ortak koşmamız demektir. Yüce Allah bir ayeti kerimde bizlere şöyle emretmektedir.

Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rabblerin huzuruna toplanıp getirilecekler. Enam. 6/38
Yüce Allah bizlere emrederek Yüce kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadıklarını söylemektedir. Bu Yüce kitabı doyurucu bulmayanlar her şeyin Kur’andan yazılmadığını var sayanlar kendi zihnindeki anlayışlarına cevap bulmadıkları için bu yüzden yorumların peşine gitmektedirler. Çünkü onların zihinlerine işlenmiş olan din anlayışı ancak yorumlardan görülmektedir. Bu güne kadar ayrı ayrı anlayışların çoğalması işte bu yaklaşımların ürünüdür. Sevgili Peygamber efendimiz inanların bu yola gitmemesi için hadislerin yazılımına müsade etmeyerek tüm iman edenleri Yüce Kitabın çatısı altından toplanmasını buyurmuşlardır. Yüce Kitabımız her doğan insanla yeniden doğar. Her yeni okuyan için ona o gün indirilmiş demektir İşte Kur’an gerçeği budur. Saygılarımla haydar akgeyik.

Yazar : HAYDAR AKGEYİK

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website