Oruç

Ramazan ayı hepimizin gerçekten ihtiyacı olan bir kişisel gelişim ve genel bakım dönemidir. Bu ayın gerçek lezzeti orucun tüm Müslümanların hep beraber tutuyor olmasıdır. Buda biz inananların özde bir birlik içinde olduğumuzun somut bir göstergesidir.


Bir günlük oruç adeta bir ömür yaşadığımız hayatımızın özü gibidir. Sahur hiçbir sorumluluğumuzu aksattırmadan yaptığımız ibadetlerimize benzer. Oruçlu iken bedenimizin ihtiyacı olan direnci sahura kalkmak nasıl sağlıyorsa, ibadetlerimiz de bizim dünya hayatımızda ihtiyacımız olan desteği ve rehberlemeyi bize sunmaktadır.

Niyet ile başlayan oruç adeta Yüce Allah’ın kulu olduğumuzun şuuru ile bu kısa ömrümüzde O’na olan sadakatimizi belirten somut bir taahhüt gibidir. Niyetsiz bir kişi nasıl yemek yememekle sadece aç kalmış oluyorsa, İslam’a girmeden ve tam teslimiyet göstermeden sadece iyi bir insan olmanın Yüce Rahman’ın katında makbul bir geçerliliği yoktur.

Gün içinde yaşadığımız birbirinden değişik olaylar karşısında oruçlu kişi sürekli kendisinin oruçlu olduğunu hatırına getirerek Yüce Allah’ın seveceği bir şekilde hareket etmek için çabalar. Oruçlu olmadığı zamanlardaki eksik veya yanlış olan hal ve hareketlerini terk edip olabildiğince olgun, güzel ve doğru olan bir kişiliğe bürünür. Buda bizim farz ibadetlerimizi aksatmadan yerine getirmekle ömür boyu kulluk şuurumuzun sürekli zinde olacağını ve gaflete düşmeden her türlü olay ile en güzel şekilde baş edebileceğimizi göstermektedir.

Oruçlu kişi sadece kendi hareketlerini kontrol etmekle kalmayıp diğer oruç tutanlara da sabırlı olmayı ve Hakk’ın razı olacağı şekilde davranmayı tavsiye eder. Buda sadece Ramazan ayı ile sınırlı olmayan, hepimizin her zaman birbirimize hatırlatmamız gereken önemli bir mesuliyetimizdir.

Gün boyu oruç tutanların akşam vakti iftar ederek rahata kavuşacaklarını kesinkes bilmeleri de biz Müslümanların dünya hayatımız sonunda kavuşacağımız ahirete olan kesin inancımız gibidir.

Hatta oruç ne kadar zor geçmiş olursa olsun, iftar vaktinde kişi su içmeye ve yemek yemeğe başlar başlamaz, gün boyu çektiği tüm zorluk ve sıkıntıları anında unutur ve yerini mutlu bir lezzet alır. Buda bizim dünyadaki kısa ömrümüzde ne türlü zorluk içinde yaşamış olursak olalım, Rabbimizin huzuruna varıp, Cennet nimetlerinin içinde refahlanmaya başladığımızda çektiğimiz hiçbir dert ve üzüntünün eserinin üzerimizde kalmayacağını gösteren büyük bir müjdedir.

Ramazan ayı boyunca tuttuğumuz oruç hepimizin 24 saatlik günlük yaşantısına direk müdahale ederek bizlere kulluğumuzun her şeyden daha önemli olduğunu ve ne kadar bitmeyecek gibi gözükse de dünya hayatının da çok kısa süren bir imtihan olduğunu göstermektedir.

İnsan fıtratı ile birebir uyum içinde olan ve kulu her boyutta geliştiren oruç Yüce Rabbimiz nazarında gerçekten ehemmiyeti büyük ve ecri çok olan bir ibadettir.

Yazar : Ender Serbes

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website