Sevgiyi kimlerden bekliyoruz?

Dşımızda olup bitenlere adapte oluşumuz, onlardan daha çok ilgi, alaka, güzel sayacağımız her bir şeyi daha fazla istememize neden oluyor. Belki bu bize yansıtılan duygular neticesinde hissettiklerimizin devamlı olması beklemek şeklinde oluyor.

Kendimize çevirdiğimizde ilgimizi dışımızdakiler diyebileceğimiz kişilerin bize verdiklerinin bir tanesini bile kendimize yapıyor değiliz.

Çoğu insan seviyor bizi, biz kendimizi sevmeyi unutmuşuz. Konuştuğunda, “ne güzel gülüyorsun” dediklerinde fark ediyoruz gülüşümüzü.

Oysa her sabah uyanışımız farklı olmalıydı. Belki hayatımızın belli dönemlerinde yaşadığımız ve yine dışarıdan etkilerle hissetmemize neden olan ve belki mübarek günlerin hissettirdiği duyguları önemsemeli yaşamalıyız, yaşatmalıyız.

Aynaya baktığımızda elmaslardan daha kıymetli olan yüzümüz, rengâ renk çiçeklerin hissetirdiği duygulardan daha anlamlı, daha içten, mutluluk için peşine düştüğümüz her şeyden daha mutluluk verici.

Elimiz, ayağımız ve tüm azarlımız bu hediyeleri vereni ve onları emrimize vereni düşünmek dış dünyamızdakilerden olan beklentilerimizi, onlara bakış açımızı da değiştiriyor.

Kim Rabbimizden daha fazla bizi sevebilir? Kim daha fazla bağışta bulunabilir? Para dediğimiz, emek dediğimiz şeyler perdeden öte şeyler olmuyor hayatta. Bu ihsanlar, hediyeler, nimetler sevginin aslını da gösteriyor. Diğer bizi sevmesini beklediklerimizde O`nun bize gönderdiklerinden öte değiller. Anne, baba, eş çocuk, dost, akraba… Onları bize verenin kim olduğunu düşündüğümüzde sevgiyi kimden beklememiz gerektiği, kime göstermemiz ve kimin hürmetine sevmemiz gerektiği ortaya çıkıyor.

Yazar : fatma

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website