KUR’AN’IN TALEBESİ OLMAK …


Kur’ana talebe olmanın gerçekliğini algıladığımızda, öğrenmenin OLMAKLA alakasını kurabiliriz. Rabbimiz, Kur’an okurken kovulmuş şeytanın şerrinden ALLAH’A sığınmamız gerektiği konusunda bize ayetiyle ikazda bulunmaktadır..
nahıl suresi

98. Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.

Gerçekliliği ancak gerçeklikten öğrenebiliriz Bunun aksini iddia etmek asılsız İDDİA olur ki sonunda….. Sana göre öyle, bana göre böyle olur….

033. AHZAB SÛRESİ
36. Allah ve elçisi bir konuda hüküm verdiği zaman mü’min erkek ve mü’min kadının, artık dilediği gibi davranma hakkı yoktur.
Kim Allah’a ve elçisine karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
Bu tartışmada sonsuza dek bitmez…Söz söyleyen ve değer üreten biz oluruz. Oysa, Resulullah’ı örnek almak istiyorsak onun gibi davranmak zorundayız. , …

21. Sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı ümit eden ve Allah’ı çok zikreden kimseler için Allah Resulü’nde güzel örnek vardır.

Çünkü, ‘’Rabbim bana bunu böyle vahiy etti amma bana göre bu böyle’’ diyen bir Elçiyle karşı karşıya değiliz. ? Resulullah’ı anlatan ve inşa eden bir kitapla karşı karşıyayız. Hatta Rabbimizin, Nebi-Elçilerimizi örneklikle inşa etmesi hepimizin inşa olabileceğimizin de MÜJDESİDİR. Bir kişinin başarabildiği-öğrendiği her şeyi herkes öğrenip-başarabilir.

hac suresi
78. Allah yolunda, ona layık olacak şekilde gayret gösterin.

O, sizi seçkin kıldı, Dinde üzerinize bir zorluk yüklemedi. Atanız İbrahim’in yoludur. Allah, bundan önce ve bunda (Kur’an’da) size “müslüman” ismini vermiştir. Peygamber size şahit olsun/örnek olsun/ model olsun siz de insanlığa şahit olun/örnek olun/ model olun diye. Öyleyse namazı kılın. Zekatı verin, Allah’a sımsıkı bağlanın. Sizin mevlânız O’dur. O, ne güzel mevlâ ve ne güzel yardımcıdır !..

De ki: “Şahitlikçe hangi şey daha büyüktür?” De ki: “Allah benimle sizin aranızda şahittir. Ve bu Kur`an bana vahyolundu ki, sizi ve onun ulaştığı herkesi uyarayım. Gerçekten siz, Allah`tan başka tanrılar olduğuna şahitlik mi ediyorsunuz?” De ki: “Ben şahitlik etmem!” De ki: “O bir tek ilahtır ve gerçekten ben ortak tuttuğunuz şeylerden uzağım!”
EN’AM/19

De ki: “Ben size “Allah`ın hazineleri benim yanımdadır. ” demiyorum; gaybı da bilmem, size “Ben meleğim. ” de demiyorum; ben ancak bana verilen vahye uyarım. ” De ki: “Kör ile gören bir olur mu? Artık biraz düşünmez misiniz?
EN’AM/50

Allah`a karşı yalan uyduran veya kendisine bir şey vahye dilmişken: “Bana vahiy geliyor!” diyen kimseden, bir de: “Allah`ın indirdiği ayetler gibi ben de indireceğim!” diyenden daha zalim kim olabilir? O zalimlerin halini ölümün şiddetli dalgaları içinde boğulurken bir görsen! Melekler, ellerini kendilerine uzatıp: “Haydi bakalım çıkarın canınızı! Bugün zillet azabı ile cezalandırılacaksınız; Allah`a karşı doğru olmayanı söylediğinizden ve Allah`ın ayetlerine karşı kibirli davranmanızdan dolayı!” derler.
EN’AM/93

Onlara bir ayet getirmediğinde, “onu da şuradan buradan derleseydin ya, ” diye konuşurlar. De ki: “Ben sadece Rabbimden bana vahye dilene uyuyorum. Bu, Rabbinizden gelen gönül gözleridir, doğruya kılavuzdur, iman eden bir toplum için rahmettir. ”
A’RAF/203

Ayetlerimiz onlara açık-seçik parçalar halinde okunduğu zaman, bize ulaşmayı ummayanlar şöyle dediler: “Bundan başka bir Kur`an getir yahut bunu değiştir. ” De k: “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için söz konusu olamaz. Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum. Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabından korkuya düşerim. ”
YUNUS/15

Belki de sen; onlar, “Ona bir hazine indirilseydi yahut beraberinde bir melek gelseydi ya!” diyorlar diye göğsün sıkışıp daralarak, sana vahyedilmekte olanının bir kısmını terk etmeye kalkarsın. Gerçek olan şu ki, sen sadece bir uyarıcısın. Allah ise her şey üzerinde bir Vekîl`dir.
Hud/1

Az kalsın seni, sana vahyettiğimizden uzaklaştırarak ondan gayrısını bize isnat edesin diye fitneye düşüreceklerdi. İşte o takdirde seni dost edinirlerdi.
İsra/73

Biz senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, o bir şey dilediğinde, şeytan onun düşünce ve dileği içine bir şey atmış olmasın. Ama ALLAH, şeytanının attığını siler, sonra kendi ayetlerini muhkemleştirir. Allah Alîm`dir, Hakîm`dir.
HAC/52

Yemin olsun, biz dilesek sana vahyetmiş olduğumuzu tamamen gideriveririz, sonra onu elde etmek için bizim katımızda kendine bir vekil de bulamazsın.
İSRA/86

Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O`nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur. O`nun dışında bir sığınak/bir dayanak asla bulamazsın.
KEHF/27

De ki: “Ben de sizin gibi bir insanım. Ancak, tanrınızın bir tek tanrı olduğu banavahyediliyor. O halde, Rabbine kavuşmayı uman, hayra ve barışa yönelik iş yapsın ve Rabbine ibadette hiç kimseyi O`na ortak koşmasın. ”
KEHF/110

Elçimizin KENDİLİĞİNDEN BİR SÖZ söyleyebileceğini iddia etmek, Elçimizin Kur’an dışı da vahye katkıda bulunduğunu iddia etmek olur ki Kur’anın İlahi hitap olduğuna iman etmiş hiçbir Müslüman bu sözü söyleyemez. Kur’ana talebe olmuş birçok Âlim de böyle bir söz söylememiş böyle hüküm VERMEMİŞTİR verememiştir. Hüküm verme hastalığından ALLAH’A sığınmıştır. Anlayamadığını açık yüreklilikle itiraf etmiş, anlayamadım demenin alçaltıcılığını değil yüceltildiğini anlamıştır. Gerçek dışı bir söz söylemenin ne büyük bir sorumluluk olduğunu bilir ve ALLAH’A karşı duyduğu haşyetle ürperir. Gerçeklik de gerçek bir kitaba dayandığı için canlıdır ve tüm bilgi kodlarıyla örtüşür tıpkı bir libas gibi, ne bol ne dardır yoksa eğreti durur. Vahiy de canlıdır. Ve doğru tasavvurumuza Ruh(can) verir. Canlılıkta ancak ana kaynaktan beslenir. Her daim de canlılığını sürdürür. !

Gördün ya Allah hoş bir sözü, kökü sabit, dalı gökte güzel bir ağaca benzeterek nasıl temsil yaptı? Yemişlerini Rabbinin izniyle her zaman verir! Ve Allah, insanlara böyle misaller sunar ki, kavrayıp düşünsünler. Çirkef bir sözün temsili de gövdesi yerden koparılmış habis bir ağaç gibidir ki, toprağın üstünden cüsselenmiş, varlığım sürdürme imkanı yoktur. Allah iman edenleri hem dünyada, hem de ahirette değişmeyen sözle sağlamlaştırır. Haksızlık edenleri ise şaşırtır ve Allah, ne isterse onu yapar.
ibrahim/24-25-26-27

Döndürün ki, o arkada bıraktığım yerde iyi bir iş yapayım. ” Hayır, bir kelime ki bu, o söyler onu. Ötelerinde, dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır.
MÜMİNUN/100

De ki: “Ben, resuller içinden bir türedi değilim! Bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Bana vahyedilenden başkasına da uymam! Ve ben, açıkça uyaran bir elçiden başkası da değilim. ”
AHKAF/9

Dedi: “İlim, ancak Allah katındadır. Ben size, bana vahye dileni tebliğ ediyorum. Fakat sizin, cahillik edip duran bir toplum olduğunuzu görüyorum. ”
AHKAF/23

Nebi-elçimizin Rabbimize duası gibi biz de dua etmeliyiz‘RABBİM İLMİMİ ARTTIR. ’’diyen Elçimizin duasını örnek almalıyız. Bu duanın vesilesiyle Kur’an ın talebesi olmanın önemi ve örnekliliği ortaya çıkıyor….. Rabbimizin, Elçimize ‘’Tertil’’ (MÜZEMMİL/4)üzere okuması gerektiğini söyleyen ilahi hitabı Elçimizin algıladığı gibi algılamamız gerekir. Tertil üzere okumak, sindire sindire okumaktır. Cahiliye devrinde inmiş olan ilahi hitap. Bize(tüm âlemlere) inmiş son hitap ve Rahmettir. Şayet, Rahmetin bereketine karşı şemsiyemizi açıp altında saklanmazsak, bereketten biz de nasip alırız.

058. MÜCADELE SÛRESİ
Biz, apaçık ayetler indirmiştik. Bunları uygulamayanlara horlayıcı bir azap vardır

062. CUM’A SÛRESİ
5. Tevrat`la yükümlü tutulup ta daha sonra taşımayanların örneği, kitap yüklü eşeğe benzer. Allah’ın ayetlerini uygulamayan bir toplumun hali ne kötüdür. Allah zalim topluma yani yanlış yapan topluma yol göstermez.

GÜZEL ve temiz beldenin bitkisi Rabbinin izniyle çıkar. Pis ve çorak beldeden ise zararlı bitkiden başkası çıkmaz. Şükreden bir topluluk için ayetleri işte böyle çeşitli şekillerde sergiliyoruz.
A’RAF/58

Kur’an bize her devirde cahiliye devrinin hastalığına tutunabileceğimizin sinyallerini de vermektedir. Bizde elçimizi örnek alıp cahiliyenin /cahilce amellerine karşı kendi kurtuluşumuz mücadele etmeliyiz. Böylece biz de örnek birer mümin olabiliriz. Rabbimiz Kitabımızda cahiliyenin-cahilce amellerini en ince ayrıntısına kadar anlatılır. Günümüzdeki cahiliyeyi sentezleyecek bir aklımız var ise şayet. Ne yapmamamız gerektiğini Kur’an dan anlarız.

Dinlerini parça parça edip ayrı ayrı gruplara ayrılanlarla senin hiçbir alakan yoktur. Onların işi Allah`a kalmıştır. Sonra O, kendilerine ne yaptıklarını haber verir.

Kim bir iyilik ile gelirse, ona on katı verilir. Kim de bir kötülük ile gelirse, yalnızca onun karşılığı ile cezalandırılır ve hiçbirine haksızlık edilmez.

De ki: “Beni Rabbim, şüphesiz dosdoğru bir yola, gerçek ve daima ayakta olan bir dine, başka dinlerden sıyrılıp yalnız hakka yönelen İbrahim`in tertemiz dinine iletti. O, hiçbir zaman Allah`a ortak koşanlardan olmadı.

Eğer Allah, kulları için rızkı yayıp döşeseydi, yeryüzünde mutlaka azarlardı. Ama O, dilediğince ölçülü olarak indiriyor. Çünkü O, kullarından gereğince haberdardır, onları iyice görmektedir.
ŞURA/27

O odur ki, kulları umutlarını kestikten sonra yağmuru indirir ve rahmetini yayar. Veli’dir O, Hamîd’dir.
ŞURA/28

De ki: “Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm kesinlikle hep o âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.

O`nun hiçbir ortağı yoktur. Ben, bununla emir olundum ve ben Müslümanların ilkiyim. ”

De ki: “Allah, her şeyin Rabbi iken ben hiç O`ndan başka Rab mi isterim? Herkesin kazandığı ancak kendi boynuna geçer (sorumluluğunu gerektirir). Hiçbir günahkâr başkasının günahını taşımaz. Sonra hep dönüp Rabbinize varacaksınız. O vakit O, size ayrılığa düştüğünüz gerçeği haber verecektir.

O, sizi yeryüzünün halifeleri yapan ve sizleri verdiği şeylerle denemek için kiminizi kiminize üstün kılandır. Şüphe yok ki, Rabbin çabuk cezalandıran ve yine şüphe yok ki, O tek bağışlayan, tek merhamet edendir.
EN’AM/159–160–161–162–163–164–165

İman sahipleri iseniz size ne oluyor da Allah`a güvenmiyorsunuz? Oysaki Resul sizi Rabbinize inanmaya çağırıyor, sizden kuvvetli bir söz de almıştır.
HADİD/8

Allah`a ve resulüne inananlar var ya, özü-sözü doğru kişiler onlardır. Rableri katında tanık olanlar/şehitlik mertebesine erenler de onlardır. Onların ödülleri ve ışıkları vardır. Küfre sapıp ayetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennemin dostu olacaklardır.
HADİD/1

Ey Rabbimiz! Bizi doğruya ve güzel’e yönelttikten sonra kalplerimizi bozup eğriltme ve bize katından bir rahmet bağışla. Sen, yalnız sen Vahhab’sın, bol bol bağışta bulunansın.
AL-İ İMRAN/8

045. CÂSİYE SÛRESİ
6. İşte bunlar, sana hak olarak okuduğumuz, Allah’ın ayetleridir. Artık Allah’tan ve onun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?!

İNŞALLAH BİZ DE RABBİMİZE TESLİM OLMUŞ, KUR’AN’A TALEBE OLMAYA ADAYIZDIR. !

Yazar : Muzaffera Cigal

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Comments (1)
Leave a reply

Name (required)

Website