İÇKİ, KUMAR, TÖVBE

Sana kendileri için nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki; “SİZİN İÇİN TEMİZ ŞEYLER HELAL KILINDI. Allah’ın size öğrettiğini onlara öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını artık yiyin ve üzerine de Allah’ın adını anın. Ve Allah’a karşı takva sahibi olun. Muhakkak ki Allah hesabı çabuk görendir. (MÂİDE-4)


Ey iman edenler! İçki, kumar, tapılmak için dikilen taşlar, fal okları şeytan işi birer PİSLİKTİR; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. (Maide 90)
Muhakkak ki şeytan, sizin düşmanınızdır. Öyleyse onu düşman edinin. O, kendi taraftarlarını cehennem ehlinden olmaları için çağırır. (Fatır 6)

Artık Allah`ın sizi rızıklandırdığı helâl ve temiz olan şeylerden yeyin! Ve eğer siz, yalnız O`na kul olduysanız, Allah`ın nimetlerine şükredin. (Nahl 114)
Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: “Onlarda hem BÜYÜK GÜNAH, hem de insanlar için (bazı zahirî) yararlar VARDIR. Ama günahları yararlarından büyüktür. ”(Bakara 219)

De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, GÜNAHI ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah`a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi HARAM KILMIŞTIR. (Araf 33)

Bakara suresi 219. ayette içki, kumar gibi şeylerde büyük günah olduğu belirtilmiş, Araf suresi 33. ayette de günahın haram olduğu belirtilmiş ve Maide suresi 90. ayette de bu gibi şeylerden uzak durmamız istenmiştir.

Eğer yasaklandığınız şeylerin büyüklerinden kaçınırsanız, sizin günahlarınızı örteriz ve sizi iyi bir yere dahil ederiz. (Nisa 31)

Bakara suresi 219. ayette içki ve kumarda büyük günah olduğu belirtilmişti. Bunlar özellikle kaçınmamız gereken şeyler. İçkiden uzak durduğumuz gibi özellikle şans oyunları adı altında hoş gösterilmeye çalışılan kumarlardan da uzak durmalıyız.

Günahın açığını da bırakın, gizlisini de. Çünkü günah kazananlar yaptıklarının karşılığını alacaklardır. (Enam 120)

Ve kim bir günah kazanırsa o taktirde onu, sadece kendi nefsine kazanır. Ve Allah Alîm`dir, Hakîm`dir. (Nisa 111)

Ve nefse ve onu düzenleyene. (Şems 7)
Ona kötülüğü ve takvasını(sakınmasını) ilham etti. (Şems 8)
Kim onu tezkiye ederse (günahlardan arındırırsa) felaha ermiştir. (Şems 9)
Ve kim onu (günahlarla) örterse heba olmuştur. (Şems 10)

Bizler kazandığımız kötü amellerin nefsimizi örtmemesi için günahlardan uzak durmalı, günahlarımız için af dilmeli, namazlarımızı kılmalı, kitabımıza sımsıkı sarılmalı, kitabımızı okuyup öğüt almayı (Zikri) bırakmamalı ve iyi ameller işlemeye gayret göstermeliyiz.

Ve onlar (takva sahipleri), bir kötülük yaptıkları veya nefslerine zulmettikleri zaman Allah`ı zikrederler, hemen günahları için mağfiret dilerler. Ve Allah`tan başka kim günahları mağfiret eder. Ve bile bile işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmeyenlerdir. (Ali İmran 135)

… İyilik ve takva üzerine yardımlaşın. Ve günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah`a karşı takva sahibi olun(Allah’a karşı gelmekten sakının). Çünkü Allah’ın cezası çok şiddetlidir. (Maide 2)

Muhakkak ki Allah`ın indinde en iyi olanınız, en çok takva sahibi olanınızdır. Muhakkak ki Allah, bilen ve haberdar olandır. (Hucurat 13)

Siz ne hayır yaparsanız, Allah onu bilir. (Ahiret için) azık toplayın. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takvadır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının. (Bakara 197)

Bu (Kuran), insanlar için bir açıklama ve bir hidayet ve takva sahipleri için bir öğüttür. (Ali İmran 138)

***
Tövbe, kişinin işlediği günaha devam etmeyeceğine dair Allah’a verdiği sözdür. Ve verilen söz de mesuliyettir.

Sonra şüphesiz Rabbin, cahillik sebebiyle kötülük yapan, sonra da bunun ardından tevbe edip durumunu düzeltenleri (bağışlayacaktır). Çünkü onlar tevbe ettikten sonra Rabbin elbet çok bağışlayan, pek esirgeyendir. (Nahl 119)

Her kim de işlediği zulmünün arkasından tövbe edip durumunu düzeltirse kuşkusuz, Allah onun tövbesini kabul eder. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. (Maide 39)

Allah`ın kabul edeceği tövbe, cahillik ile bir kötülük yapıp sonra, hemen tövbe edenler içindir ki, işte onlar, Allah`ın, tövbelerini kabul ettiği kimselerdir. Ve Allah Alîm`dir, Hakîm`dir. (Nisa 17)

Yoksa, (makbul) tövbe, kötülükleri (günahları) yapıp yapıp da kendisine ölüm gelip çatınca, “İşte ben şimdi tövbe ettim” diyen kimseler ile kâfir olarak ölenlerinki değildir. Bunlar için ahirette elem dolu bir azap hazırlamışızdır. (Nisa 18)

Ve sözü yerine getiriniz! Muhakkak ki söz, mesul kılar. (İsra 34)

Hayır! Kim sözünü yerine getirir ve takva sahibi olursa, o taktirde muhakkak ki Allah, takva sahiplerini sever. (Ali İmran 76)

Muhakkak ki onlar; Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir değere satarlar. İşte onlar için ahirette bir nasip yoktur. Ve Allah onlar ile konuşmayacak ve kıyamet günü onlara bakmayacak. Ve onları temize çıkarmayacak ve onlar için elim azap vardır. (Ali İmran 77)

***
Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz?(Tekasür 8)

Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz. (Enbiya 47)

Artık kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. (Müminun 102)
Kimlerin de tartıları hafif gelirse, işte onlar da kendilerini ziyana uğratanların ta kendileridir. Onlar cehennemde ebedî kalacaklardır. (Müminun 103)

Saygılarımla,

Yazar : Mehmet

 


About the Author
Author

Dini Yazilar

Leave a reply

Name (required)

Website