21 Aralık’ta Kıyamet Kopmadı, Peki Şimdi Ne Olacak?

 

Günümüzde fazlasıyla itibar edilen bir görüştür “Sonsuza dek yaşayacakmış gibi düşünmek, yarın ölecekmiş gibi yaşamak…” Peki yarın ölecekmiş gibi yaşamayı kastederken kaçımız bunu dünya hayatını doya doya yaşamalıyım diye algılıyor? Kaçımız da bunu ahiret hayatına yatırım yapmalıyım diye algılıyor? Aslında yaşayan her canlı kaçınılmaz sonun bir gün kendisi için de geleceğinin farkında ama nedense bu düşünceyi hep kafasının arkasında bir yerlere itiyor. Aynı şekilde kendisini bu düşünceye kapadığı için de hiç beklenmedik bir gün sevdiği birini kaybettiği zaman bu duruma kendini hazırlamadığı için isyan ediyor, hayatı, dini sorgulamaya başlıyor. Ama yaşadığı tecrübeler bile sonucu değiştirmiyor, ölümü benimsemek ve kendini ahirete hazırlamak yerine bu düşünceyle arasına bir duvar örüyor ve mümkün olan en son noktaya kadar ondan kaçmaya çabalıyor.

(Enbiya 35) “Her canlı, ölümü tadacaktır.”

 

21 Aralık’ta ortaya bir söylenti atıldı ve Maya takvimi bu tarihte sona erdiği için kıyametin o gün kopacağına inanıldı. Ve hatta Şirince’nin ayakta kalacak tek yer olduğuna inananlar bu tarihte Şirince’nin yolunu tuttular… Ama 21 Aralık’ta kıyamet kopmadı, peki şimdi ne olacak? Ölümden son noktaya kadar kaçmaya çalışan zihniyette olup Şirinceye gidenler peki ölüm bir gün kapılarını gerçekten çaldığında ondan kaçabilecekler mi? Hayatlarını son gününe kadar doya doya yaşamak gerektiğine inananlar, kıyametin 21 Aralık’ta olmasa da bir gün elbet geleceğini ve ona hazırlanmaları gerektiğini ne zaman idrak edecekler?

Geçen gün izlediğim bir programda Doç. Dr. Caner Taslaman’ın anlattığı gibi 21 Aralık 2012’de kıyametin kopacağına dair hiçbir rasyonel sebep bulunmamaktaydı çünkü ne bilimsel veriler ne de hiçbir dinin kutsal metinlerinde böyle bir tarihe işaret vardı ve nitekim de beklenen kıyamet kopmadı. İslamiyet açısından da konuya bakıldığında Kuran-ı Kerim’de peygamberimizin bile evrenin ne zaman sona ereceğini bilmediğini öğreniyoruz:

(Araf 187) “Ne zaman gelip çatacak diye kıyamet saatini soruyorlar sana. De ki: “Ona ilişkin bilgi Rabbim katındadır. Onu, vakti geldiğinde belirginleştirecek olan yalnız O’dur.  Göklere de yere de ağır gelmiştir o. O size ansızın gelecektir, başka değil.” Sen onu iyice biliyormuşsun gibi sana soruyorlar.” De ki: “O’na ilişkin bilgi Allah katındadır, fakat insanların çokları bilmiyorlar.”

 

Zaten kimse kendinin bile ne zaman öleceğini bilemezken, herkesin öleceği kıyamet gününün tarihini nereden bilebilir ki? Sonuç olarak burada önemli olan, ne zaman dünyanın sona ereceği ya da ne zaman öleceğimiz değildir, yarın, öbür gün ya da başka bir gün elbet insanlığın sonu gelecektir ve burada önemli olan tek şey her günümüzü bunun farkında olarak yaşamamız ve ahiretimize yatırım yapmamız gerektiğidir.

Sadece 21 Aralık’ta değil her gün kendimize şu soruyu sormalıyız: Kıyamete hazır mıyız?

 


About the Author
Author

eliftan

Leave a reply

Name (required)

Website