Şart, Koşul Öne Sürmeden Adaleti Gözetmek…

 

İslam dininin zaman içerisinde nasıl değiştiğini, Kuran’daki gerçek dinden nasıl uzaklaştığını sürekli tekrar ediyoruz. Buna verilecek örnek öyle çok ki bu konuda değil yazılar, kitaplar yazılır. Bu konu üzerinde dururken çoğunlukla esas vurgu dine yapılan ilaveler üzerinde olsa da bir başka önemli nokta ise Kuran’da önem verilen ancak zaman içinde pek de vurgulanmayan, hatta neredeyse önemsiz ilan edilen emirlerdir.

Bunların en önemlilerinden biri Allah’ın “adaletli davranmak” üzerine yaptığı vurgudur. Kuran’da çeşitli ayetlerde adil davranmanın öneminden bahsedilir. Hatta bunun ne derece önemli olduğunu belirtmek için Allah en sevdiklerinizin yahut kendinizin aleyhinde de olsa adaleti gözetin der.

 

Şu bir gerçek ki, Allah size emanetleri, onlara ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah size bu şekilde ne güzel öğüt veriyor. Allah Semî’dir, çok iyi duyar; Basîr’dir, çok iyi görür.
(4 Nisa Suresi -58)

 

Ey iman edenler! Öz benliğiniz, anne-babanız, yakınlarınız aleyhine de olsa, zengin veya fakir de olsalar, adaleti dimdik ayakta tutarak Allah için tanıklık edenler olun. Allah, ikisine de sizden daha yakındır. O halde, nefsinizin arzusuna uyarak adaletten sapmayın. Eğer dilinizi eğip büker yahut çekimser kalırsanız, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
(4 Nisa Suresi -135)

 

Şu bir gerçek ki Allah; adaleti, iyi ve güzel davranmayı, akrabaya vermeyi emreder. Tüm pisliklerden/edepsizliklerden, kötülükten, azgınlık-doymazlık ve kıskançlıktan yasaklar. Düşünüp ibret alırsınız ümidiyle size öğüt veriyor.
(16 Nahl suresi -90)

 

 

Kuran’ın adalet ile ilgili ayetlerinden örnekleri çoğaltmak mümkün. Kuran’da bu derece önemsenmiş, Allah’ın, faiz almamak, domuz eti yememek, Ramazan ayında oruç tutmak gibi bir emri olan “adaletli olmak” müminler tarafından ne derece önemseniyor acaba? Domuz etini bırakın, domuzun hiçbir ürünü tüketmemek, bir gün bile oruç kaçırmamak için çabalayanlar adaletli olmak için ne kadar çaba harcıyorlar?

Benim üzülerek gözlemlediğim kadarıyla müminler bu emri pek önemsemiyorlar, hatta belki de bilmiyorlar. Bu emirden haberdar olanların pek çoğu ise bu hükmün ancak müminler arasında geçerli olabileceğini ve kendilerine göre “Müslüman olmayan” kişilere karşı davranışlarda bu hükmün önemli olmadığını iddia ediyorlar. Oysa Allah’ın ayetlerini bir kez daha dikkatlice okursanız Allah’ın bu ayetlerde insanlara karşı adaletli olmaktan bahsettiğini ve insanlar arasında dini bir ayrım yapmadığını görürsünüz. Aşağıdaki ayet ise bu konuda bizi daha da net bir şekilde bilgilendirmektedir.

 

Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. Allah, adaleti ayakta tutanları sever.
(60 Mümtehine Suresi -8)

 

Allah Mümtehine Suresi’nin 8. ayetinde açıkça belirtmektedir ki müminler kendileri ile din adına savaşan ve kendilerini yurtlarından çıkarmaya çalışanlar dışında herkese karşı iyi ve adil olmalıdırlar. Allah’ın emri son derece açık. Karşısındaki kişi din adına savaştığı, onu yurdundan kovmaya çalışan biri olmadığı sürece mümin adaletli olmalıdır. Öyle günümüz Müslümanlarının bir kısmının yaptığı gibi inanmayanlara ya da inansa da dini vecibelerini yerine getirmeyenlere karşı adaletsizlik Kuran’ın dininde kabul edilemez. Bir de bu emirlerin ancak bir şeriat devletinde geçerli olacağını savunup, şeriat ile yönetilmeyen ülkelerde bu konulardaki davranışların serbest olacağını söyleyenler var. Allah aşkına bu ayetlerin neresinde Allah devletten ya da şeriat ile yönetilmekten bahsediyor?


About the Author
Author

Yagmur

Leave a reply

Name (required)

Website