İnsan Vücudundaki Ahenk

İnsan vücudunu incelediğimizde her bir parçasında ayrı bir mükemmelliğe şahit oluruz. Göz, beyin, kalp, böbrek gibi pek çok organ ve sistem insanı hayranlığa sürükleyecek kadar önemli işlevlere sahiptir ve her biri birbiriyle uyum ve ahenk içinde görevlerini yerine getirir. Kendiliğinden oluşması imkânsız olan ve hayatımızın sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlayan bu mucizevî sistemlerden birkaç tanesini incelemek bile, aslında biz farkında olmadan vücudumuzda neler olduğunu anlamamızı sağlayacak ve üstün bir aklın varlığını açıkça görmemize vesile olacaktır.

Ağrı Duyusu:
Ağrı duyusu, insan vücudundaki olumsuzluğu bildirerek kişinin önlem almasını ve vücuduna zarar gelmesinden kaçınmasını sağlayan koruyucu bir sistemdir. Ağrı duyusundan yoksun olan bir insan hiç ağrı hissetmediği için, kendi kendine zarar verebilir. Mesela dişlerini sökebilir, gözlerini çıkarabilir ya da dilini yiyebilir. Bunlar dışında kendini ağrıyla belli eden bir hastalığı fark edemez ve bu sebepten dolayı kısa sürede hayatı sona erebilir. Ağrı hissetmemek demek, hastalığın verdiği uyarıyı fark edememek ve kendini çevrenin olumsuz etkilerinden koruyamamak demektir.

Portal Venöz Sistem:
İnsan vücudunda fazla miktarda aminoasit metabolizması sonucunda oluşan amonyak, zehirli etkiye sahiptir. Vücuda giren besinler sindirilip ince bağırsaklarda emildikten sonra direkt kan dolaşımına verilirken, zehirli olan amonyak hepatik portal sistem aracılığıyla karaciğere gönderilir. Burada üreye dönüştürülüp zehirden arınmış olur ve sonra kan yoluyla böbreklere, oradan da idrarla vücut dışına gönderilir. Hepatik portal sistem olmasaydı amonyak da direkt kana geçerdi. Kanda amonyak konsantrasyonu arttığından toksik etki görülürdü.

Kafatası:
Kafatası, tek ve çift kemiklerin oynamaz eklemlerle birleşmesiyle oluşur. Kafatası, hayati öneme sahip olan beyni çepeçevre sarıp dış etkilerden korumanın yanında; görme, işitme, tatma, koklama gibi duyu organlarını da barındırır. Böylece baş bölgesine alınan en sert darbelerde bile beyin ve bu duyu organları zarar görmez. Kemikleri ilk kez yaratıp sonra da onlara et giydiren Allah, bunu bir kez daha yapmaya kadirdir. Bu gerçek Kuran’da şöyle ifade edilir:

 

İnsan, bizim kendisini bir damla sudan yarattığımızı görmüyor mu? Şimdi o, apaçık bir düşman kesilmiştir. Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi; dedi ki: “Çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?” De ki: “Onları, ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek. O, her yaratmayı bilir.”
(Yasin Suresi, 77-79)

Lenf Sistemi:
İnsan vücudunda kan ile doku arasındaki madde alış-verişi kapiler ile doku arasındaki interstisyel alanda gerçekleşir. Burada kapilerdeki besin ve oksijen dokuya verilirken dokudaki metabolizma artıkları da kapilere geçer. Mantıken burada sıvı birikimi olmaması için kapilerden çıkan madde miktarı ile kapilere giren madde miktarı eşit olmalıdır. Ancak değildir. Kapilere dönen madde miktarı, kapilerden çıkandan azdır. Aradaki bu fark ise, lenf sistemi denilen özel bir sistemle interstisyel alandan toplanıp tek yönlü olarak iletilir ve tekrardan kan dolaşımına verilir. Lenf sistemindeki olası bir sorunda interstisyel alandan madde toplanamayacağından burada sıvı birikir ve “ödem” dediğimiz tablo oluşur. Lenf sisteminin çalışmaması durumunda 24 saat içinde ölüm gerçekleşir.

Üstün Bir Akıl:
Görüldüğü gibi bizim bilmediğimiz ya da farkında olmadığımız pek çok sistem, her gün vücudumuzda düzenli ve ahenkli bir şekilde işlemekte ve hayatımızın sağlıklı olarak devam etmesini sağlamaktadır. Bu bilgiler ışığında insanın sağlıklı olarak hayatını devam ettirmesini kör tesadüflere bağlamak hata olacaktır. Hayatımızın her aşamasında ve evrendeki tüm canlılarda üstün bir aklın varlığına açıkça şahit olmaktayız. Bu üstün akıl ve güç hiç kuşkusuz Yüce Rabbimiz Allah’tır.

O, biri diğeriyle ‘tam bir uyum’ (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir ‘çelişki ve uygunsuzluk’ (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun?
(Mülk Suresi, 3)

Altuğ Öztürk


About the Author
Author

Altug Ozturk

Leave a reply

Name (required)

Website