Dini Değerleri Alenen Aşağılamak

“Sevan Nişanyan ve Suçu Hakkında”

Dilbilimci ve yazar Sevan Nişanyan hakkında peygamberimize hakaret ettiği iddiasıyla “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçundan mahkûm edildiğini medyadan duymuşsunuzdur. Bu yazımda bu konuda oluşan fikirlerimi sunmaya çalışacağım. Fazıl Say’la ilgili söylemleri de hemen hemen bu kapsamda görüyorum. Mahkeme kararından haberim olduğunda her Müslüman gibi ben de “Nişanyan acaba nasıl hakaret etmiş” diye şöyle bir araştırdım. Karşılaştığım ifadeyi okuyunca, Ahzab suresiyle ilgili yazı dizimde değindiğim hususun aynen oluştuğunu üzüntüyle gördüm. Nişanyan’ın İslam dinine atfedilen kaynakları inceleyip sorguladığı ve bunun neticesinde bizim beğenmediğimiz ve kabul edemeyeceğimiz bir sonuca ulaşıp, peygamberimize sui zanla bakarak olumsuz bir rol biçtiği açık. Ona göre peygamberimiz tanrıyla iletişim kurduğunu öne sürerek (!) bundan siyasi, mali ve cinsel menfaat temin eden (!) tarihi bir kişilikmiş! Gerçekten de rahatsız edici bir ifade. Ama şaşırmadım. Çünkü bunu ilk defa Nişanyan söylemiyor.

Peki, Nişanyan’ın bunu söylemesi bir suç mu? Kanunlarımıza baktığımızda… Evet, suçmuş. Yani Nişanyan’ı yargılayan hukuk memurlarının yapacağı pek bir şey yok. Çünkü önlerinde bir suç duyurusu ve onunla ilgili bir kanun maddesi var. Dolayısıyla onu uygulamak durumundalar. Uygulamazlarsa kendileri suç işlemiş olurlar. Pekii, bu kanun maddesi uygun mu? Bence hayır! Bence asla uygun değil. Burada Nişanyan’ın söylediklerini savunacağımı düşünmeyin. Çünkü benim dinim bana, Nişanyan’ın hatalı olduğunu söylüyor ve ben dinimin bu konuyla ilgili ifade ve işaretlerini reddetmiyorum. Nişanyan dilediği biçimde inanmakta özgürdür. Çünkü böyle olduğunu benim dinim söylüyor. Benim içimde kabaran öfke karşı bir sövüşe dönüşmeye çalışsa da, sabrederek ona diyeceğim tek şey “Senin dinin sana, benimki bana”dır.

Şimdi geleyim can alıcı noktaya… Mademki böyle bir kanun var, o halde benim dinime Nişanyan’dan çok daha fazla hakaret edip alenen aşağılayan diğer insanları neden tutuklamıyorlar? Mesela “Kuran yetim, Kuran’ın babası öldü” diye haykıranlar bırakın peygamberimi benim Allah’ıma hakaret etmiyorlar mı!!! Hem de milyonlarca kişiye ulaşarak yapmıyorlar mı bunu!!! Mesela Kuran’da yeminler edilerek “Biz onu anlayasınız diye kolaylaştırdık” diye belirtilirken, “Siz kendi aklınızla Kuran’ı anlayamazsınız” diyen takkeli jet ski tatilcileri hem beni aşağılıyor hem de benim Allah’ıma yalancı demiş olmuyorlar mı!!! O halde tutuklayın onları!

O halde perde arkasında ya da önünde peygamberi tanrılaştıranları, Kuran’da olmadığı halde kadınlara recm (taşlayarak öldürme) cezası var diye Allah’a iftira atanları, peygamberimin bir gecede dokuz eşiyle birlikte olabildiğini iddia eden uyduruk hadisçileri, peygamberimizin dokuz yaşında bir kızla evlendiğini, aklına geldiği an herhangi bir eşiyle hemen cinsel ilişkiye girdiğini iddia eden uyduruk kıssaları anlatan cahil ya da gafil ya da kasıtlı din adamlarını tutuklayın! Mademki böyle bir kanun var, işte açıkça peygamberime hakaret ediyorlar, benim inandığım dini değerlerimi alenen aşağılıyorlar, benim inandığım Kuran’ı yalanlıyorlar, kanun buysa tutuklayın onları!!!

Sonra da onların bu saçmalıkları öğrendikleri sözde din kitaplarını da toplatın! Kız gibi giydirilen oğlanların adamlara sunuluşunu anlatan mesnevileri, Allah’la görüştüğünü iddia eden imamların anlatıldığı parlak sayfaları, Allah’ın ipi diye sıfatlanan itikat kitaplarını, adım attığımızda kafir olduğumuzu öne süren tam ilmihalleri, türlü zenginlik ve şatafat içinde yüzerken (Kuran’da olmadığı halde) mehdi olduklarını ima edenlerin rengarenk kitaplarını, bizi obsesif ve düşünme özürlü sözümona dindarlar haline getiren türlü türlü ilmihal kitaplarını toplayın o zaman! Bizim dini değerlerimize en büyük hakaretleri edenler ve dini inançlarımızı en aleni şekilde aşağılayanlar Nişanyan gibiler değil, Kuran dışındaki sözde din külliyatları ve de bunları din diye anlatan din tüccarlarıdır. Nişanyan’ın değil asıl bu gibilerin bize zararı dokunmaktadır. Nişanyan’ın dini Nişanyan’adır ama bunlar benim dinimden olduklarını iddia ederken, benim dinimi değiştirip bana Allah’ın dini diye satmaya kalkmaktalar.

Nişanyan gibiler sorgulayan insanı temsil eder ve ibret vesileleridir. Yanlış sonuçlara ulaşmaları sadece kendi bilecekleri iştir. Siz Nişanyan böyle dedi diye peygamberinize hüsnü zanınızı mı kaybediyorsunuz? Eğer kaybediyorsanız siz Nişanyan’a atfettiğinizden çok daha derin bir yanılgı içerisindesiniz demektir. Nişanyan gibiler yarın bir gün bu sorgulayıcıkları nedeniyle bizim doğrumuza da ulaşabilirler. Ama biz sorgulamayarak iyi yaptığımızı düşünüyorsak devekuşundan zerre farkımız kalır mı? Hatta devekuşu bile fıtratına göre davrandığı için bizden daha doğru bir hareket yapmaktadır. Hatta ve hatta bize ibret teşkil etmektedir. Fıtratındaki gaye de belki de budur. Ama bizim fıtratımız düşünmek, sorgulamaktır. Kafamızı kuma gömmek değildir.

Aslında Nişanyan bize ibret olmakta, düşünme fırsatına vesile olmaktadır. Bence Sevan Nişanyan’dan çok, biz suçluyuz. Çünkü düşünmüyoruz. Aklımızı ve kalbimizi, Allah’ın verdiği nimetleri inkâr ediyoruz. Nişanyan peygamberimize hakaret etmiş.. Allah ıslah etsin… Sevan Nişanyan’ın tek hatası, aynı zamanda bir felsefeci olmasına rağmen önündeki dini anlatımlara ve olaylara sui zanla bakmış olmasıdır. Aynı sui zanla peygamberimize baktıktan sonra düştüğü derin mantıki hatayı fark ederek gerçek İslam’a yönelmiş ve doğru yolu bulmuş insanlar da var bu ülkede.

Ve son olarak, madem öyle “Kuran müslümanlığı diye bir sapıklık çıktı” diyenleri de tutuklayın!!! … İroni yapıyorum. Tutuklamasınlar elbette. Herkes özgür düşüncesini söylemeli, yanlışlar ortaya dökülmeli ki doğrular da dökülebilsin.


About the Author
Author

Kalemzade Kamil

Comments (3)
Leave a reply

Reply to yasemin Cancel reply

Name (required)

Website